Atatürk keramet göstermiş…
Atatürk Gençliğe Hitabe’sinde şöyle ifade ediyor:
“…Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.”
“Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir…”
Bugün içinde bulunduğumuz şartlar maalesef, aynen Gençliğe Hitabe’de Atatürk’ün tarif ettiği şekliyle gerçekleşmiş durumda… Atatürk resmen keramet göstermiş.
Aziz vatanın cebren değil ama hile ile çok önemli stratejik kurumları ele geçirilmiştir. Buna satılan toprakları, otoyol ve köprüleri de dâhil…
Tersanelerine girilmedi… Çünkü girecek tersane kalmadı, hepsi özelleşti.
Henüz orduları dağıtılmadı… Ama komutanları hapse atıldı. Komutansız ordunun dağılması an meselesidir. Dağılmasa bile, düşman için sorun olmaktan çıkmış durumda astları, üstlerinin başına gelenleri gördükten sonra, aynı akıbetten korkarak bir bir istifa ediyorlar.
Buna sebep olanlar da bıyık altından gülerek, günah çıkarıyorlar. Komutansız ordu olmaz şüphesiz… Artık apartman önlerine yığınla bırakılan nursuz gazeteye ilan vererek, donanmaya komutan arama zamanı!
Aramaya gerek yok gerçi… Apo yakında nasıl olsa çıkacak, onu paşa yapma özleminde olanlar, bu amaçlarına kavuşurlar artık.
Memleketin her köşesi işgal edilmiş durumda. Bu iddiamı abartılı bulanlara soruyorum: Türkiye’de NATO üslerine Türk jandarması girebiliyor mu?
Hayır.
Bu milletin vekili girebiliyor mu?
Yine hayır.
İsteyenler Kürecik radar üssünden başlayarak deneyebilir…
İktidara sahip olanlar gaflet içinde mi? Hayır. Çünkü gaflet ötesi… İhanet demiyorum!
Müstevlilerin bugün siyasi emelleri nedir? Herhalde bunu bilmeyen ve duymayan kalmamıştır. Ancak yine de biz değinelim…
Müstevliler: Ülkemiz üzerinde siyasi emel sahiplerine denir. Bunlar batı koalisyonu adına, bugün Amerika’dır. Amerika bugüne kadar Türkiye’nin doğu sınırlarını kabul etmemiştir.
Dahası Amerika, BOP ile yirmi iki İslam ülkesinin harita ve rejimlerini değiştirmeyi hedeflemiştir. Bu ülkeler içerisinde Türkiye de var… Bu projenin eş başkanı ise Sayın Recep Tayyip Erdoğan…
AKP iktidarı, bu proje istikametinde İslam dünyasının Suriye başta olmak üzere hepsinin rejimlerini, değiştirme konusunda Amerika ile mutabık. Yani Sayın Erdoğan’ın şahsi menfaati ile Amerika’nın siyasi emelleri, BOP’ta birleşmiş oluyor. Bu konuda Sayın Erdoğan kendilerini görevli kabul ettiğini daha önce söylemişti.
BOP’ un “Müslümanlar için bir nimet” olduğunu söyleyen fesli dalkavukları da ortalıkta cirit atıyor.
Türkiye’nin şu anda rejimi sessizce değiştiriliyor. Ardından yeni Anayasa ile sınırları da değişecek. Milli bayramları kutlamak nerdeyse yasaklanmış durumda. İlkokullarda andımız ve gençliğe hitabenin okunması dahi kaldırılmıştır.
Bir yandan bayrakla Şırnak’ta dolaşılamayacağını söyleyen bir Başbakan’ı dinliyoruz. Öbür yandan devletin bir üniversitesinde bayrak, tuğlaları yağmurdan korumak için örtü olarak kullanılıyor. Yakında don yapılıp giyilmesi dahi mümkün olacak…
Bugün TOKİ taksitleri ile millet iktidara cebren bağlanmış durumda. Ayrıca fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüştür.
İnsanımızın asil kanına, dinlerarası diyalog ile damardan girilmiş ve duyarsızlaştırılmıştır.
Bu günleri seksen yıl önceden gören Atatürk, keramet göstermiştir.
