Keser döndü sap döndü gün geldi hesap döndü

AKP, koalisyon ortağı "cemaat" ile büyük meydan muharebesi veriyor. Güç paylaşımı savaşı devam ediyor.Geri çekilen veya alttan alan yok. "Zaman kardeşlik zamanı" sözü, her zamanki gibi reklam panolarında kaldı. Biri ötekine "Firavun" diyor, öteki "Karun"?Kim Karun, kim Firavun bilemeyiz ama ikisinin de, Musa veya Harun olmadıkları ortada. Bugüne kadar birinin boynunda davul, ötekinin elinde tokmak? On bir yıldır birlikte çalıp, birlikte oynadılar.Şimdi ayrı tellerden çalmalarına bakmayın, ABD'nin bölgemizde yürüttüğü politikalarda asla ayrı düşmezler. Sayın Arınç, Başbakan ile küs olduğu halde "kendilerinden özür bekliyorum" dediği halde, Barzani Diyarbakır'a geldiğinde küslüğü müslüğü bir kenara bırakarak, koroda yerini alıp bir güzel ağlamıştı!Çünkü aynı yoldan geçmişler ve aynı sudan içmişler. Aynı merkezden beslenmiş, aynı projeye inanmışlar. Büyük Ortadoğu Projesine? Bakın Arınç Efendi başı sıkışınca, ABD'ye Biden'le görüşmeye gitti. Yahudi Biden, Barzani Türkiye'ye gelmeden onu arayıp gerekli taktikleri vermişti. Aynı merkezden beslenmek, aynı sudan içmek ve aynı yoldan geçmek buna denir. Arınç Bey, Joe Biden'i anlata anlata bitiremiyor. Şöyle Türk dostuymuş, böyle Türk dostuymuş diye, sanki Kâbe imamından bahsediyor!Konumuza dönecek olursak;Koalisyon ortaklarının ikisi de "Esad gitsin" dedi.  İkisi de ABD'nin Irak'ı işgaline destek verdiler. İkisi de, ABD'nin öldürdüğü iki milyon Müslüman için ne gözyaşı döktü, ne karşı geldi. Her ikisi de Ebu Garip Hapishanesi'nde "Nur" bacının çığlıklarını duymadı.Ne kanallarında yer verdiler ne de programlarında konu ettiler. Birisi Pensilvanya'daki çiftliğinde yaralanan kelebeğe ağladı, diğeri Türk devletine terörist diyen bir adamın şarkısına?Saddam füzesinde korkan İsrail çocukları için ağladılar. İşgalci Amerikan askerleri için dualar ettiler. Ama bu milletin şehidine ağlamadılar, askerine bir gün dua etmediler, duymadık.Suriyeli teröristlere her iki tarafta destek verdi. Birisi kendine bağlı yayın kuruluşlarıyla, ötekisi malum, dünyanın gündeminde?Her iki ortak da "Türklüğe" verdi veriştirdi. Her ikisi de, anayasadan çıkartılmasını istedi. "Türk" ibaresi o kadar şeyler yazdılar çizdiler ki, inkârları da mümkün değil. Türklüğe hakaretin suç olmaktan çıkartılmasından tutun da, andımızın kaldırılmasına kadar, hemen her konuda yedikleri, içtikleri ayrı gitmedi. Referandum olayında işi o kadar ileri götürdüler ki, ölüleri dahi kullanmaktan söz ettiler.Şuanda yaşadığımız bölünme süreci ve bundan önceki açılım süreçlerinin hiç birinde, ayrı düştükleri bir konu olmadı. Kısaca ülkenin bölünmesi sürecinde ayrı değiller, Müslüman ülkelerin işgalleri konusunda hem fikirler. ABD ve İsrail safında yer alma konusunda, asla ayrı düşmezler.Ancak bu defa başka?Keser döndü, sap döndüGün geldi, hesap döndüGüç savaşı dostlukları bitirdi ve "tamamen duygusal" nedenlerden doğan bir ayrılık başladı. Fidan'la başlayan zıtlaşma, dershane üzerinde derinleşerek devam ediyor.Ülke toprağı satılırken, madenler ve petrol yatakları yabancılara peşkeş çekilirken, devlet buharlaştırılırken, ortaklık bozulmuyor ama dershane kapatılırken kıyamet kopuyor.Ey kurban olduğum Allah! Sen nelere kadirsin.Sırf ABD memnun olsun diye; 'Öcalan'la barışmakta hayır var' diyenler,  "baldıran zehri" ve "kızılcık şerbeti" içenler, kendi menfaatleri için şimdi birbirlerini yiyorlar. İnşallah birbirlerini yerler de bu millet ve devlet ellerinden kurtulur.Parçalanmanın eşiğine birlikte getirdikleri ve adına "Yeni Türkiye" dedikleri, "Yeni Sevr" Türkiye'si de, kendileriyle birlikte hayal olur. Bu sayede belki; yeniden Bağımsız Türkiye'ye, yeniden Atatürk Türkiye'sine kavuşuruz.

Keser döndü sap döndü gün geldi hesap döndü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön