Türk milletinin tamamı savaş istemiyor. Başbakan'ı da bu durum kara kara düşündürüyor. Geceleri eminim uyuyamıyordur. Yaptırdığı anketlerin tamamında kendi tabanı yüzde doksanların üzerinde savaş karşıtı çıkıyor.
Böyle olması da çok normal?
Ortada vatan toprağına bir tecavüz söz konusu değil. Ülkemiz Suriye tarafından tehdit edilecek bir güçte ve durumda değil, bunun için bir neden bile yok. Türk topraklarına bu ülkeden terörist eylemlerden bulunulmuyor. PKK'ya yataklık yapılmıyor.
PKK'ya yataklık yapan Barzani ile iktidar kanka? Ayrıca PKK bu hükümet için tehdit olmaktan çıktığı için mücadele edilemeye gerek görülmeyip, müzakere etmeye layık görülmüştü zaten?
Öyle ise Suriye ile ne işimiz var?
Bu iktidar neden uğraşıyor bu ülke ile? Diye soruları vatandaş sık sık soruyor. Yandaşların verdikleri cevap "Esad halkına zulmediyor"?
İşte halkta bu yalana bir türlü inanmıyor. Eğer Esad halkına zulmediyorsa zulme uğrayan halk neden Esad'ı destekliyor? Diye soruyor. Esad yüz bin insan öldürdüyse, bunları nereye gömdü?
Yüz bin insanın cesedini saklamayı nasıl başardı?
Bu rakamı, iktidar nereden aldı?
Suriye'de bir ölü sayımı ne vakit yapıldı?
Tüm bu soruların cevabını, iktidar vermese de vatandaş işin aslını öğrendi: İktidar, yalan konuşuyor. İsrail ve Amerika geride durarak bu işte, Türkiye'yi kullanıyor.
Artık bu konuda kimsenin şüphesi kalmadı.
Peki, ama niçin? Sorusu akla geliyor, bu sefer.
İşte burası çok önemli?
Bu iktidar veya Başbakan neden savaş istiyor?
Başbakan öyle bir çıkmaza girdi ki, savaşa girse millet bitecek. Savaşa girmese, kendisi bitecek. O milleti bitirmeyi seçti! Herkesin bildiği gibi Sayın Başbakan BOP Eşbaşkanı?
Üstelik Türkiye, ABD'nin Irak'ın işgalinde olduğu gibi Amerika ile Stratejik ortak değil. Türkiye ABD ile "katılım ortağı"?
Bu neyi değiştirir?
Bu çok şeyi değiştirir.
Irak işgalinde Türkiye ABD'ye Stratejik ve lojistik destek vermişti. Ancak Obama seçilip Türkiye'ye geldikten sonra, Türkiye'nin ABD'nin "katılım ortağı" olduğunu ilan etmişti, hatırlanacak olursa?
İşte "katılım ortağı" Türkiye, ABD'nin bölgede yapması gerekeni yapmak zorundadır. Başarması veya başaramaması durumunda ise sonucunda iktidar ve Başbakan mesuldür.
ABD Suriye'de ne yapmak istiyor?
Açıkça söylüyor: "Suriye yönetimi İsrail için bir tehdittir" bitti. Öyleyse bu tehdit ortadan kaldırmak istiyor. Rusya faktöründen dolayı ABD geri çekilmiş görünse de onun yerine bu işi "katılım ortağı" Türkiye yapacaktır.
Türkiye ise, halkın tepkisinden ve bozuk ekonomisinden dolayı işi göze alamıyor görünüyor. Başbakan bunun farkında mı?
Farkında. Hem de her şeyin farkında?
Öyleyse Israr niye? Diyeceksiniz.
Başbakan katılım ortaklığının, şirket ortaklığı gibi olmadığını çok iyi biliyor. Bir bedelinin olduğunun bilincinde ve kendini bu bedeli ödemeye henüz hazır bulmuyor. Koalisyon ortağı Pensilvanya'nın, ayak oyunlarından da, uyarının büyük patrondan geldiğini düşünüyor.
Sıkıştırıldıkça Tayyip Bey savaş diyor. Küresel patronların bu şekilde takdir ve merhametini kazanacağını zannediyor ama nafile?
Başbakanı çoktan çizdiler. Katılım ortaklığının başarısız sonuçlarının bedeli: İndirilmek?
Esad'ı hafife aldı Başbakan?" Kardeş Esad" diyerek güzellikle indireceğini düşündü. Ya da "höt" deyince korkup iktidarı bırakacağını? Patrona da söz verdi "birkaç ay içerisinde indiririz" diye. Başaramayınca sinirleri gerildi ve psikolojiler bozuldu.
Kendisine değil Obama, bakanları bile artık inanmıyor. Hepsi bıyık altında gülüyorlar. Sahneden zorla atılacağı günü iple çekiyorlar. Savaş istemesinin daha başka nedenleri de var, ama biz işi burada noktalayıp, PKK'nın neden savaş istemediğini bir iki cümle ile özetleyelim.
PKK ve AKP arasında bir anlaşma olduğunu dünya biliyor. PKK; AKP iktidarı bir savaş çıkardığında, ortada AKP'nin kalmayacağını ve savaşın ne gibi gelişmelere neden olacağını çok iyi tahlil ediyor.
AKP ile istediği her şeyi elde etmişken, savaşla sadece Türkiye'de değil diğer bölgelerde de "Kürdistan" hayallerinin bitebileceğini hesap ediyor. "Ya yeni bir Atatürk çıkıp, Musul, Kerkük'ü dahi alırsa" diye korku nöbetleri geçiriyorlar.
Bu korku ABD içinde de var. TSK'yı dövmeleri bu sebeple?
Savaş ölümlere sebep olacağı gibi doğumlara da gebe olabiliyor. Bunu kimse bilemez. Başbakan'ın hali tefeciden aldığı sürenin bitmesinden korkan müflis insana benziyor. Çaresizdir, her şey yapabilir. Allah muhafaza!