Sütlü inekler

Kasabalılar, Nasrettin Hoca'ya Kadı'dan yakınmışlar : "Kadı efendi çok menfaatçi bir adam. Aynı suça bazen beraat, bazen de çok ağır ceza veriyor. Hak hukuk tanımıyor, nereden menfaati varsa o taraftan oluyor. Münafık bir adamdır. Bundan nasıl kurtuluruz" demişler.Hoca durumu mülki amirlere bildirmişse de, onları pek inandıramamış. "Nasıl ispat edersin"? Demişler. Hoca, Kadı efendinin tanımadığı bir müfettişin kendisine gönderilmesini ve beraberce Kadı'yı ziyaret etmelerinin yeterli olacağını mülki amire, anlatmış. Kabul etmişler. Kararlaştırılan günde müfettiş bey kasabaya, Nasreddin Hoca'nın konuğu olarak gelmiş. Kimliğini gizli tutarak, kasaba eşrafından beş altı kişiyle beraber kadı efendiyi ziyarete gitmişler.Hoş beşten sonra, Hoca, Kadı efendiye:"Efendi" demiş. "Kırda sığırlar yayılırken bir alaca inek, -sanırım sizinki- bizim ineği karnından boynuzlayıp öldürmüş. Buna ne gerekir ?""Bunda sahibinin ne kabahati var ?" demiş Kadı, "hayvandan kan davası edilmez."Hoca sözünü değiştirmiş: "Yok, yok yanlış söyledim, bizim inek sizinkini öldürmüş !"Bunu duyan kadı efendi hızla yerinden kalkıp, raftaki Kanun kitabına uzanırken; "Haa mesele şimdi çatallaştı, bakalım kara kaplı kitap ne diyor?" demiş.Öyle günlerden geçiyoruz ki, ortada çok büyük yolsuzluklar söz konusu. Yüz milyar Avro'dan söz ediliyor. Yüz milyar Avro Türkiye'de on milyon fakir aileye dağıtılsa, hane başına otuz bin lira düşer. Şimdi bu kadar büyük paraları çalan "inek" kendilerine ait olunca, "mesele çatallaştı" diyerek, üstüne sünger çekenlerin yatacak yeri var mı?Bunu da geçtik.Sakalı göbeğinde insanlar utanmadan hırsızlığı savunuyorlar.Gel de kahrolma!"Senin partin, benim partim" yerini "senin hırsızın, benim hırsızım" almış. "Herkes çalıyor. Bari bunlar çalsın?" çıkışları insanı kahrediyor. Haçlı safında Müslüman öldürmeye, "Müslümanlık" diyen bu ahmaklar, şimdi hırsızlığa fetva veriyorlar.Bunların meselesi çatallaşmadı, aslında dinleri ve imanları çatallaştı. Yiyecekleri her naneye kılıf bulan, kara kitapları, kara adamları var bu türlerin. Kara adam diyince aklıma geldi. Geçenlerde bu hükümetin alternatifinin olmadığı bahanesiyle hırsızlığa ve yolsuzluğa adeta fetva veren Karaman'ın bakın ne demişti.Aynen aktarıyorum:"Akl-ı selim ve kalb-i selim sahiplerinin bir dönüp sağlarına ve bir daha dönüp sollarına bakmaları gerekiyor; bu iktidar kadrosunun yerine koyabilecekleri başka bir kadro varsa ?ki, bana göre yoktur. Mecellemizin 26. Maddesi şöyle der: 'Zarar-ı âmmı def'içün zarar-ı hâss ihtiyor olunur'. Gençler de anlasın diye günün diline çevirelim: Kamuya (ve bu arada ümmete) ait zararı önlemek için bir şahıs, bölge veya gruba ait zarar göze alınır, sineye çekilir.""Mecelle" kılıfıyla hırsızlığa ve yolsuzluğa razı gelmemiz isteniyor. Kimseyi kastetmiyor genel olarak söylüyorum, İlim sahiplerinin Allah'ın kitabını, hakkı ve hukuku bir yana bırakarak, ineklerini korumaya çalışmaları kıyamet alameti olsa gerek.Adama derler "madem aksın, bırak yargı baksın' Bari "din, iman" demeseler. "İslam'dan istifa ettik" deme dürüstlüğünü gösterseler. Allah'ın kitabı yerine, sütlü inekleri müdafaa ettiklerini, açık açık söyleseler. Çünkü bunların kara kitaplarında Allah'ın dini İslam yoktur.  "Hırsızlık yapan kızım Fatma bile olsa elini keserim" diye buyuran, peygamberimiz efendimiz de yoktur. Tüm dertleri sütlü inekler.