Sen yeter ki git devleti düşünme!

Son birkaç gündür birer gün arayla yazı yazdım. Bel rahatsızlığım dolayısıyla ancak, sayfa editörlüğümü yerine getirebildim. O nedenle, söylenecek çok söz, konuşulacak çok şey var. 

Allah'tan ki, böyle bir köşeden KİTABIN ORTASINDAN konuşma imkânım var. Yoksa patlarım herhalde!

Çünkü nerde bir takipçi manyağı, şöhret budalası var ekranda şu günler. O zaman sinirler bende tavan yapıyor.

Hele birde belde fıtık varsa, yandım Allah!.. 

Kas sıkışması yapıp kıvrandırıyor beni.  

Gevşemen için lazım iğne ilaç?

Bu ülkede yaşayıp ta, insan sağlıklı kalabilir mi? 

Fıtık olmazsa, kanser olur zaten!

Yeri gelmişken söyleyeyim: Yer yatağında yatın.

Zaten günü gelince yerde yatacağız, havada yatmaya ne gerek!

Yere yakın olmalıyız!

Bedenimiz yere serilmeli, temelli serilmeden?

Doktor söyledi: Ortopedik filan, hepsi hikâye, hepsi yalan?

Şişirilmiş yataklar, insanları hastalandırıyor. 

Evde hasta yatınca, ister istemez gözün ekranda oluyor. Sayın Erdoğan'da dinledim. 

"Ben gidersem, devlet gider" dedi. Yani bunu da dedi ya?

Şener Şen'in Maho Ağa tiplemesinde "vallaha köyü satarım ha" çıkışını hatırladım, nedense!

Bu muhtarlarda bir nimet kardeşim!

Toplanıyorlar, cumhurun başı konuşuyor, o da, bizde, hepimiz bir güzel rahatlıyoruz!

Böyle devam ederse, bakanlar kurulunun yerini, muhtarlar kurulu alacak, demedi demeyin!

Bayağı işin havasındalar.

Alıştılar çünkü?

Biz terörle yaşamaya alışamadık muhtarlar Saray'a alıştılar. 

Aynı şey değil ama "alışma" öyle kolay olmuyor, malum?

Terörü savuşturma elden gelmeyince, "teröre alıştırma" dönemi devreye giriyor.

Maden de ölme engellenemediği için, "dua timleri" devreye girmişti, hatırladınız mı?

Yakınları ölenler, dinledikleri karşısında ölenlerin cennette olduğunu düşünmüş, seçimlerde failin iktidar değil, hâşâ Allah olduğunu düşünmüşlerdi sanki.

Bizzat bakanından "güzel öldüler" açıklaması gelmişti. Bir yöneticinin acılar ve ölümler karşısında, farklı açıklamaları olmalı. 

Çözümler ve çareler sunmalı?

Hedefleri ve projeleri olmalı?

Ama nerde?

Çare ve çözümü cennet vaat etmede buluyorlar.

Son günlerin en ciddi açıklama, "Ben gidersem devlet gider" açıklaması!

Bizim köyün rahmetli bekçisi vardı. Ben gidersem köy yıkılır" derdi.

İnsanın aklına "sen yeter ki git, devleti düşünme!" demek geliyor ama diyemiyoruz!

Çünkü Kandil "seni devireceğiz" dedi adama, artık "git" demek mümkün mü?

Anında "Kandilci" ilan edilirsin alimallah!

Terör tanımı değişir, kanunlaşır, başkanlık istemeyen herkes eli kalemli terörist ilan edilir.

ABD'nin iki eski büyük elçisi "gitmeli" dedikten sonra, Karayılan "devireceğiz" dedikten sonra, karşı çıkmak vatan hainliğine denk gelir oldu!

Geçen halim selim, ,işinde gücünde bildiğim biri, bana "başkanlığa karşısıysanız, terörle aynı saftasınız" mesajı attı.

Şu oyuna bakar mısınız? 

Başkalığı istememek, sizi terörle aynı safta yapıyor. Eyaletlere ayrılmaya karşı olmak, suç oluyor. 

Kandil bu işe niye karşı görünüyor, şimdi tezgâhı anladınız mı?

Başkanlığı Kandil istese sonuç belli? 

Ama "Kandil bu işe karşı ise başkanlığa evet demek lazım"ı dedirtmek için, karşılıklı roller paylaşılmış belli ki?

"Seni başkan yaptırmamacağ"ızın Türkçe tercümesi: Seni başkan yaptıracağız, bu böyle biline?

"Seni devireceğiz" iddiasıyla "ben gidersem, devlet gider" iddiasını alt alta birleştir, al sana, en az yüzde 60 oranında, "başkanlık" desteği!

İnsanların şunu demesi lazım: Sen varken bu devlet gitmediyse, daha gitmez kardeşim!

Türk milletinin ve devletinin "hedef" olduğunu onlarca yıldır yazan, bu konuda yüzlerce hatta binlerce kez uyarılarda bulanan, Prof. Dr. Haydar Baş, devletin ve milletin kurtuluşu için tek adrestir.

Çünkü o, bu işin kitabını yazdı.

Sorunun "Kürt sorunu" olmadığını, yüzlerce defa söyledi. "Vatandaşlık Maaşı" ile bu sorunu, kansız çözeceğini söyledi. 

Ülkenin kan gölüne çevrileceğini, ağlayarak söylediğine şahit oldum. Şimdi herkes ağlıyor.

Haydar Baş'ı dinleseydik, şimdi düşmanlarımız ağlıyordu.

"Benim gördüğümü sizler görseniz, uykularınız kaçar" demişti. 

Dinlemedik.

Hala, yalan dinliyoruz baksana?

Âlim olan, olayları çok önceden görür. Cahil olanlar ise olaylar gerçekleştiği halde görmezler.

Bu kadar basit?

0 YORUM

YORUM EKLE

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir