Türkiye'nin altınlarına ne oldu?


Cumhur Başkanı'mız Erdoğan Türkiye-Afrika Ekonomi Ve İş Forumu toplantısında, güzel konuşma yaptılar. Dünyada artık moda bir kavram olan  fakat Sayın Haydar Baş'a ait olan, "Milli Para" kavramından söz ettiler. Samimi olunsun, helal -hoş olsun sorun yok!


Yeter ki "ölü" rahmet bulsun!

Yalnız konuşmanın bir yerinde Sayın Erdoğan,  "Afrika'nın altınlarına ne oldu?" diye bir soru sordu.  Bir vatandaş olarak, benimde aklıma, "Türkiye'nin altınlarına ne oldu?" sorusu geldi. Bağışlasınlar beni!..

Afrika altınlarını konuşuruz, esas konuşulması gereken Türkiye'nin altınları.  Türkiye'nin altınlarına ne oldu?

"Türkiye'nin altınları mı var" diyeceksiniz. Veya bazıları "sen hangi altınları soruyorsun?" gibi bir soru da sorabilir. Altınların hepsini soruyorum. Hem elimizdekileri, hem de, toprak altında olanları. "Türkiye'nin sahibi olduğu 490 ton altını var. Bunun 40 tonu Türkiye'de,  450 tonu ise İngiltere'de" demişti, eski maliye bakanı Mehmet Şimşek.

Önce bunları soralım:
Bu altınlar neden İngiltere'de? 
Eğer  "emanette" ise bunu bu krizde neden getirtmiyoruz?
Yok, eğer  "rehinli" ise 450 ton altın, neyin karşılığı rehinli? 

Bu altın konusunu, bir daha yazmıştım. 450 ton altın mevcut hükümet döneminde İngiltere'ye teslim edildi.

Ülkeler, savaş durumlarında veya işgal tehlikesi olduğu durumlarda daha güvenli ülkelere götürürler altınlarını. Almanya soğuk savaş dönemlerinde altınlarını İngiltere'de emanete bırakmış, sonra geri almıştı. Tabi bunlar eskide kaldı.

Eğer altınlar emanette ise altının sahibi ülke, saklayan ülkeye kira öder. Ve istediği zaman altınlarını çeker. Türkiye'nin, 450 ton altın için ödediği bir kira var mı? Ve istediği zaman çekebilir mi bu altınları?

İşte kritik soru bu ve ancak kimse bu sorunun cevabını bilmiyor. Benim aldığım duyumlar, Türkiye'nin altınları, "emanette" olmadığı için bir kira ödemesi söz konusu değil. "Emanet" olarak bırakılmadıysa, altınlar "rehinli" mi?

Yok, değilse, bu kadar krizde iken, altınlarımızı neden getirmiyoruz?

ABD, Irak'ı işgal ettiğinde, Irak hazinesi içine tırları sokar ve bütün altınları boşaltıp uçak ile Pentagon'a götürür. İşte şimdi "Papaz Krizi" olarak duyurulan, ABD-Türkiye krizinin aktörlerinden Papaz Brunson'un Irak altınlarıyla çekilmiş resimleri yayınlanmıştı. 


Yani Brunson Papaz değil,  bir askerdir.  ABD Irak işgalinde iki adresi çok acil boşalttı, biri Irak'ın Ebugarip'teki tohum merkezi, diğeri altınların olduğu hazinesi… Bunu da, not düşelim dedik!


"Türkiye'nin altınlarına ne oldu?" sorusu, sadece 450 ton altın için sorulmaz. Türkiye'nin dağı taşı altın. Türkiye'de maden fışkırıyor.  Artvin-Gümüşhane arası dağlar resmen altından dağları. 

Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin kaynaklarına vurgu yaparken, sıkça bu bölgede sahip olduğumuz altınlara değindiler.


"Ben sadece Gümüşhane altınları ile 100 milyonluk Türkiye'ye tam 100 yıl bakarım" demişti. Türkiye sahip olduğu altınlar için veya bütün kaynakları için asla 2023'ü beklemek zorunda değil. 

Bu bir yalan!

"Sahip olduğumuz madenler Lozan'da verildi" yalanı, Cengiz'lerin Artvin'de altın madeni işletmesinden belli. Koza Altın'a geçmişte verilen altın ruhsatlarının, 17-25'ten sonra iptalinden belli. 15 yılda binlerce altın, bor ve petrol ruhsatları verildi bu hükümet tarafından. 


Ülkenin ekonomik olarak kurtuluşunu, "kaynakların devletleştirilmesi ve devlet-millet ortaklığıyla işletilmesi" tezi üzerine bina eden Haydar Baş Hoca "kaynak" dedikçe, "kaynak yok" denildi.


"Kaynak yok" denildikçe, yerler kaynak fışkırttı adeta. Yerler Haydar Hoca'yı tasdik etti de, yalancılar inkâr etti. Bakın daha yeni, üç beş günlük bir haber:


Sakarya'da özel bir firma tarafından yapılan sondaj çalışmaları sonucu Söğütlü, Serdivan ve Ferizli ilçelerinde 400 ve 450 metre derinlikte doğalgaz bulundu. Firma üç bölgede doğalgaz bulunmasıyla ilgili olarak Sakarya Valiliği'ne bilgi verirken, doğalgaz bulunan bölgelerdeki sondaj yapılan kuyuların önlem olarak kapatıldığı belirtildi. 


 Yetkililer Niğde'nin Badak bölgesinde tuz aranırken petrol bulunduğunu söyledi. Yetkililer ülke tarihinin en büyük maden faciası ile sarsılan Manisa'nın Soma ilçesinde 100 ton altın rezervi bulunduğu açıklamıştı. 


Balıkesir'in İvrindi ilçesinde 2 milyar dolarlık altın rezervi bulunduğu haberi geldi. Ayrıca Birçok uzman Musul'da, oradaki petrol sahalarının hala Sultan Abdülhamit'e ait olduğunu dile getirirken, Abdülhamit'in 100 yıl önce hazırlattığı petrol haritaları da yeniden gündeme geldi.


 Yetkililer, haritada belirlenen bölgeler ile petrol tespit edilen yerlerin şaşırtıcı derecede aynı olduğunu açıklamıştı. Abdülhamit'in 100 yıl önce yaptırdığı petrol haritası çalışmasına dikkat çeken yetkililer, 'Bu harita gerçek olabilir. Bu harita ile bugünkü bilimsel çalışmalar örtüşüyor. İlginç olan bu' diye konuştu.


Kıymetli Dostlar!


Türkiye, petrol denizi üzerinde yüzüyor. Türkiye'nin altınları ile ülkemiz dünyanın en büyük ekonomik gücü olur. Petrol ve doğal gaz kaynaklarımızla, dışarıya bir kuruş para ödemeyiz. Baş Hoca ifadesiyle  "Türkiye'nin bir eli yağda, bir eli balda olur".


Afrika altınlarını konuşarak, bizim elimize bir şey geçmez ama Türkiye'nin sahip olduklarını konuşursak eğer, ülkemiz bu ekonomik darboğazdan kurtulur. Türkiye'nin altınlarını konuşma zamanı hala mı gelmedi?


Bence geldi, geçti bile… Yarın, konuşmaya zamanımız dahi olmayabilir. Ülkeyi büyük bir açlık ve kıtlık bekliyor.

0 YORUM

YORUM EKLE

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir