Zaman dershaneyi kurtarma zamanı!

Biz öğrenciyken şu sözü çok duyardık: “Zaman imanı kurtarma zamanı!”

“İmanı nasıl kurtaracağız?” sorusunu sorduğumuzda ise o günlerde “kitap okuyarak” cevabını alırdık.

“Peki, okuma-yazma bilmeyen ninem veya dedem ne yapacak, imansız mı gidecek?” sorusunu ise, duymazdan gelirlerdi.Çok sonraları öğrendik izinde gittikleri adam, imanı kurtarmak için önceleri İngilizler ile beraber olmanın gereğine inanmış, daha sonraları da ABD ile!

Tarihi belgeler, bizleri kesinlikle yalanlamıyor.

Soğuk savaş döneminde ise, ABD’nin çizdiği ‘yeşil hat’a bir bağlanmışlar pir bağlanmışlar!

Şimdi ise, bu bağlılık aşka dönüşmüş, düşüncenin günümüz temsilcisi, bir diş tedavisi için gittikleri ABD’de kalıcı olmuş.

“Amerikasız olmaz” zikri ile adeta bu ülkenin “dervişi” olmuş.

Köprüler altından çok sular geçti.

“İman kurtarma” iddiasıyla çıkılan yolda, iman dışı her türlü organizenin öncüleri oldular. “Dinlerarası Diyalog” adı altında Papaz ve Hahamlarla birlikte yemekler yendi, düğünler ve toplantılar yapıldı.

Ayet ile yasaklanan; Müslüman kadının Hıristiyan ile evlendirilmesi hadisesi, bu sözde iman kurtarıcıları tarafında yok sayıldı. Çakma İmam ve Papaz-Haham üçlemesiyle, nikâhlar kıyılıp “diyalogdan düğüne” geçildi.

Parmak kaldırılarak, aklın Vahiyden üstünlüğü toplantılarının sonuç bildirgesine “tartışılmaz kabul” olarak geçti.Daha neler oldu neler?İmanı kurtarmak için(!) Allah’ı zikretmeyi gereksiz görenler, saltanatlarını kurtarmak için “Amerikasız olmaz” dediler.

Şimdi ise, imanı filan unutup dershaneleri kurtarma derdine düştüler. İmanı kurtarma yalanıyla ABD’ye, Papaza ve Hahama koşanlar; dershaneleri kurtarmak için kim bilir neye sarılırlar. Bunu bekleyip göreceğiz!

Belki NATO’nun hükümete müdahalesini isterler!ABD’de kalma uğruna İslam’ı ve Müslümanları suçlayanlardan her şey beklenir. Çok yakında; Silivri başta olmak üzere, birçok konuda hiçbir kabahatlerinin olmadığını söyleyecekler.

Suriye, başta olmak üzere hemen her konuda koalisyon ortaklarını suçlayacaklar. Askere şirin görünmeye çalışacaklar ve “askerle sulhta hayır var” açılımını yaparak “buradan bir muhtıra koparır mıyız” diye çırpınacaklar.”Vatan dayak yemediğim yerdir” diyen yazarlar, “dershane vatandır” ya da “dershane bizimdir, bizim kalacak” diyebilirler.

Ne de olsa ‘zaman dershaneleri kurtarma zamanıdır!’

Geçmişte İngilizlerle, günümüzde ABD ile olmayı “imanı kurtarma” olarak yutturanlarla, hükümeti mukayese edecek olursak, hükümet bunlara göre Zemzemle yıkanmış sayılır. Çünkü bu iktidarın ecnebiyle olma yaşı onsa bunların yüz.

Bu iktidar henüz çocuk sayılır.

Bunlarsa dede!

Dedem rahmetlinin evine iki misafir gelir biri çocuk diğeri olgun. İzzet ikramdan sonra uyurlar. Ancak gece kalkıp misafir evi soyarak kaybolur. Dedem ise peşlerine adamlarını yollar ve tembihler: “Sakın küçüğe dokunmayın ama büyüğünü iyi benzetin!”

Bugün dedemin yolundayım!

Zaman dershaneyi kurtarma zamanı!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön