Camianızdan büyük fitne mi olur!

Zaman'ın Ali Bulaç'ı, geçenlerde "fitne" başlıklı bir yazı kaleme almıştı. Yazı, Peygamber Efendimizin "Kıyametten hemen önce karanlık gecenin parçaları gibi fitneler var. Kişi o fitnelerde mü'min olarak sabahlar, akşama kâfir olur; mü'min olarak akşamı bulur, sabaha kâfir çıkar?" hadisiyle başlıyor.Noktasından virgülüne katılıyorum. Ancak Sayın Bulaç'a günaydın demek istiyorum. Ali Bey fitneyi yeni mi görüyor?Bir Müslüman'ın sabahtan akşama veya akşamdan sabaha değişmesi, hatta imanını kaybetmesi nasıl bir fitne ile mümkün olur?Diyalog fitnesiyle değil mi? Yoksa Sayın Bulaç 'dinlerarası diyalog'u fitne olarak görmüyor mu? Görüyorsa, neden şimdiye kadar bu konuda bir yazı kaleme almadılar. Yok, eğer 'dinlerarası diyalog'u fitne olarak görmüyorsa 'fitne'den söz etmeye hakkı olmadığını düşünüyorum. Köşesinde yazdığı gazetenin 'dinlerarası diyalog' fitnesinin sözcüsü ve odağı haline geldiğini bilmem söylemeye gerek var mı?"Diyalog'dan Düğüne" manşetiyle verdikleri haberlerde, neler anlattılar neler. Müslüman bir kadının, Urfa'da Hıristiyan bir erkekle evlendirilmesine "devrim" diyen bir gazete ve camia, nasıl bir fitneye sebep olunduğunun farkında değil mi?Müslüman'ın dinene ve imanına sızarak, İslam'dan başka hak dinlerin olduğunu iddia etmek kuyruklu fitnedir. Üstelikte "Allah katında din İslam'dır" ayeti, ortada olduğu halde? Bu ayet, İslam'ın garantörüdür. Kırmızı çizgisi, olmazsa olmazıdır.Hak ile batıl arasında, Tevhid ile teslis arasındaki kalın çizgiyi kaldırmak kimsenin haddine değil. Hak haktır, batıl  batıldır. Dileyen hakkı, dileyen batılı seçer. Müslümanlar için en büyük fitne diyalog fitnesidir demiştik. Bu fitneyi görmezden gelerek, fitneden bahsetmek olayı eksik görmek değilse örtmektir.Ali Bulaç'a sormak istiyorum:"Hıristiyanlarla amentüde ittifakımız var" diyen yazar hangi gazetenin yazarı acaba?"Allah'ı kabul iman, peygamberi kabul kemal", "Yahudi ve Hıristiyanlar için Kuran'da kötüleyici beyanlar var. Bu beyanlar o günkü Yahudi ve Hıristiyanlar için geçerlidir" , "Kelime-i Tevhid'in birinci kısmını kabul edip, ikinci kısmını kabul etmeyenlere karşı bakışımızı değiştirip, rahmet nazarıyla bakmalıyız" sözlerinin sahibi kim?Ali Bey'in köşesinde yazdığı hadise göre, bu sözleri akşam söyleyen kişi kâfir olarak sabahlamaz, sabah söyleyen kişi kâfir olarak akşamlamaz mı?Hadise göre Müslüman'ın bu kadar kolay dinden çıkması ancak hakka batıl, batıla hak demesiyle mümkündür. Yani İslam akaidine 'paralel' bir akaid, İslam dinine 'paralel din' iddia etmekle olur.Zaman'ın Ali Bulaç'ı, içinde bulunduğu Zaman'a baksın. Kendilerini fitnenin göbeğinde göreceklerdir. Ben iddia etmiyorum köşesinde naklettiği hadis, böyle beyan ediyor. Çünkü bir insanın akşamdan sabaha ve sabahtan akşama dinden çıkması, ancak ve ancak İman'ın ve İslam'ın kıyamete kadar değişmeyecek çizgilerini es geçmekle mümkün.Bir yazarın, yazdığı gazetenin faaliyetlerinden haberinin olmaması düşünülemez. Kendilerini diyalogla suçlamıyorum. Gazetelerinin diyalog fitnesinden de, sorumlu tutmuyorum. Ama o ki fitneden bahsetti, en büyük fitneyi görmemesini, doğrusu yadırgadım.'Dinlerarası Diyalog'un Vatikan projesi olduğunu önceki Papa söylemişti. O Papa'ya giderek "Papalık Konseyi misyonunun parçası" olduğunu söyleyenleri, fitneyi yazarken görmemek, iş korkusuyla olmamalı. İşsiz kalma korkusuyla olursa şayet bu da "Allah'ın dinini az bir bedele satmak" olur ki, ismi Ali olan birine doğrusu yakıştıramam.

Camianızdan büyük fitne mi olur!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön