Adı Arap Birliği, ama kendi Haçlı Birliği
Arap Birliği toplantı üstüne toplantı yapıyor. Suriye’ye gözlemci gönderiyor büyük bir telaş ve uğraş içinde. Ama Esat yönetimi ne yaparsa yapsın bunları memnun edemez, çünkü bu birliğin adı Arap Birliği fakat kendi, tam bir Haçlı Birliği’dir.
Seçilmiş “özel” üyelerden oluşmuş bu birliğin, Arap ya da Müslümanlarla hiçbir alakası yoktur. Bu birlik Müslüman -Arap dünyasında oluşan olayları, başta ABD ve İsrail olmak üzere, tüm batı lehine kotarmakla görevli, onların sözcüleri konumundadır.
Peki, ismi neden Arap Birliği?
İsmi Arap olmalı ki; İsrail ve Haçlı lehine kararlar aldığında oluşacak yerel tepkileri azaltmış olsun. Mesela, Arap Birliği değil de, Haçlı Birliği adıyla Suriye’nin iç işlerine karışmış olsa, isyancıları desteklese, Tüm Arap dünyasını ve Müslümanları karşısına almış olacak. Oysa şimdi hiç tepki çekmeden haçlı hesapları tıkır tıkır işliyor.
Bir teşkilatın adının hiçbir önemi yoktur, önemli olan mahiyeti ve icraatıdır. Bu her konuda böyledir; ister parti olsun, ister cemaat olsun veya şahıslar olsun hepsi için geçerlidir. İslam dünyasında bunun yüzlerce örneği vardır.
Adam sarıklı, cübbeli ama ABD’nin işgal politikalarını övüyor, işgale uğrayan Müslümanları ise eleştiriyor “yok akılsızlar, yok Şii’ler, diktatörler, onlar hak etmişti zaten” şeklinde konuşmalarla kanallarda boy gösterirler.
AKP iktidarı önce; minare, süngü miğfer nidalarıyla yola çıkmadı mı? Ömürleri İsrail düşmanlığıyla geçti.
İktidarlarında ise; on binlerce kilise evi açıldı, cami kiliseye çevrildi, camilerde papazlar ayin yaptılar, Haçlı birliğinin taarruz merkezini İzmir yaparak Haçlı, safında Libya’yı bombaladılar. Haçlı adına Suriye ve İran ile savaşmak üzereyiz, İsrail’i koruyan radarlar Malatya’ya kuruldu. ABD işgalleri AKP iktidarında değil de, Ecevit iktidarında olsaydı, ülkemizde oluşacak tepkileri düşünmek bile istemiyorum.
Adı Arap, Türk, İslam olan kuruluşların ya da hoca efendi bilinen insanların isimlerine değil, kimin yanında yer aldığına ve kimin adına konuşup iş yaptığına dikkat etmemiz gerekiyor.
Bu dikkat konusunda o kadar geç kaldık, kör ve sağır olduk ki “Atı alan Üsküdar’ı geçti.”
Arap Birliği’nin toplantıları meşhurdur; İsrail Filistin’i yakıp yıkarken hemen toplanırlar, yerler, içerler sonra bir açıklama gelir. Açıklamada “tarafları sağduyuya davet ediyoruz” sanki ortada bir taraf var. İsrail’i tek satır kınama çıkmaz, çünkü bu birliğin görevi; mazlumun, Müslüman’ın ya da Arap’ın yanında olmak değil.
Kral ve Emirler toplanıyor Suriye Kralına “sen demokrat değilsin, ülkene demokrasi getir, ya da bırak iktidarı” diyor.
Buna kargalar bile güler işte buna Amerikan demokrasisi deniyor. “Ya ülke kaynaklarını, yönetimini bu güce teslim eder demokrat olursun ya da sonunuz Saddam ve Kaddafi gibi olur” Suriye liderine Arap Birliği ve Sayın Davutoğlu bunları söylüyor.
