İnce infaz!

Siyaset vadisinin kurtları İnce infazdan memnunlarsa, vay halimize… CHP’nin önceki genel başkanına bir “kaset” kumpası kurulmuş, sonrasında istifa etmişti. Yerine ise şimdiki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu geçmişti.

Mahir Kaynak’ın Türk toplumuna kazandırdığı bir cümle vardı: Bir olayı kimlerin gerçekleştirdiğini öğrenmenin en güzel yolu, kimlere yaradığına bakmaktır!

AKP’nin iktidarda bu kadar uzun zaman kalmasının sırrı, CHP’nin sözde muhalefet olmasından başka bir şey değil. Siz AKP’yi iktidarda mı tutacaksınız, öyle ise CHP’nin başında, AKP’yi iktidarda tutacak birinin olması gerekir. Muhalefeti değiştirmeden, iktidarı değiştiremezsiniz!

Sanırım mevcut muhalefet, mevcut iktidarı bir daha sırtta tuttuktan sonra, değişecektir. Tabi ortada ülke diye bir şey kalırsa!  Kılıcdaroğlu bu seçim sonrası Türkiye’yi Erdoğan yönetiminden kurtaramazsa bile CHP yönetimi Kılıcdaroğlu’ndan kurtulabilir. Kılıcdaroğlu’nun siyasetteki görevi, Erdoğan’ı görevde tuttuğu kadardır.

Kimse bu sözlerimden dolayı kırılmasın, Kılıcdaroğlu insan olarak kötü biri değil. Ben ülkenin içinde bulunduğu kumpası anlatmaya çalışıyorum. Erdoğan’ı yenebilecek adayların, Kılıcdaroğlu’na bağlanıp seçime gidilmesinden belli ki, seçimi tekrar Erdoğan’ın kazanması isteniyor.

“Erdoğan’ı küresel güçler istemiyor!” söylemi de AKP’ye ait. Bu söylem ile ulusalcı-milliyetçi sazanlar avlanıyor. Bütün mesele, siyasi gözle değil de, milli bir gözle olaylara bakmak gerektiğidir.

Milletin, AKP ve CHP arasında bir tercihe mecbur edilmesinden daha büyük bir oyun ne olsun ki. Geçmişte açılım yapmış AKP’nin yerine bundan sonra açılım yapacak 6’lının gelmesi arasındaki farkı, sıfır olarak görenlere konuşuyorum. İkisinden birine mecbur edildiniz ve üçüncü bir alternatif de bırakılmadı.

Oyları bölmeyelim denilerek, ülke bölünüyor.

21 yıl iktidarda olan CB Erdoğan’ın “Kürtlere” seslenmesi, bölücülük değilse nedir?

Kürtler ayrı bir millet mi?

Neyse!

İnce infaza gelelim!

Önceki CB seçimi sonrası “adam kazandı” diyen İnce, bu sefer seçime bile giremeden bir “kaset” yayını sonrası, geri çekildi. Şimdi şantaj-montaj sonrası çekilen bir İnce varsa, önceki seçimden sonra ki “adam kazandı” meselesinde de bir şantaj olması kuvvetle muhtemeldir.

İnce’ye sürekli  “çekil” diyen CHP şimdi töhmet altında kaldı. Bu da İnce oylarının Kılıçdaroğlu’na değil, Erdoğan’a gideceği anlamına gelir. Seçime saatler kala bu kıyağı Erdoğan’a kim yapar? İnce infaz, AKP işine benziyor.

Batı’nın Türkiye’den beklediği,  Türkiye’nin kendini parçalanması… Kuzey Suriye ve Kuzey Irak’a, yeni bir “parça” eklemesi… Kuzey Suriye ve Kuzey Irak’ın oluşumlarında pay sahibi kimse, yine aynı kişi bu işte daha başarılı olacaktır!

Kılıcdaroğlu, Erdoğan’ın tekrar tekrar kazanmasını sağlayacak, önemli bir figürdür.  Her ikisine de verilen oy, BOP’a gider. Üçüncü bir alternatif oluşturulmasına izin verilmemiştir. Türkiye, büyük güçlerin boğuşma alanı haline gelmiştir. Türkiye için, emperyalistlere lazım olan, bir iç savaştır.

Erdoğan’ın tekrar kazanmasını istemeyen bir muhalefet bile kalmamışken, bir yabancı güç aramaya ne kadar gerek var. Kılıcdaroğlu, Rusya’ya laf atarak, sadece hedef şaşırtır ve de Batı’ya şirinlik yapar. Batı, Erdoğan’ın yerine sizleri alternatif bile görmüyor. Onlar için hiç birinizin bir değeri yok.

“İnce’ye CHP alsın diye FETÖ’nün kaset kumpası kurduğu!” algısı, AKP’nin kazanmasını sağlar. Kandil canilerinin “Erdoğan iktidarda kalmamalı!” sözleri de AKP’nin iktidarda durmasına yarar. Peki,  bütün bunlar, AKP’nin iktidarda tutulması için yapılıyor olamaz mı? Ters psikoloji…

Terör örgütlerinin desteklediği masa!” algısını yiyen taraf neresi, belli değil mi? Ve bu oyuna gelen bir CHP var, başında da Kılıcdaoğlu varsa, siz söyleyin kim kazanır?

Sözüm meclisten dışarı ve teşbihte hata olmaz mantığı ile ifade edecek olursak eğer;

İki at, bir eşek ardına bağlanırken, yarışı kazanacak taraf seçilmişti, saf olmayın!

 

 

0 YORUM

YORUM EKLE

You may also like...