Türkiye Suriye’leşecek!

Türkiye’nin kafası Suriye’ye sokulduğu için, etrafındaki gelişmelerden habersiz. Hatta içerdeki gelişmelerden de habersiz.

Ekonomi bitmiş, vatandaş, bitmiş durumda… İşsizlik ve aşsızlık, insanların kendilerini yakar boyutlara ulaşmış. “Açım” sesleri Saray’da duylmasa bile sokaklarda artık, her gün duyulan sesler. 

Yunanistan, Fransa ve ABD, “Büyük İskender” adında bir tatbikat icra ettiler. Tatbikatın konusu: Bir Yunan adasının düşmandan geri alınması!..

“Düşman” kim acaba?

Yok canım, niye Türkiye olsun!

ABD, Türkiye’nin dostu!!!

Üç ülke, Türkiye’nin Ege denizindeki haklarına karşı koalisyon oluşturmuş durumda. Aynı süreçte bir ABD yetkilisi Kıbrıs Rum bölgesini ziyaret etti. Güney Kıbrıs, Yunanistan, İsrail ver ABD enerji işbirliğine vurgu yaptı. Üstü örtülü olarak Türkiye’yi kışkırtıcı eylemlerden uzak durmaya davet etti.

ABD, Türkiye’nin dostu, yapmaz böyle şey!

Jeffry Türkiye’de muazzam Türkçesiyle Suriye’de vurulan askerlerimiz için “şehitlerimiz” derken, ABD’de YPG’ye verilecek yeni silahlar için bütçe talebi konuşuluyordu. Tımarhanedeki delileri toplayın, bu gelişmeleri onlara anlatın, size, “ABD Türkiye’nin düşmanı” demezse namerdim!

Türkiye, İdlip ile yatıp kalkıyor. BM’de temsil edilen Şam yönetimi, kendine ait meşru toprağına girmek istiyor. Yani bizim için Urfa ne ise Suriye için İdlip o… Bizim için Maraş ne ise Suriye için İdlip aynı şey…

Ve Türkiye, Suriye’ye, arkasındaki Rusya’ya süre veriyor. “Şubat sonuna kadar, geri çekil!” diyor. Biz Suriye toğrağını kime karşı koruyoruz, şahsen ben anlamış değilim. Anlayan varsa, anlatsın cehaletimizi gidersin!

Arkasında Rusya’nın olduğu Suriye, geri çekilmez. 

Öyle ise Türkiye, savaşa mı girecek?

İnanın, öyle bir zifiri karanlıkta yaşıyoruz ki, aydınlık umudu hiç yok.

Türkiye-Suriye savaşını kimler ister?

1-İsrail

2-ABD

Hani, “3-AKP” diyeceğim, demiyorum!

Bunun yerine “Davutoğlu-Gül ister” diyeyim!

Bu ikilinin isteyeceği bir savaşı, Erdoğan verirse Babacan parti kurmaz. Dikkat ederseniz, sürekli erteliyor. Partileri “Gelecek” ile “gelmeyecek” arasında, gidip gelecek. ABD-İngitere anlaşırsa, bunlar da, Erdoğan’la yeniden anlaşır.

Babacan’ı kabineye alırlar, Gül’ü mesela CB vekilliğine atarlar, işler çözülür. Batı açısından çözülür, seni tınlayan kim! Yani AKP, fabrika ayarları olan BOP ayarlarına döner. Rusya-Çin ekseninden uzaklaşır.

Erdoğan’nın Rusya’ya attığı “çalım”, ABD’yi çok heyecanlandırdı, fark ettiniz mi? Ağızları kulaklarındaydı Pompeo ve Jeffrey’in. Yanlız “ayı”dan çalım daha gelmedi. 

Yeri gelmişken ifade edelim;

 Ruslar soğuk bir millettir. Ülkelerin simgeleri hayvanlar vardır. Rusya’nın simgesi “ayı”dır. Ayı’nın ne yapacağı, kestirilemez. Gürcistan’da gördük, bir anda daldı. Kırım konusunda da gördük.  En basiti, yaz gelir, “Türkiye’ye gitmeyin” derse Rusya, ne yaparız!

Yani Rusya, bizimle sokak kavgasına girmez.

Suriye’de provakasyona bir şey diyemem ama normal şartlarda, bizimle kafa kafaya girmez. Bakın Suriye’de ölenler ya Suriye askeri, ya Türk askeri… ABD-Rusya burada eğer karşı karşıya ise neden bir Rus ve ABD askeri ölmedi.

Ne Rusya, ABD askeri öldürdü; ne de ABD, Rusya askeri öldürdü. Ölenler hep, Müslümanlar. İslam’ın üstüne iktidar koltuklarını atmış kafaların, siyasetlerinde neden hep Müslümanlar ölüyor. Çünkü bu bir proje!

Birisi Fırat’ın doğusunu tutmuş, diğeri batısını…

Rusya’nın olduğu yere normal şartlarda, ABD gelmemesi lazım. Suriye, ABD tehlikesine karşı topraklarını Rusya’ya açtı. ABD de geldi yerleşti. Bu da Rusya’nın, Suriye’ye ihaneti… 

Küçük ülkeler, kendileri için tehlikeli gördüğü bir büyük ülkeye karşı, başka bir büyük ülkeyi yanına alarak korunmaya çalışırlar. Eğer bunu doğru dengeleyemezlerse, ülkeye, iki büyük ülkenin çreklenmesine sebep olurlar. 

Suriye’de olduğu gibi…

Türkiye, doğru bir siyaset izlemiş olsaydı, Suriye bu halde olmazdı. Dolayısıyla Türkiye de bu halde olmazdı. 60 milyar doları Suriyelilere gitmez, yüzlerce milyar dolar sınır ticaretinden olmazdı. 

Suriye, Türkiye’nin bir vilayeti gibi olurdu. Hatırlayın, Ahmet Necdet Sezer döneminde  ortak bakanlar toplantısı yapıldı. ABD korktu ki Suriye, Türkiye’ye katılacak.

Bunu hem Rusya istemedi, hem ABD…

Mecut politika hem Rusya’ya yarıyor, hem ABD’ye. 

Bu yüzden; hem Suriyeli ölüyor, hem Türkiyeli… 

ABD-Rusya arasında bir anlaşmaya bile gerek yok, AKP varken. Türkiye’nin yanlış Suriye politikası, bu iki büyük gücün, hem dişene bakıyor, hem falına!

Bu çizgide devam edelim: Türkiye Suriye’leşecek!

BOP, bunu gerektiriyor zaten… Hem Suriye, hem Türkiye bölünecek. 

Bunun için önce, TSK’nın  bölünmesi hedeflendi. 15 Temmuz, bu bölme işleminin ilk adımıydı.  Türkiye’nin daha fazla Suriye’ye sokulması veya sokulmaya zorlanması, TSK’yı çatlatır. 

Çatlaktan içeriye, ÖSO ve benzeri gruplar girer.

TSK'nın bir kanadı ÖSO’laştırılır. Bunun uygun adımları, çok zamandır Tanrıverdi ekibiyle atılıyor.  NATO, önce bu süreci destekler, sonra üye ülkeyi “kurtarmak” için işgale gerekçe sayar.  İç savaş ve çatışma sonucu ülke bölünür. Türkiye’nin Güney’i, Suriye’nin Kuzey’i ile birleşir. Irak’ın kuzeyini de ekle, alsana fıstık gibi Büyük İsrail!

Bu sadece akla gelen bir senaryo. Türkiye'nin bölünmesi, parçalanması için daha başka ne senaryolar var. Askerlikle neden oynandı sanıyoruz. Asker sayısı neden düşürüldü sanıyoruz!
Neyse, siz bana inanmayıp, uyuyun!
Paranoyaklığıma sayın!

0 YORUM

YORUM EKLE

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir