Seçim neyi değiştirir?

Seçimlerden önce yazdığım ve de yazdığım şekilde sonuçlandığı için, bir seçim yorumu yapmaya gerek duymadım. Ancak seçim sonrası yapılan değerlendirmeler, kıymetli okurlarım için bazı şeylerin altını çizmemi gerekli kıldı.

Sayın Erdoğan son üç seçimde de yüzde 52 oy aldı. Dünyada her şey değişiyor ama Erdoğan’ın oyları değişmiyor. Üzerinde çok düşünülmesi gereken bir konu… Parmak boyası AKP geldiğinden beri kaldırıldı. Seçime yaklaşırken,  liderlerin kozlarını ekranda halkın önünde paylaşması, AKP geldikten sonra tarih oldu. Medyanın büyük ölçüde sahibi… Sosyal medya paralı trollerce ellerinde…

Eski çağlarda yenilmez hükümdarlara, krallara bir süre sonra halklar, “tanrı” gözüyle bakarlarmış. Yenilmezlik tanrı gözüyle bakılmalarına sebep oluyormuş. Allah’tan ki eski çağlarda değiliz yoksa Sayın Erdoğan “tanrı” ilan edilirdi!

Öyle ya kraldan yukarı, tanrı var güç olarak. Çıkacak basamak kalmayınca krallar, tanrılaşma sürecine girerlermiş. Neyse canım eskide kaldı öyle şeyler, ne korkuyoruz ki!

Gerçekten de Sayın Erdoğan yenilmez mi?

Erdoğan’ı bunca açlığa, bunca yoksulluğa, rağmen, hatta bunca doğal afetlere, bunca rezil göç politikalarına rağmen “yenilmez” kılan ne?

Bakın bunları yazan ben, Kılıcdaroğlu kazansın da demedim? Hatta “Yine Erdoğan kazanır” diye 8 Nisan’da yazmıştım. “Erdoğan kazanmalı!” diye de 19 Mayıs’ta yazmıştım. Çünkü yarattığı enkazın altında, Erdoğan kalmalı!

Tahmin ettiğim gibi oldu Erdoğan yüzde 52 gibi değişmeyen bir oranla aldı. Ayrıca ne demiştim, “muhalefet değişmeden iktidar değişmez. Bu seçim sonunda ülke Erdoğan’dan kurtulmazsa bile CHP KK kurtulur” demiştim.

KK, istifası isteniyor şimdi. Kemal bey başarısız değil. Suriyeliler başta olmak üzere milyonlarca ithal oy olmasaydı, Kemal bey bunca yanlış stratejiye rağmen kazanırdı.

Erdoğan oyları düşmedi değil düştü ama düşen oylar yerine Suriyeliler geldi. Suriyelileri seçim kazanmak için beslediler. Bir sonra ki seçimi de Afganlar, Pakistanlılar kazandırır. Belki de İran ve Iraklılar… Türkiye’ye gelmek isteyen isteyene…

Sınırlardaki mayınların temizlenmesinin bir amacı da, rahat gidiş gelişler olsun diye. Mayınların temizlenmesini AB finanse ediyor. Ocak 2023’e kadar Türkiye-İran sınırındaki mayınları temizlemek için, 18,6 milyon euro para ödendi. Temizleyen firma ise ne hikmetse her seferinde, İsrailli firma oluyor.

Neyse!

Erdoğan’ı iktidarda tutan, mevcut muhalefet… Bu muhalefet değişmesin, Erdoğan ölene kadar iktidarda. O gider, çocukları yönetmeye devam ederler. İktidarın değişmesi demek Kılıçdaroğlu’nun gidip yerine Gürsel Tekin’in gelmesi demek değil.

CHP, CHP olmalı!

CHP Atatürk’ü içine alsın, içindeki yabancı unsurlar çıkar gider.  AKP şimdi de “Atatürk” diyecek. Allah ile aldatmaya, Atatürk ile aldatma da eklendi. Saray’a Atatürk’ün kalpaklı resmi asılmışmış!

Atatürk’e dönen, Köşk’e taşınır. Havaalanlarında Atatürk ismine tahammül edemeyen zihniyet Atatürk’e gitmiyor, Atatürk’ü Saray’a getiriyor. Saray’ın İslam’ı gibi artık Saray’ın Atatürk’ü de olacak.  Saray’ın İslam’ı, ülkede İslam’ı götürdü. Saray’ın Atatürk’ü de emin olun cumhuriyeti götürür. Götürdü zaten, ilk 4 maddeye tutunmuş bir kaç parçası kaldı.

200 lira, 2009’da 135 dolar ediyorken, şimdi 10 dolar etmiyor. Eskiler birine kızdığı zaman “gâvur parasıyla on kuruş etmez” derlerdi. Neden, gâvur parası, çok değersizdi çünkü. Atatürk, milli tarımın temellerini atarken ABD’den aldığı traktörler için “bunları bir avuç bozuk paraya aldım” demiş.

