Murat Kurum değil proje!

Seçimlerden gözümüz açılmıyor. Biri bitiyor, öteki başlıyor. Sırada şimdi de, belediye seçimleri var. Her il ve ilçede seçimler olsa da, hatta köylerde… Siz, İstanbul’a bakacaksınız!

Her sokakta bir mikrofon dolaşıyor, “İmamoğlu mu, Kurum mu?” diye soruyorlar. Bir kere olay, bu yönüyle bile proje kokuyor. Neden kardeşim başka aday mı yok? Başka parti mi yok? Dahası, başka şehir mi yok?

Türkiye, İstanbul’dan mı ibaret?

Evet, birilerinin projesinde Türkiye, İstanbul’dan ibaret!

İstanbul, tabi ki Türkiye için çok önemli ancak İstanbul’un Türkiye için öneminden söz etmiyor bazıları. İstanbul artık Türkler haricindekiler için önemli oldu. Dünyayı yöneten güçler, İstanbul’u Türklerden alacaklar. “aldığınızdan beri yerleşemediniz!” diyorlar, zaten!

Niyetlerini gizleme gereği bile duymuyorlar.

Savaşla mı?

Savaş en son çare…

Ne istiyorlar da verilmiyor, savaşa ne gerek. Savaş istediklerini alamadıkları zaman söz konusu olur. İstanbul’un tepelerine bayrak dikerek halkı kandırırsın. Bayrağı küresel taleplere karşı göster de görelim!

Hani, Ayasofya cami yapılmıştı!

Nerede cami?

“Ayasofya siyasete açıldı” diye yazmıştım. “Reklamlarını yapacaklar ama Ayasofya tadilat adı altında bir gerekçe ile tekrar kapatılacak…” demiştim. Ayasofya Türklere kapatıldı. Ziyaret edenler üst katına 25 Avro vererek, çıkabiliyorlar. AKP’li vekil Özlem Zengin, “Ayasofya üç dinin merkezi olacak” mealinde cümleler kurdu bile.

“İbadethane” dedikleri FETÖ’nün dilinden, dininden ve misyonundan başkası değil. ‘Küresel Din’ mabedi demektir ki, İslam yok, iman yok o kulvarda…

İstanbul’u yeni sahiplerine hazırlıyorlar. Hem de her tepesine, Türk bayrağı dikerek.

Kanal İstanbul Projesi, unutuldu mu sanıyorsunuz?

Asla.

Küresel projeler unutulmaz. Küresel projeler yavaşlar ama asla iptal olmaz.

Şimdi Kanal İstanbul’a bir de “deprem” kılıfıyla, hazırlanan “Rezerv Alan” tuzağını da ekleyin. İstedikleri yerlere çökecekler Buna dur diyecek ne bir mahkeme kaldı, ne de vatandaşı kollayan bir kanun.

Vatandaş kendini korumazsa, yapılacak bir şey yok. Vatandaş, seçtiklerinin kendine hizmet etmesini istiyor ama onlar küresel projelere hizmet ediyorlar. Kendine hizmet edilmediğini gördüğü halde, tekrar aynı adrese yetki veriyor. Beni daha da perişan et, diyor. Onlar da “görevlerini” yapıyorlar.

Neyse!

Çıkardıkları yasayla mülkiyet hakkını elinden aldılar vatandaşın. Bakanlık, sahibi olduğunuz dairenin ortağı oluyor. Bakanlık yarın bir gün ortağı olduğu bu hisseleri satarsa, kim ne yapabilecek?

“İstanbul’da oturamıyorsun sana pahalı geliyor, filan şehirde sana yer verdim, İstanbul’daki dairene karşılık git!” derse, senin yerine İstanbul’a kimi getirecekler sanıyorsun!

Atatürk ile İstanbul’a gelebilen Türkler, “deprem tahliyesi” adı altında zorunlu göçe tabi tutulacaklar. Mevcut iktidarın kendisi proje değil mi? Dilipak “AKP bir projedir” demişti. “Yaparsa AKP yapar” diye boşuna demiyorlar.

Murat Kurum’a sadece İstanbul adayı olarak bakmayın derim. Kurum, bu işlerin her yerinde… Kanal İstanbul, AKP’nin kazanmasını bekliyor. Deprem kılıfıyla İstanbul boşaltılacak. Deprem sonrası halkın nerelere ve nasıl götürüleceklerine kadar, hazır!

Tek bekledikleri şey, bir deprem!

Deprem bizlere korku iken, başkalarına gelecek, rant ve proje olabilir. Ölü sayınız bile net değilse bir deprem sonunda, kayıp çocukların araştırılması iktidar sahiplerinin oylarıyla reddediliyorsa, deprem çocuklarına Hollanda’da rastlanıyorsa, o milletin ruhuna Fatiha okunmalı.

Epstein sapığının, dünyayı yöneten küresel sapıklara, deprem çocuklarının kanını ve de ırzını servis ettiği iddiaları dünyada konuşuluyor ama senin ülkende konuşulmuyorsa, biz öldük beyler!

Deprem olmuş sen can çekişirken, sağ kurtulan çocuğunu götürüyorlar, bunu insan rüyasında görse, vallahi kalp krizinden ölür. Rüya değil ama yaşananlar gerçek…

Depremde, orduya yetki vermeyenler veya geç verenler; mesela 4.günde izin verenler, bu 4 günde Epstein şebekeleri “görevlerini” iyi yapsınlar diye mi, müsaade edildi.

Seçimle ilgili olarak da şunu ifade edelim ki, Murat Kurum kazanamazsa da sorun yok. İmamoğlu’nun hapis kararı hazır!  Meclis çoğunluğu AKP’de olduğundan, sonuç yine AKP’nin olacak. Küresel projeler, sekteye uğramayacak. Hatay ile İstanbul, aynı proje içinde…

Burada yanlış anlaşılmasın, AKP’yi küresel icracı görüp, CHP’yi ise buna karşı milli cephe görmüyorum. AKP BOP eş başkanlığı ise CHP eş başkan yardımcılığıdır. Ne yazık ki bir milli cephe veya kale yoktur artık. AKP’nin sırtta tutulması için üzerine düşen her şeyi yapan bir CHP yönetimi var ve gelen gideni aratır halde.

Atatürk, küresel güçlerin hedeflerini yüzyıl ertelemişti. Türk milleti, ikinci Atatürk şansını da yitirdi. En akıllı gördüklerimiz bile “İkinci İnönü” bekleyişinde!