Adalet ve kalkınmanız batsın

Metrobüs durağında sabah saatlerinde iri yapılı özel güvenlik mensubu altı, yedi kişi gişelerde kimlik kontrolü yapıyor. Çok önemli tarihi bir görev yapıyorlarmış gibi?Gözüne kestirdiklerine "kimliğini göster" diyorlar. Tabi buna yetkileri var yok, kimse sormuyor. Beni de gözüne kestirmiş olmalılar ki sordular: "Kimliğinizi görebilir miyim?" Böyle bir yetkileri olup olmadığını sordum. İndirimli kart sahipleri kartlarını başkalarına kullandırdıkları oluyormuş amaçları bunu önlemekmiş. "Kullansalar ne olur?" dedim."Bu adalet değil efendim olur mu öyle şey" dediler. Neyse cevap vermedim?Orada bir süre durup seyrettim, insanlar nasıl karşılıyor bu durumu diye? Ancak hemen herkes huzursuz… Bir yaşlı kadıncağız geldi, kartını okutup geçtikten sonra "kart senin değil, yaptığın hukuksuz" tartışmalarının içinde kalıverdi birden?İnsanlar tepki gösterdi güvenlikçilerin tavrına, ancak nafile?Yaşlı kadının çok korktuğu her halinden belliydi. Ağlamaya başladı?Ağlarken de iç karartan hayatın gerçekleri dökülüveriyordu dilinden… "Evladım siz insanların nasıl geçindiğini biliyor musunuz? Benim iki kat para ödeyecek gücüm var mı? Kızım bu kartı aylık dolduruyor, ikimiz kullanıyoruz, ne var bunda, hırsızlık mı yapıyoruz?"Çok büyük bir iş başarmış gibi kasılan güvenlikçi, "Bayan biz de emir kuluyuz. Bizi suçlamaya hakkınız yok. Emir böyle?" deyince bir yolcu "Emir Allah'ın mı? Bu kadıncağızı sabah sabah ağlatmaya değer miydi yaptıklarınız?" dedi.Diğer bir güvenlikçi sırıtarak "Adalet ve Kalkınma" demez mi?O ana kadar kendini suçlu gibi görüp mahçup bir şekilde ağlayan kadın bu davranış karşısında adeta çıldırdı. "Adalet ve kalkınmanız batsın, sizlere emirler verenleri Allah bildiği gibi yapsın?" diyerek kendinden geçti. Sonra oradakilerin yardımıyla metrobüse binip uzaklaştı.Memleketimizin hali bu?Güvenlikçilerin böyle bir hak ve hukuklarının olup olmadığını ben şahsen bilmiyorum. Varsa diyecek sözümüz yok, ama eğer yoksa sabah sabah insanları huzursuz etmeye gerek yok.O gün akşama kadar kadının ağlayışı, gözlerimin önünden hiç gitmedi. "Adaletiniz ve kalkınmanız batsın" sözü gün boyu kulaklarımda çınladı. Yaşlı kadının sicim sicim döktüğü gözyaşları unutulacak gibi değildi?Bir ara annemi ağlıyor sandım. Ne fark eder ki neticede ağlayan bir anne?Hem de bu ülkeye yararlı evlatlar yetiştirsin diye bir öğretmen yetiştirmiş anne?Bu annenin eli öpülür ama "adalet ve kalkınma" elemanlarının elinde ağlamaya layık görülmüş!Bu zihniyet böyle işte?Bir yandan bu ülkenin gelir getiren tüm kurum ve kuruluşları yok pahasına satılır. Akıllarına zerre adalet duygusu gelmez. Öbür taraftan bir kadıncağızın indirimli kullanacağı bir bilete laf ederler.Bu olayı seyrederken aklıma Hz. Hüseyin Efendimizi şehit ettikten sonra umreye gidip, öldürdüğü bit'in kefaret gerektirip gerektirmediğini müftüye soran Yezit tayfasını hatırladım. Yani Yezit ekolünün zihniyetini demek istedim. Görevlerini yapan güvenlikçileri kastetmiyorum. İktidar yetkililerini de tabi?Zihniyeti kastediyorum.Demek ki çarpık zihniyet her devirdeolabiliyormuş.Bir düşünelim lütfen! Ülkeyi içki tartışmalarıyla meşgul ederek geçirdikleri torba yasasının içinde ne olduğunu? Ülkemizde yabancıların bulup çıkardığı petrolden devlet payı yüzde yirmi beşten, yüzde ikiye indirildi. Biz ise içki tartışmalarıyla kamplara bölünüyoruz.Şu 'adalet ve kalkınma'nın dünyada bir eşi ve benzeri var mı? Allah aşkına?Özelleştirilen devlet kurumunun kasasında nerdeyse devlete ödenecek miktar kadar, para unutulduğu hangi ülkede görülmüş şeydir?Bırakın ülkeyi, hangi gezegende böyle bir olay vuku bulabilir?Söyleyecek söz bulamıyorum. Yaşlı kadının söylediğinin dışında?"Adalet ve kalkınmanız batsın."

Adalet ve kalkınmanız batsın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön