Kur'an, Yusuf kıssasını uyuyalım diye mi anlatıyor?

Bir bayram daha geldi geçti. Bayram, şüphesiz güzeldir ve güzellikleri ile anılmalı. Ancak hoşumuza gitmeyen sürprizler de yaşarız. Hoşlanmadığın tiplerle, cinslerle "bayram" diye karşılaşmak yok mu, işte bu deli eder insanı. İnsan yolunu seçiyor, dostlarını seçiyor fakat akrabalarını seçemiyor ne yazık ki?Bir araya normalde gelmeyeceğiniz insanlarla, bir şekilde karşılaşırsınız. Eli mahkûm sabredersiniz "bayram" diye. İnsan, soyundan değil yolundan gittikleriyle kardeştir, gerçeğini resmen yaşarsınız. Yaşlı ve yakın akraba ziyaretinden sonra, biraz da telefon, tebrik ve sonra kendimi Meltem-Mesaj TV'nin birbirinden güzel filmlerini seyre bıraktım. Herkese tavsiye ederim.Hz. Hüseyin'in fedaisi Muhtar, Hz Yusuf, Elçi gibi filmler gerçekten seyredilmeye değer. Aralarda ilahiler, türküler, tam bir gönül ziyafetiydi. Geçmişle, bugün arasında bağlantılar yapmamı sağladı. Olayların ve gelişmelerin ne kadar da benzediğini, bir kez daha fark ettim.Hz. Yusuf dönemi ve mücadelesi film de çok güzel işlenmiş. Yine Mauviye ve oğlu Yezit döneminde kendine "Müslüman" diyenlerin, az bir bedele dinlerini satmaları günümüze ışık tutar cinstendi.Aslında insan aynı olduğu için değişen bir tek, eşya olmuştur. İnsan değişmemiş, Hz. Âdem'den beri aynı kalmıştır. Çaresizlikleri, çelişkileri ve problemleriyle? Yedikleri ve giydikleri bir nebze olsun değişmiş ancak o bile temel de aynı?O zamanda saraylar vardı, şimdi de var. O zamanda ezen ve ezilenler vardı, şimdi de? O zaman da hak ve batıl tarafı vardı, şimdi de? O zaman da savaşlar vardı, şimdi de? O zamanda açlar ve toklar vardı, şimdi de? O zamanda tapınanlar ve tapınılanlar vardı, şimdi de? O zaman da Hüseyin ve Yezit vardı, şimdi de?Sapıtanlar vardı, saptıranlar vardı.  Ölenler vardı, öldürenler vardı. O zamanlar binek at ve deve iken şimdi araba?  O zaman Mısır'ı açlıktan ve kıtlıktan kurtarmak isteyen Yusuf vardı, karşısında ise halkı soymaya "din" diyen Amon tapınağı savunucuları ve kâhinleri vardı.Ayrıca, kardeşlerinin hasedi sonunda kuyuya atılan Yusuf gerçeğini de unutmamak lazım. Aynı hasedin insan olarak hepimizin içinde, var olduğu gerçeğini de tabi? Kim bilir bizler bu duygularımızdan dolayı, nefis kuyularımızda kaç Yusuf çürüttük. Bezirgâncıların uğramadığı kör kuyulara, ip atılmasını bekleyen, ne Yusuflar oldu!Oysa şu dünyada herkese yetecek kadar su da var, ekmek de.İş de var, aş da.Eğer o iş ve aşı, haramda aramıyor, tapınak ekonomisinden beklemiyorsak?Hz. Yusuf, düştüğü kuyudan çıkıp Mısır sarayında Potifar'a evlat yapılır. Zekâsı ve imanı ile kısa sürede sarayda, kendini herkese hayran bırakır. Allah'ın ona verdiği rüya ve ekonomi ilmi sayesinde, Mısır'ın maliyesi ona teslim edilir.Bu film de sanki Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin tarım politikası özel olarak konu edilmiş. Bu kadar tevafuk,  "aklın yolu bir" sözünden ziyade,  "hakkın yolu bir" gerçeğini gözler önüne seriyor.Hz Yusuf'un tapınak ekonomisine karşı verdiği mücadeleyi Haydar Baş çağımızda, Papaz Malthus ekonomisine karşı veriyor. Yani kapitalizme karşı?Ancak bir farkla, o zamanlar tapınak ekonomisini tapınakçılar savunurken, şimdi ne yazık ki kapitalist ekonomiyi kendine "Müslüman" diyenler beş vakit savunuyor. Hem de Yusuf'un yolunda giden Yusuf yüzlü Haydar Baş'ı göre göre?İnsan, bu insanın yüzüne bakarak doğru söylediğini görür ancak bakmadan bakmaya fark var sanırım. Trene bakar gibi bakmamak lazım herhalde. Dünyada kumar masasında ülke kalkınacağına inanan bizden başka kaç toplum var bilmiyorum. Ekmeden, biçmeden, sadece ithal ederek, sadece borsa-faiz-döviz üçkağıdı oynanan kumar masasını bekleyerek?Ekmemek için kanun çıkaran tek ülkeyizdir. Samanı bile ithal eden ülke? Gerçi bu saman konusu farklı bir durum! Haklarını yemeyelim!Artan öküz sayısı, saman ihtiyacından patlamaya neden oldu!Tarıma devlet kösteğini kaldırıp, yerine devlet desteğini esas alan, " stratejik" sayan sisteme "Haydar Baş Modeli" dendiğini dünya biliyor ama aynı zamanda  "Yusuf modeli" olduğunu ben şahsen yeni fark ettim. Vatandaşın ekininin devlet desteği ile ekilip, biçilmesi ve satın alınması sonucunda Mısır'ı kıtlıktan kurtaran Hz. Yusuf, Mısır'ın sultanı oldu.Ekonomik şartlardan Yusuf'a teslim olan Firavun'u anlıyoruz da, aynı sebeplerden Haydar Baş'a teslim olan Rusya'yı niye anlamazlıktan geliyoruz? Yusuf'un ilmi karşısında Kral Akeleton'un Yusufçu olduğunu görüyoruz da, Rusya'nın Haydar Başçı olduğunu niye görmüyoruz?Bu katır inadı neden?Kur'an Yusuf kıssasını, uyuyalım diye mi anlatıyor? Kapitalizme inanan bence Kur'an'a inanmıyor!Kur'an'a, İslam'a inanan nasıl Papaz Malthus ve kumarbaz Keynes ekonominse inanır. Kapitalizme kuru kuruya karşı gelmekle veya yeşile boyamakla kapitalist olmaktan kurtulamazsınız. Var mı modeliniz ve teziniz?Hodri meydan!Dünyanın yok ki, sizin olsun!İyisi mi,  Haydar Baş'ın eteğine sarılın, sizi de adam sansınlar!

0 YORUM

YORUM EKLE

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir