6’lı Masa AKP’ye çalışıyor!

İç siyasete yönelik bir değerlendirme, epeydir yapmadık. Eski söylediklerimin arkasındayım. Seçim olmayacağını söylemiştim evet unutmadım. AKP Genel Başkanı, kaybedecek bir seçime girmez. Bunu tekrar ediyorum.

Seçim tarihi bile açıklandı, siz ne diyorsunuz, diyebilirsiniz. Dış gelişmeleri, okumadan, içerde olabilecekleri doğru kestiremezsiniz. Dış gelişmeler ve başlamış olan 3.dünya savaşı devam ederken, “aklı olan” devlet, “dere geçerken at değiştirmez” diye düşünüyorum.

Teşbihte hata olmaz derler.

Şahsen devlet dediğimiz bir insan olsa, 20 yıldır ülkenin her şeyini değiştirmiş bir insanla mı devam kararı alır, yoksa geldiğinde neyin nerde olduğunu bilmeyen bir insanla mı? En iyi lider bile böyle durumda, bunca yıl işin başında olandan daha iyi bir sonuç elde edemez.

“Eski Türkiye yok!” diyorlar ya doğru söylüyorlar. Yeni bir Türkiye var ve her şey bir insanın elinde toplandı.  Bunu eleştirmek veya övmek için söylemiyorum bir realiteden bahsediyorum. Sayın Erdoğan geçen gün “Türkiye’de rejim değişti” mealinden bir cümle kurdu. Ne kadar kişi dikkat etti bilmiyorum ama bu  mevcut durumun ilanıdır.

2010 referandumu ile başlayan süreç sonunda, Türkiye’nin rejimi değişti. Bunu birkaç kere yazmıştım. “22 Müslüman ülkenin rejimlerinin ve haritalarının değişmesi” olarak özetlenmişti, Büyük Ortadoğu Projesi/BOP… Özetleyen projenin sahibi ABD ve onun dışişleri eski bakanı Rice.

ABD’nin istediği değişim bu muydu, değil miydi, bu ayrı tartışma konusu. Türkiye yeni sistemle aslında ABD’deki gibi iki partili bir sisteme ve adı konmamış bir “başkanlığa” kavuştu. Yandaş diye tabir olunan kanallarda “başkan Erdoğan!” bile deniyor.

Kısacası sistem/rejim değişti, Erdoğan yeni sistemin CB oldu. Ve yeni bir adayın gelip Erdoğan’ın koltuğuna oturması, seçimli veya seçimsiz, birkaç yıl daha hayal gibi geliyor bana.

Size soruyorum ABD istiyor mu kalmasını istiyor. Rusya istiyor mu, istiyor. Çin istiyor mu istiyor.  Türk devleti istiyor mu, istiyor. Dahası 6’lı Masa da kalmasını istiyor.  6’lı Masa’ya “muhalefet” diyorlar değil mi? Peki, muhalefetini hiç gördünüz mü?

Anayasa çok açık olduğu halde, neden 14 Mayıs tarihini kabul ettiler. Üçüncü kez CB olmak anayasaya aykırı. İster katılırsınız, ister katılmazsınız Masa’nın biri ABD-Rus, diğeri İngiltere. Bazıları ne alaka ABD-Rusya savaş halindeler diyebilirler. Geçin bunları!

ABD-Rusya için Erdoğan bulunmaz nimet. 20 milyar dolar doğalgaz borcunu erteledi Rusya. Arap parası, ABD’nin izni olmadan Türkiye’ye koklatılır mı? Çok detaya inmeden ifade edeyim ki, Erdoğan kalıcı.

6’lı Erdoğan’a çalışıyor!

O masada üç tane “milli görüş” temelli parti var. O  Masa, Erdoğan’ı indirmek için değil, tutmak için çalışıyor. Seçim sonrası o partilerden seçilmiş vekiller, AKP ile birlikte ilk 4 maddeyi değiştirecekler, göreceksiniz.  Kılıçdaroğlu’nun aday olması demek zaten Erdoğan’ın tekrar kazanması demek.

Ancak masa üyeleri kayıp sonrası yıkım yaşamamak için, sessiz kalıyorlar. Ve hepsi de aslında Kılıçdaaroğlu’nun adaylığını onaylıyorlar.

Türkiye kurtulmasa da CHP kurtulur bak! CHP’nin kurtulması demek, AKP’nin gitmesi anlamına geleceği için, aslında herkes 2 yıl sonra yapılmak zorunda kalınacak  olan erken genel seçime çalışıyor. Saflar da, Erdoğan gitsin diye Saray’ı taşlıyorlar. Keşke gitse ama dengeler ve şartlar böyle demiyor ne yazık ki.

Dini kullanan bir kadronun ebediyen bu ülkede silinmesi için, din satan bu iktidarın yaptığının altında kalması lazım. Diyelim güçlü bir aday çıktı ve Erdoğan devrildi.  20 yıllık “dinci” kadrolar gelen iktidarı çalıştırır mı sanıyorsunuz?

AKP, oluşacak büyük yıkıntıdan sağ çıkıp, “biz gittik bu hale geldi!” diyerek, tekrar gelip,  yeni bir 20 yılı daha yiyecekler. AKP’nin bu topraklardan kazınması için, Erdoğan tekrar seçilmeli ve faturayı ödemeli. Bu da işin, bir başka boyutu!

Çok bilirler ama şu bazı arkadaşlara küçük bir tavsiyem olsun. İşe yaramaz biliyorum. Çok uyardım tekrar uyarıyorum. Masaya alacağız dediler, almadılar. İyi ki de almadılar ama bu seferde alınmadığınız masanın ceremesini çekmeyin. Sizi almayan çürük masa, sizi de çürütmesin!

Bir kaç kişi zaten çürüktü ama hareketi çürütüyorsunuz. Çürük masa kokusu var üzerinizde, bu sizlere  “İYİ” de, bizlere kötü.  AB’ye alınmadığı halde AB kriterlerini uygulayan Türkiye gibi giremediğiniz Masa’nın ahlakını almayın. Siyasetini reddedin!

Keşke, “iki masa da aynı” baba nasihatini tutsaydınız. Üçüncü bir masayı siz kursaydınız, adı da Türkiye Masası olsaydı. Bugün çok farklı gündem olurdunuz. Mesele gündem olduğunuz değil, nasıl gündem olduğunuz. Gündem oldunuz ama çok yanlış gündem oldunuz.

Keşke birinci kattan düşseydik diyeceksiniz ama  onuncu kattan aşağı atılacaksınız ve yaşam şansınız yoktur. Acıyor muyum, ekibe değil ama acıdığım çok şey var ve o kadar acıyorum ki, ağlıyorum acımdan. Uyandığınızda “gençler her şeyi halletti ama içine etti!” diyeceksiniz!

Hodri meydan!