Korona’dan sonra iklim kumpası

Kıymetli okurlarım, araya yaz girince yazmaya biraz ara verdik. Tabi konularda o kadar birikti ki, hangi konuya gireceğime karar veremiyorum. Korona kumpasından sonra, iklim kumpası devreye girdi, haberiniz olsun.  ‘Korona’cılar da hareketlenmeye başladılar. Yeni varyantı çıkmışmış, daha da bulaşıcıymış falan filan…

Sağlık bakanı Koca “Türkiye’den de yeni varyant görülmeye başladı” dedi bile. Haliyle yazdan çıktık havalar soğuyor gribal enfeksiyonlar artacaktır. Herkes sağlığına dikkat etsin. Korkmaya, korkutmaya ne gerek var!

Türkiye’de, 13 Mart 2020’de “Korona” önlemleri alınmaya başlamıştı ve Korona’dan ölen olmadı ama “önlem” ve “tedavi” adı altında nice canlar alındı. Nice defterler dürüldü küresel beylerin talebi, yerli taşeronların eliyle.

Mazlum kanına giren soysuzlar, hep soylu kalacaklarını sandılar.  “Allah, intikam sahibidir”. Sonlarını, hep birlikte seyredeceğiz. Neyse!

Küresel güçler “iklim” konusunu dünya halkalarına karşı silah olarak kullanmaktalar. AKP iktidarı, iklim konusuna da balıklama atladı. Tarım ve hayvancılık ülkemizde zaten bitmişken, “iklim” adına bazı düzenlemeler yaptılar.

Tütün üreticisi Türkiye, ABD sigaraları satılsın diye “Derviş Kanunları” ile tanışmıştı. Amerikan şekeri (NBŞ) satılsın diye “Şeker Yasası” çıkmıştı. AKP, o Derviş Yasaları’nın acımasız uygulayıcısı oldu. Görevi buydu zaten!

Tütün üreticileri Adıyaman’da mevcut iktidarın emriyle, soğuk bir günde çok güzel ıslatılmışlardı. Tabi hiç biri akıllanmadı. AKP ıslattıkça, kazandı. Ne de olsa orada “gavs” vardı. Ağa-Şıh, af edersiniz iktidar-Şıh birlikte kazanıyorlar!

“Adıyaman’daki çoban ile Aysun Kayacı’nın oyu eşit” olduğundan AKP her zaman kazanır. Bir daha neyse!

İşte “iklim” ile gelen düzenlemeler, Korona düzenlemelerini, Derviş Yasaları’nı dahi aratacak. “Özel mülk” kavramı tarih olacak. Dağda keçi otlatan teyzeye jandarma “korona” dersi vermiş evine gitmeye zorlamıştı. Ya da saç tıraşı olmanın “suç” olduğu günleri hatırlayın. Polisler bir ahırda, tıraş olanları yakalamıştı. Böylesi trajikomik durumlar yaşandı.

İnsanlığı,  bu kadar aşağılamışlardı. Aşı olmamayı burnumuzdan getirmek için, “test” adı altında burnumuza çöpler sokmuşlardı.

Şimdi küresel elitlerin yeni talepleri, iktidarın “iklim” düzenlemeleri ve “sıfır karbon” söylemleriyle bizleri buldu. Çevre bakanı olaya “din” süslemesi bile yaptı. Maliye bakanı da “karbon vergisi” denilen KAV’ı icat etti.

Emine hanım da “karbon” heybesini omuzladı, rastgele!

İşin Türkçesi iktidar, herkesten nefes alıp, karbon verdiği için vergi alacak. Bu vergi tıpkı “aşı parası” gibi, küresel beylerin kasalarına akıtılacak. Yakında “karbon” konulu hutbeler dinlerseniz şaşmayın. TGRT, ineklerin gaz çıkararak karbon salınımına sebep oldukları haberini yaptı bile.

Hayvancılık yasaklanacak!

Et,  o kadar pahalı olacak ki, insanlar yapay eti tercihe zorlanacaklar. Yapay et kimlere ait, “aşı” adı altında sıvımsı şeyler kimlere aitse, onlara ait.

Kafasına göre kimse üretim yapamayacak” sözüne dikkat edin. Küresel elitlerin izni olmadan, artık kapındaki bostana bile bir şeyler ekemeyeceksin.

Ata tohumlarını ekebiliyor musun?

Yasak.

