Mübarek kurban bayramı yaklaşıyor. Çok sayıda kurbanlığın çarşıya dalacağını yine hep birlikte göreceğiz. Boğa, tosun, inek, düve bilumum sığır sürüsü şenlendirecek çarşımızı! Kaçan boğaların peşine düşenlerin akıl almaz yakalama teknikleri, 'sığır gündemli medya'nın ilgi odağı oluyor.Ancak bu yıl, kurban gelmeden 'çarşı'ya dalan bir canlı türü keşfedildi. 'Dört parmaklılar!Kurbanlık desem, kurbanlık değiller,Hayvan desem, hayvan değiller.İnsan desem, vasıfları tutmuyor Bir canlı türü,diyelim.Yeni bir tür yani!..Henüz, ne oldukları kesinlik kazanmış değil, araştırmalar devam ediyor!Kurban olabilecekleri konusunda diyanetin bir fetvası da yoktur. Ancak, kurban olmayacakları belli!Nerden biliyorsun diyorsanız,Biliyorum işte!Postlarından ve dostlarından?Postları işe yaramaz görünüyor.Dostlarını ne siz sorun, ne de ben söyleyeyim.Düşmanlarını söyleyeyim, dostlarını zaten anlarsınız.Düşmanları, kendilerine karşı duran her şey!Hemen her şeye takabilirler.Boğaların kırmızıya takmaları gibi? Bunlarında renk takıntısı var. Mesela kırmızı-beyaz renge acayip takıyorlar.Kırmızı-beyazın yanında, sarı ve yeşil renkleri olduğu zaman sus-pus olurlar.Geçen gün, çarşı'da siyah-beyaz'lılara saldırmışlar.Az kalsın kan çıkacakmış maazallah…Görgü tanıklarının anlattığına göre; önce bir el havaya kalkmış ve sonra dört parmak işareti yapmış. Ardından "Hölöğğğğğğğğğğğğ" diye hücuma geçmişler. Az kalsın kan gövdeyi götürecekmiş. 'Çarşı' önlem almamış olsaymış, çok kötü sonuçlar doğacakmış.Dört Parmaklıların akıllarının var olduğu ancak kullanamadıkları tespit edilmiş.Beyinlerinde ipotek varmış akıllarını kullanmalarına engel oluyormuş. Bir nevi hipnoz edilmişler. Sahipleri, bunu bildikleri için daha çok işaret yoluyla yönlendiriyorlarmış. El ve parmaklarını kullanarak işaret yoluyla anlaşıyorlarmış.Bir de sloganlarla…Tekbir bile öğretilmiş bazılarına!Tekbir getirmeleri sizleri şaşırtmasın. Bunların; Suriye'de başka bir türüne rastlanmış, onlar da tekbir getiriyorlarmış. Ama tekbirden sonra ya insanların karısını alıyorlarmış ya da canını? Türkiye'dekilere şükretmeliyiz!Henüz bu aşamaya gelmediler. Palalarla saldıranları oldu. Hatta birkaç gencin başını sopalarla vurup ezdikleri de söyleniyor. İnşallah tekrar bir mutasyona uğrayıp da daha kötü bir türe dönüşmezler.Dört parmaklılar ayrıca çok yalancı ve iftiracı varlıklarmış!Uydurur, uydurur söylüyorlarmış.Şaşırıp kalırsınız, iftiralarına?Hem aklı kullanmazlar, hem bu kadar yalanı nasıl becerirler? Diye düşünüp durursunuz.İşte burası da, araştırma konusu!Yalan ve iftirayı nereden, öğrenmişler bilen yok.Başka gezegenden dünyamıza geldikleri tahmin ediliyor. Veya Atlantik'ten özel yetiştirildikleri?Hepsi değil tabi?Türün başları burada yetiştirilmiştir.Diğerleri; değişim, dönüşüm ve de etkileşim yoluyla çoğalmış olabilir. Önce etkileşim oluyor, sonra değişim, daha sonra da, dönüşüm?Etkileşim yolları; fifty fifty yani duygusal yollar. Ayrıca içsel ve akılsal,hatta kalıtsal yollardan etkileşim içinden oldukları sanılıyor.
Dört parmaklılar "çarşı"ya dalmış!