Mamalarını yiyip, paşa paşa yatsınlar!
Sayın Başbakan bir televizyon programına katıldı. Bu programda kendileri yine “mağdur” sıfatıyla konuştu. Düşünebiliyor musunuz? Bu kadar haşmetli, mülktedir Başbakan, generalleri mahpusta diye, çaresizce üzülüyor!
Olacak şey değil… İnsan dinleyince içi parçalanıyor. Bu kadar mağdur… Başbakanımız, efendimiz hazretleri!
Ordu var, komutan yokmuş… Komutanlar içerde olduğu için de terörle mücadele edilemiyormuş! Bazı paşalar hasta olduğu için mamalarla besleniyormuş…
Hayret ki ne hayret! …
Yargıya bir talimat verip de komutanlarını kurtaramıyor. Komutanlar, kendilerine Fidan’lık yapmadıkları için mi talimat vermiyor? Komutanları içerde tutan güç nedir? Asker mi? “Derin devlet” mi?
Derin Amerika ve NATO olmasın? Sanmam canım… NATO bizi koruyor niye komutanlarımızı içerde tutsun!
Bazı hâkimlerin gözlerini “Fener” ışığı rahatsız edince, Fenersiz davalara yönlendirildiler talimatla… Bazıları da Habur’da, “barışa” katkı amacıyla gelen “süreç teröristleri” için “yaz kızım” demeye yönlendirilmişlerdi. Tabi bunlar talimatla olmuştu…
Peki, mamalı paşaların davasına bakan hâkimlere talimat mı ulaşmıyor? Yoksa onlar Başbakan talimatlarına duyarsızlar mı? Bu elbette bizim bileceğimiz bir şey değil…
Sahi bu komutanlar neredeyse beş yıl sonra Başbakan tarafından neden hatırlanmış olabilir?
Allah, Allah… Allah, Allah… Akıl sır ermiyor Sayın Başbakan’a!
Üstelik mahpusta ölenler bile oldu, yine hatırlanmadılar… Şahadet getirerek teslimi ruh yapan, merhum Kozinoğlu’nun ölümünde bile hatırlanmayan komutanlar, şimdi neden hatırlandı?
Başbakan terörle mücadele diyor, ama inanasım gelmiyor. Çünkü terörle mücadele yerine, müzakere ediliyor. Üstelik müzakereler bile bitti… Cin çıkarma gibi, Başbakan şimdi ülke sınırları içinde terörist çıkarmaya çalışıyor!
Sahte cinciler var. İzlemiştik ekranlarda… Paranı, pulunu cukkaladıktan sonra, anlamadığın kelimelerden cümleler kurup sonra “Ey cin! Çık bu bedenden, sana bir şey yapmayacağız… Yeter ki çık… Çık diyorum! Erkek sözü sana dokunmayacağız…” diyerek kendi kendine konuşmuşlardı.
Sayın Erdoğan da teröristlere sesleniyor “ülke sınırlarının dışına çıkın… Çıkar mısınız lütfen…” diyor. Evet çıkarlar… Çok beklersiniz…
Geçenlerde Burhan Kuzu açıklıyor, “Teröristler baharda ülke sınırlarının dışına çıkacak” diye. İnsan sahte cinciye inanıyor da, nedense bunlara inanmıyor. Bunların ne terörle mücadelesi normal, ne de müzakeresi…
Terörle mücadele ediyoruz diye, komutanları içeri tıktılar. Sonra teröristlerin tanıklığında onları yargıladılar. Şimdi bunu yapanlar kendileri değilmiş gibi oturmuş ağlıyorlar!
Terörle müzakere ettiler… Artık nasıl ettiler, ne söz verdiler bilmiyoruz. Acaba teröristler “Apo’yu almadan çıkmayız” dediler de, iktidar zamana mı oynuyor?
“Teröristler baharda çıkacak, yok sonbahar da çıkacak”… Allah’ın baharı mı biter? Ya Allah’ın baharından önce, Amerika’nın Kürt Baharı gelirse…
Yoksa iktidar “teröristler baharda ülkemizi terk edecek” derken, Kürt Baharı’nı mı işaret ediyor. Veya baharda Apo’yu da alıp öyle mi gidecekler?
Öyle ise Apo’nun çıkma vakti geldi! Şunun şurasında bahara ne kaldı… Paşaların hatırlanması demek bundan… Bir “çuval” yasayla, affedersiniz, bir torba yasayla Apo hürmetine paşalar da mı çıkacak?
Eğer askerlerimiz başlarına geçirilen çuvaldan, Apo sayesinde kurtulacaklarsa bence çıkmasınlar. Çünkü bunu kendileri de istemez…
Böyle aşağılanmaktansa “vatan sağ olsun” diyerek toplu intihar etmeleri daha uygun. Belki bu sayede uyuyan bir millet, uyanır.
Bunu yapamazlarsa Apo affı ile çıkacaklarına, mamaların yiyip paşa paşa yatsınlar!