Ancak küresel elitlerin “kısır” tohumlarını ekebiliyorsunuz. Ve de o tohumlar ekildiğinde, böcekleri kendine çektikleri için, “ilaç” adı altında zehirlerini de almak zorunda bırakılıyorsunuz. Bunu da geçtik artık, nerde ne ekildiği, kayıt altına alınacak.

Küresel tarım devleri, tohum devleri, ne isterlerse onu ekip onu biçeceksiniz ve kendinize ait topraklarda, onların ırgatcısı olacaksınız. Bunları iktidar bilmiyor mu? İktidar her şeyi biliyor ama onların memurları!

AKP’nin he vallahi “tek vatan, tek bayrak, tek millet, tek devlet” söyleminde kastı, Türk vatanı, Türk bayrağı ve Türk milleti  ve devleti değildi. Eğer öyle olsaydı  “millet çeşitliliğinden” dem vurmazlardı şimdi. Mısır Rabia’sı diye bizlere yedirilen, aslında küresel jargon ve de masonik semboldür.

İklim toplantısına gitmeden önce “tek dünya, tek aile, tek gelecek” dedi, ne demek istedi? “Tek dünya”da Türk yok. “Tek aile”den maksat da, kraliyet ailesidir. “Tek gelecek” ise bizim geleceğimiz değil, elitlerin geleceği… Ayrıca aile kavramına yer yok, bu yeni dünyadan. Aileler, bir kadın ve erkekten oluşmayacak.

Sanatçılardan, sporculardan LGBT’lilerin yer almaları ve toplumu bunlar üzerinden ayrımcılığa tabi tutmaları, aile kurumunu hedef almaları nedeniyledir.

Yandaşlarını, bunları karşıymış gibi kullanan iktidar sahipleri, bu konuda da o kadar ikiyüzlü ki… Kanser ilaçları gibi bazı pahalı ilaçların parasına SGK’ya ödetmezlerken, “kadınlıktan erkekliğe, erkeklikten kadınlığa geçiş” yapacakların, hastane masraflarını ödeme düzenlemesi yaptılar. Başkalarına LGBT iftirası atanların, yaptıkları düzenlemelerden kimsenin haberi yok.

Kısacası başımızda dönen ihanet bulutları, bitmek bilmiyor. Etrafımıza saran tehlikeler, içimizi çürüten sığıntılar, haşeratlar, çöken ekonomi ve ahlak, bozulan iç huzurumuz, heyhat yok mudur bu zifiri karanlığın, bir aydınlık sabahı!

Allah’ın ipi ve de Nuhun Gemisi hükmünde olan Ehl-i Beyt’e tutunalım. Atatürk’ün izinden, üstadımız Haydar Baş’ın da öğretilerinden ayrılmayalım.

8 YORUM

Hasan Taşkan

insanlık düşmanı şeytani akıl

Bu âhir zamanın âhirinde, bu insanlık düşmanı şeytani akıl sahiplerine karşı yaklaşık 40 yıldır mücadele ediyorsunuz, vâr olun sayın Yusuf KARACA hocam

Ahmet Arif

Yiye yiye şiştiler..

Yol, Haydar Baş yolu..Bizi O zat uyandırdı küresel oyunlara karşı..Kalemine sağlık Kardeşim..

Engin Yılmaz

Satır arası vuruşlar

Sizin yazılarda satirarasi vuruşları ararım hep. Ve bugünde buldum o vuruslardan birini. Sadece muhatabınin anlayacağı mesajlar veriyorsunuz. Ya da anlaması gerekenler anlıyor. Soysuzların hesap günü yakın!

Behiç Ustaoglu

Küresel tezgah

Küresel tezgâhlara karşı ülke koruyacağına satılıyor, kucak açılıyor. Bu da kukla olmaktan başka bir şey değil

Alper Yigitalp

Önemli analiz

Yazdıklarınızın hepsi çıktı. Korona yok kuresel tezgah var diyerek buyuk bir öngörüde bulundunuz. Büyük bir cesaret gösterdiniz. Herkes sizden çaldı sonradan. Önemli olan herkesin sizi anlamadığı bir ortamda inandığınızi seslendirmeniz. Korona sürecinde akılda kalan isimsiniz.

Özkan

Soysuz

Soysuzların sonunu hararetle bekliyorum.

Kemal

Bedel

Kraliyet hizmetkarları az bir bedele sattıkları imanlarının bedelini ödemeyecek mi sanırlar.

Ali

Can

Canı yananın ahı , canı yakana sıratta sırtlan olur elbet.

YORUM EKLE

You may also like...