Paranız gâvur parası karşısında, on kuruş etmezken, pasaportunuzu uzattığınızda yurt dışında alaycı bir eda ile karşılarlar. Ben bu alaycı ifadeyi defalarca gördüm, pasaport kontrolünde. Ve içimden iktidara-muhalefete bir şeyler söyledim!

Bayrakta ay yıldızın yönü değişmişmiş, Atatürk’ün kalpaklı resmi saraya asılmışmış, geçin bunları. Parasını koruyamayan sınırlarını da koruyamaz. Bir kaç dolara satar toprağını. Satmıyor mu? Toprak dediğin vatandır aslında. Vatana ortak ediyorsun, hak sahibi yapıyorsun, verdiğin pasaportla.

Bu işi bileni dinleyecektiniz.

Haydar Baş’ı kaçırmayacaktınız!

Parasızlık Türk kadınlarını fuhşa sürüklüyor!” diye haberler artık dünya basınında. Dün Rus kadınları gündemdeydi, bugün Türk kadınları. Milliyetçilik, Atatürkçülük veya dindarlık, bunun önüne geçmekle olur. Hilal bıyıkla veya takke takmakla olmaz.

Toprakları satmayı bayrak sallamayla örtersiniz, dinsel yozlaşmayı Kuran kaldırarak örtersiniz, ekonomik çöküntünün doğurduğu ahlaki çöküntüyü nasıl örteceksiniz?

Rus kadınlar namuslarını satıyorlardı. KGB ajanı Putin, bunu kendine dert edinir. Onur meselesi yapar ve kendini Rus kadınların namuslarını kurtarmaya adar. Ülkenin başına getirilir, yaptığı ilk iş, ülkenin ekonomisine el atmak olur.

İktisatçılarını dünyanın dört yanına gönderir, çözüm arar, görüş ve tez peşine düşer. Haydar Baş’ın kapısını çalarlar.  Arayan mevlasını da bulur, belasını da.  Aylar süren çalışma ve tetkikten sonra, Milli Ekonomi Modeli’ni ister ve ülkesinde 2013 yılından beri uygular. Milli Para formülü ile adam, dünyayı kendine bağladı.

Hodri meydan ne kadar milliyetçi, ne kadar Müslüman ve ne kadar Atatürkçü olduğunuzu, gösterin de görelim. Çıkmaz mı bu ülkenin namusunu kurtarmak isteyen bir Putin!

Ekonomi bozuldu mu ahlak da bozulur, ahlak bozuldu mu nesiller bozulur. Nesiller bozuldu mu, millet vasfın yok olur gider.

 

5 YORUM

Hasan Taşkan

Kaçan Fırsat

Kaçan Fırsat değerli olurmuş, Merhum Haydar BAŞ hocamız kendini yıprattı ki, bu toplum felâh a kavuşsun, sadece madenlerimize karşılık para basıp vatandaşlık maaş ı ve ev hanımı maaşı muhteşem bir tesbit idi,Milli Ekonomi Modeli (Görene köre ne.....)

Ender e

Vatan

Allah vatanımızı milletimizi her türlü kotulukden korusun

Asd

Boşunamı?

Referandum yada vs. vs..sonuçta yeni dincilerimiz yeni milliyetçilerimiz türedi boşunamı ki?

Asd

Belki konuyla ilgili değil ama!

Yusuf hocam Sinan beyden sonra sizi okumamaya karar vermiştim ama uzun zamandır okuduğum için ister istemez okuyorum... Şimdide ümit bey sanki ilginizi çekmiş gibi geldi?? Peki ümit beyin savunduğu göçmenler geri gitsin tezi.. bütün göçmenler gittikten sonra Suriye vs vs.. (şimdi sanırım birde İran'dan gelip gidebilir) ve bunların TC vatandaşı olduktan sonra onlara memleketlerinde ayrılan yerlere yerleştikten bir süre sonra referandumla TC ne bağlandıklarını ve tekrar daha bük bir parçayla Allah muhafaza yine referandumla doğu ve güneyimizle birlikte ayrılabilecekleri özerklik Eyalet vs.. hiç aklınıza geliyormu?

H.B

Fotoğraf

Alman sosyolog M.Weber Potestan Ahlakı kitabının bir yerinde “bir toplum kendine benzeyini seçer..” der.. Cumhuriyetin kurucu felsefesinin terkinden ve de özellikle 20.yüzyılın ikinci yarısından itibaren popüler sağ siyasetin teşvikiyle içine sokulduğumuz yarı lümpen yarı arabesk kültürün hiçte şaşırtıcı olmayan tabi sonuçlarını yaşıyoruz bugün..İstanbul’un göbeğinde gece boyunca süren silahlı seçim kutlamaları ne yazık ki Weber’i haklı çıkarıyor:((

YORUM EKLE

You may also like...