Atatürk, "Muaviye ilk fitnecidir" dedi

Geçenlerde, "Muaviye'yi birde Atatürk'ten dinleyin!" başlıklı bir yazı ile Atatürk'ün Muaviye hakkındaki görüşlerini yazmıştım. Bazıları, çok içerlemiş.

"Ne olacak bu halin!" diye yazmış birisi. "Sahabe(Muaviye)ve Osmanlı aleyhinde konuştun çarpılırsın!" gibi savlarda bulunmuş. Sanırım sahabe ile Osmanlıyı, aynı şey sanıyor zavallı.

Osmanlıyı, Emevi anlayışın devamı saysa, hak vereceğim.

Sahabe, peygamberi görenlere deniyor. Ona bakarsan, Ebucehil'de gördü peygamberi. Uhud'ta peygamberi savaş meydanında terk eden, 300 münafıkta "sahabe" idi.

Sarhoşluktan Çarşamba günü Cuma kıldıran Mervan'da sahabeydi. Çoğaltabiliriz örnekleri ama gerek yok. Üstelik "Sahabe" diye kutsallaştırma, Allah ve Peygamber işi değil, Emevi işi? 

Seçilmiş olan sahabe değil, Peygamber ve Ehl-i Beyt'tir. Ehl-i Beyt'in seçilmişliği hakkında onlarca ayet var ancak sahabenin seçilmişliği hakkında bir tane bile yok.

"Ehl-i Beyt'im gökteki yıldızlar gibidir" hadisindeki "Ehl-i Beyt"im" ibaresini çıkarıp, yerine "Ashabım"ı yapıştırmak, Gülen'in Kelime-İ Tevhitten peygamberi çıkarmasına benzer bir hiledir.

Birini Muaviye'nin yalancı hadisçileri yapmış, diğerini Gülengiller?

Gülengiller için "paralel" yakıştırması yapılır ya, aslında ilk "paralelci" Muaviye'dir.

"Paralel İslam" oluşturdu Emeviler.

Muaviye, Allah ve Resulü tarafından seçilmiş İmam Ali'ye karşı kılıç çekmiş, Kur'an'ı mızrak uçlarına taktırarak, Hz. Ali taraftarlarının Kur'an'a olan bağlılıklarını istismar etmiştir. Onların Ali'ye, yani Hakk'a olan taraflıklarında zaafiyete neden olmuş.

Muaviye bir hilekârdır!

Hasan-ı Basri: "Muaviye dört şey yaptı ki, bunların her biri onun katli için yeterliydi" der ve şöyle açıklar:

1- Sahabe arasında liyakatli, yetenekli ve dürüst insanlar varken sefih ve düşüncesiz insanları Müslüman halkın başına musallat etti.

2- Sürekli sarhoş olan, ipek elbiseler giyip def ve tanbur çalan oğlu Yezid'i halifelik makamına oturttu.

3- Ziyad'ı kendi kardeşi olarak ilan etti. Oysaki Muaviye'nin babası Ziyad'ın annesiyle zinada bulunmuştu ve Hz. Resulullah'ın (s.a.a) sarih buyruğu gereğince, zina yoluyla akrabalık bağının oluşmayacağı bilinmekteydi.

4- Müslümanlar arasında takva ve inkılâbiliğiyle tanınan Hucr bin Adiyy (r.a) ile arkadaşlarını öldürttü. (Resail'ul Cahız, Mısır bâs.1352 h. s.294 ve Risale'ti Fi Beni Ümeyye ve Risalei en Niza ve t Tehasum, Makrizi,1368 h. Necef, s.65)

Hz. Hasan'ı zehirleterek şehit ettiği de önemli iddialar arasındadır. Ayrıca Ahmet Bin Hanbel Muaviye'nin imansız gittiği görüşünde ısrarcıdır. 

Sevgili Peygamberimiz "Ali hak ile ve hak iledir" buyurmuş iken, Ali'ye harp ilan eden Muaviye'nin yanlışta olduğuna inanmak için vahiy gerekmez.

İslam'a saltanatı getiren Muaviye'dir. Ve saltanat için peygamber evladı bile olsa öldürmek, Yezit kadar o zemini hazırlayan Muaviye'ye ait, büyük bir günahtır.

Emevilerde "koltuk için" peygamber evladı katletmek, Osmanlı'da "koltuk için" kardeş ve çocuk katline dönüşüp, sistemleşmiştir. "Devletin devamı için" kılıfıyla, saltanatın devamı sağlanmış, çocuk ve bebeler saltanat uğruna boğdurulmuşlardır.

Şu vahşete bak!

Katil olmayan padişah var mı, sizler araştırın?

Neyse, geçtik Osmanlıyı!

Ayrıca Muaviye'nin yanlışına, Hz. Ayşe validemizi kalkan yapmak, tam bir hile ve iğrençliktir. Çünkü Hz. Ayşe validemiz oraya hangi yalan ve hilelerle götürüldü, hiç girmeyelim dilerseniz.

Atatürk'ün "İslam'a bozgunculuk ve Müslümanlar arasına nefret, Muaviye ile girdi" tespiti ne kadar yerinde.

Ya şu sözleri: "Dört Halife'den sonra din sürekli siyaset aracı, çıkar aracı, istibdat aracı yapıldı. Bu durum Osmanlı tarihinde böyleydi. Abbasiler, Emeviler zamanında böyleydi."

Atatürk'e "dinsiz" diyenler, Osmanlıdaki katillikleri, görmezler. Emeviler ve Abbasilerdeki zulümden hiç söz etmezler ve bunlardan söz edenlerden hiç haz etmezler.

Atatürk, "Muaviye ilk fitnecidir" dedi, has dedi!

0 YORUM

YORUM EKLE

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir