ABD bizi bölmeden bölünmez

Gelişmelerin öncesi hatırınızda değilse, yorumlarınızda hataya düşersiniz. “Teksas bağımsızlığını ilan etti” şeklindeki başlıklarla ABD’de iç savaş başladı diye düşünürsek, aldanırız. ABD, mutlaka yıkılacak ve ama bu Teksas’ın veya diğer eyaletlerin bağımsızlıklarını ilan etmeleriyle olmaz. Sebep değil ama sonuç bu olabilir. Ancak henüz değil…

Bundan belki de 30 yıl önce, Haydar Baş hocamın evinde sohbet ediyoruz. “Arkadaşlar sizce ABD’yi ABD yapan güç nedir?” diye sordu. İstişareye çok önem verirdi. Onunla oturduğunuzda, dünya siyaseti mi dersiniz, ülkenin boğuştuğu sorunlar mı dersiniz, Astronomi mi dersiniz, tıp veya fizik mi dersiniz, her şey konuşulurdu.

Kısacası, ekonomiden, tarihe, kültüre, dine ve maneviyata dair, her şey… Şansa ve kısmete o akşam ne varsa… Bir sofra düşünün, bin bir çeşit lezzetleriyle, buna benzerdi Baş Hoca’nın fikir sofrası. Fizik profesörüne sorduğu gibi bahçıvanına sorardı. Her türlü sınıf duvarı, Baş gerçeğe çarpıp dağılırdı onun bulunduğu ortamda

‘Yine Haydar Baş’a sardı’ diyorsunuz!

Başka kimseye sarmak bana göre değil, istemeyen okumasın!

Neyse konuya dönersek;

ABD’nin güç kaynağı nedir sorusuna… Kimimiz ‘silah gücü’ dedik, kimimiz ‘ekonomik gücü’ dedik, her birimiz farklı cevaplar verdik. Ancak istediği cevaplar değildi. “ABD’yi güçlü kılan dolarıdır. ABD ordusunun da korumaya çalıştığı dolarıdır” cevabını verdikten sonra “doları güçlü kılan nedir?” diye ayrıntıya girdi. Konuşuldukça, ekonomistlerin küçük dillerini yutacakları, tespit ve teoriler birbirini izledi.

Ne Milli Ekonomi Modeli’ni yazmıştı, ne “Milli Paralarla Ticaret” demişti, ne de “milli para”dan söz etmişti. Ancak O, bütün bunları düşünüyormuş. ABD’yi batırmayı kafaya koymuş, dünyayı inim inim inleten emperyalist yılının başını ezmeye karar vermiş, bunun fikir teatisini yapıyordu.

Ve neticede 2001 yılında parti kurdu. Neden siyasete girdiğini ise en sağcısından en solcusuna ve hatta dincisine kadar hemen hepsinin “AB” dedikleri bir süreçte “Ne AB, Ne ABD, Bağımsız Türkiye” diyerek özetleyecekti. Ve 2002’yıllarında Sakarya’da bir konferansında “Avrupa Birliği dağılacak” dedi ve ekledi: “ABD’de dağılacak. Eğer ABD’yi batırmasam namerdim

O zamanlar AB’nin dağılacağına söylemek, büyük cesaretti Erbakan bile “AB’ye Türkiye’yi en iyi biz sokarız!” diyor. MHP’li Yahnici “AB’ye girmeye karşı olduğumuzu söyleyenin alnını karışlarım” diyordu. Herkes AB’ci, ABD’ci, bir tek Haydar Hoca, bunlara karşıydı.

Neden karşı olduğunu da, bugün yaşadığımız sonuçları, o gün haber vererek anlatırdı. Ancak “proje partisi AKP” aldığı küresel destekle, bu milletin aklını almıştı. İsveç’in NATO’ya girmesi için nasıl bir destek verildi, yaşadık gördük daha yeni, değil mi? Mecliste olup da, NATO’cu olmayan parti yoktur.

Başa dönecek olursak ABD, iç savaşa veya bölünmeye gitmiyor. ABD, Haydar Baş’ın “Milli Paralarla Ticaret” tezi ve de para denkleminin Rusya-Çin öncülüğünde, dünyaya yayılmasıyla yıkılıyor.

Ancak ABD, Türkiye’yi bölmeden bölünmez.

Bir şey daha;

ABD, kendi yerine Türkiye’yi Rusya ile savaştırmadan da bölünmez. Parasını ödediğimiz halde F-35’leri vermeyen ABD, şimdi F-16’ları veriyor.  Üstelik Suriye’den çekilmekten söz ediyor. Dahası, “TSK’nın modernizasyona katkı vermekten” söz ediyor.

Ne oldu?

Neler oluyor?

Aynı delikten tekrar sokulacağız. Ve ama sonuç yine sıfır olacak. ABD verse dahi kabul etmeyelim, ayrı konu…

Ukrayna’yı Rusya’ya kurban verdiler. Ukrayna topraklarında Batı ile Rusya savaş denemesi yaptı, Ukrayna diye bir ülke kalmadı. Acaba bir NATO-Rusya savaşında nükleer deneme Türk topraklarında mı olacak?

Dahası; İsveç konusunda AKP-MHP genel başkanları sözlerini yiyerek, ABD/NATO’nun isteklerine boyun eğdiler. Bu, çeyrek yüzyıldır alıştığımız bir şey zaten bu iki parti için de, burası tamam!

Acaba ABD’nin, dönemi geçmiş F-16’ları vermesi, İsveç rüşveti midir? Yoksa tekrar oyalama ve kandırma mı?

İsveç işi tamam, Montrö’ye gelelim” demeyecekler mi?

Dediler bile.

Diyecekler demiştim değil mi İbrahim?

Demek ki Montrö Bildirisi’ne imza koyanları alelacele içeri tıkmak isteyen de ABD’ymiş. İktidar sadece ABD’nin misyon şefi!

Montrö delinsin savaştayız!

Bu toplumun AKP ile imtihanı, evlatlarını BOP yolunda bir hiç uğruna heba etmedikçe bitmez. Dua edelim de, bedel olarak sadece aç kalarak bu imtihanı geçirsinler. Ben, dua da etmiyorum artık, dua hakkımı doldurdum çünkü!

Ah Haydar babam!

Ne olacak ülkemizin hali?

Ne kadar da özledik… Bir ömür Allah diyerek, Ehl-i Beyt diyerek, vatan diyerek, Atatürk diyerek atan kalbinden hürmetle öperim.

Ruhaniyetin, vatanımıza ve seni sevenlere koruma zırhı olsun…

5 YORUM

Ahmet Arif

Vah Türkiyem…

Yahu bu millet uyanmayacak mi..? Bu ne gaflet. Her şeyimiz gitti yahu..Kalemine sağlık Kardeşim. Güzel yazdın.

HÜSEYİN TERZİ

karaca yusuf

AMİN...

Ali Baştürk

Koruma zırhı

Bu cümleye bayıldım: Ruhaniyetin, vatanımıza ve seni sevenlere koruma zırhı olsun. Sonsuz kez amin diyorum.

Uğur

Amin

Teşekkürler aydınlatıcı bilgiler için. Haydar Baş hayatta iken gizlendi. Yok sayıldı ama o inandığını ve hedeflediğini başardı. Nato partisi olup mecliste olmak yerine Nato karşıtı oldu. AB ve ABD karşıtı oldu. Bağımsızlik yolunda gidenlere selam olsun.

Abdullah

Amin.

YORUM EKLE

You may also like...