Devlet içinde devlet olmayı Hükümet, Ergenekon diye adlandırmıştı malum. Hükümet, "Ergenekon" iddiasıyla meşgul olurken veya edilirken, birileri bilumum "sızma" işlemlerini tamamlamış ve "paralel devlet" olmuş maalesef.Oysa AKP hükümetine kadar "sızma" yapan "Cemaat", bizzat iktidar eliyle devletin kılcal damarlarına kadar yerleşmişti. Başbakan, "ne istedilerse verdik" diyerek, arkadan vuruluşunun şokunu ifade etmişti.Şimdi kazımaya çalışıyor.Başarılı olmasını dilerim ama bugüne kadar her türlü "sızma" ve saklanma tekniklerine sahip yapı öyle kolay kolay kazınamaz. Başbakan bunları, iddia ettikleri gibi "hizmet" grubu zannetti.Hizmet hizmet de, bu millete ve bu devlete değil. Kucağında oturdukları efendilerine?Devlet içinde devlet olma yeni bir durum değil. Türkiye NATO'ya girdikten sonra, devlet içinde her türlü yapılanmalar sürekli olmuştur. Geçmişte sağ ve sol olayları bu yapılanmaların ürünüydü.Aynı silahla hem sağcının, hem solcunun öldürüldüğü yaşanmış olaylardı. "Beni devlet kullandı" diye itiraflarda bulunan bazı kimseler, ilerlemiş yaşlarına rağmen, halen kendilerinin NATO tarafından kullanıldığını anlamamışlardı.NATO yeni yapılanmasını hükümetin sırtında "cemaat" ile tamamladı. Bu iddiamı, üç yıldan beri yazılarım içerisinde yer yer dile getirmiştim. Bu bağlamda Türkiye'de başta Merhum Yazıcıoğlu ve Hrant Dink cinayeti olmak üzere, bazı olayların yeniden araştırılması gerekir.'Kozmik Oda' olayının da hatırlanmasında fayda var. Türkiye NATO içerisinde olduğu sürece "paralel devlet" veya "devlet içinde devlet" tartışmalarında kurtulamaz.NATO; Sovyet Rusya yıkıldıktan sonra, yeni bir düşman belirledi ve bu yeni düşmana göre de, üye devletler içerisindeki yapılanmasını yeniledi. Tabir caizse, yılan gömlek değiştirdi.Gömlek değişikliği, hükümetin gölge ile savaşı esnasında gerçekleştirildi. Hükümet 'derin devlet'le mücadele ettiğini zannederken, "paralel devlet" oluşuverdi.Ha, bu arada Ergenekon diye bir yapılanma olduğunu da kabul etmediğimi belirteyim. Ergenekon adında bir gölge ile kavga etti hükümet. Bir sürü masum insanın günahına girdi. Yapılanma var, hep vardı ama hükümet o yapıyı dağıtacak iktidar değil. Dağıtması için NATO'yu kovması gerekir. "Bu topraklar NATO toprağı" diyen biri için bu çok zor.Neyse?Ergenekon gitti, Nârgenekon geldi!Neden Nârgenekon?Nâr; ateş demektir. Nârgenekon demek yerine Nurgenekon demeyi planlamıştım ama o zaman da nura yazık olacaktı. Çünkü bu oluşumun nurla bir alakası yok. Nurla alakaları, İslam'ın nurunu söndürme amaçlı olmalarıyladır. Nurun kaynağı Peygamberimiz, yoksa niye bu oluşumun hedefi olsun?Peygambere hatta Allah'a savaş açmış bir zihniyet, devleti ve milleti sağ bırakır mı? "Allah'ı kabul iman, Peygamberi kabul kemal" ne demek? İmanın içinde Peygamber yok demektir."Akıl vahiy çatışmasında akıl tercih edilir" sözü, Allah'a savaş değilse nedir? Allah ve Peygamberine açılmış savaşın adı, kesinlikle "nur yolu" olamaz. Olsa olsa ateş yolu olur. Eğer bu nâr veya ateş yapılanması devlet içinde devlet olmuşsa, bunun adı Nârgenekon'dur.Nârgenekon ABD'nin "Ilımlı İslam" projesinin devlet içinde yapılanmasıdır.NATO düşman olarak seçtiği İslam'ı, "ılımlı İslam" projesi ile vuruyor." Ilımlı İslam", "Dinlerarası Diyalog" ve "hoşgörü" söylemlerinin arkasına gizlenmiş, İslam'a karşı, bir NATO taarruz operasyonudur.Geç bile olsa bu yapılanmayı devlet içinde çökertmek vatan müdafaasıdır. Millet nezdinde bunların neüdüğünü ortaya koymak her Müslüman için farzı ayındır.
Nargenekon