Geçenlerde haber kanalları arasında dolaşıyorum. Eskiden aynı tarafta olup şu an farklı telden çalan ve karşı tarafa "yandaş" diyen, nursuz bir kanala takıldım kısa bir süreliğine. Haber yorumlarına bakınca "nerden nereye" dedim.Sanki bir dönem, iktidarın yanlışlarına ortak olanlar kendileri değildi. Açılım adı altında insanımıza içirilen ayrılık zehirlerini "kızılcık şerbeti" olarak takdim edenler, iktidarı demokratik krallığa götürecek referanduma "evet" deme uğruna, ölüleri dahi oy kullanmaya davet edenler, uzaylılardı!Pes doğrusu!Samimi olduklarına inansam, "insan beşer, şaşar" diyeceğim ama öyle değil. Birlikte oynadıkları rol farklıydı, ayrı oynadıkları rol, şimdi daha farklı? Oyunun değişmeyen önemli tarafı ise her iki tarafında işi, ABD menfaatleri doğrultusunda kotarmaları?Birlikte iken diyalogculardı, ayrı iken yine diyalogcular. Yine "ilahi dinler", "semavi dinler", safsataları devam ediyor. Taraf oldukları merkez açısından çok değişen bir şey yok. Gönül isterdi ki, "din-iman" diyerek yola çıkan, bu iki ekolün müntesipleri, dinin ve imanın gereği olarak milli kalsalardı. Sırtlarını dayadıkları Atlantik Ötesi'nin, kendilerini kullanmalarına müsaade etmeselerdi.Ama ne mümkün!Bi taraf eşikten süpürüldüğünü görmezden gelerek hala, eşikten tırmanmaya uğraşırken, öbür taraf mukim olduğu yer adına, ortağına "demokles kılıcı" olma rolünü, ısrarla devam ettiriyor. Eski ortağını onlar adına kamçılayıp duruyor. Aslında iki tarafa da acıyorum. Ülkemiz adına çok yazık. Dinimiz ve imanımız adına gerçekten yazık. Yanlışta olsalar bile ülkemin insanları, karşımda ABD olduğu sürece bunlara düşman olmaz ancak acırım.İnsanımızın bu iki ekole bakarak; "bunlar Müslüman'sa ben değilim" dediği noktaya getirilmesi, ABD adına büyük bir kazanç. Bir yandan dünyanın dört bir yanında kurduğu terör örgütleriyle İslam'a leke süren, Müslümanları n canlarına kıyan ve inançlarından soğutan ABD, belli ki; ülkemizde kullandığı figürlerle de, insanımızı dininden soğutmayı planlamış.Yazımın girişinde haber kanalından söz etmiştim: Haberde Ricardone aşağı, Riçardone yukarı ?Dersin adam bir hayır adamı, haşa sümme haşa?Altı üstü Amerikan elçisi ve temsil ettiği ülkenin, İslam Dünyası'nın başına ne işler açtığı ortada? Bütün haçlı seferlerin toplamından, çok daha fazla Müslüman katliamına sebep olmuş bir ülkeden söz ediyorum. Şimdi bu elçi veya bunların evliyası bu ülkenin en zararlı insanının, tırnağı bile edebilir mi?Kimdir Ricardone?Nurcu mu?Buda nerden çıktı demeyin sakın!Adamların bu herifi takdim ediş tarzını görseniz, dersiniz "Amerikan Evliyası"!Onlarca defa duymadık mı zaten böyle "nurcu" safsataları? Papa'nın veya Papazların, hatta Kardinallerin Nurcu olduğunu, Obama'nın "abilerden" olduğunu!Hayır, Nurcu olabilir!Buna diyecek bir sözümüz yok! Nitekim Nurcu olmak, bu söylemlerden sonra anladığım kadarıyla zaten Müslüman olmayı gerektirmiyor. Bu sebeple niye olmasın!"Diyalog" olsun diye onlar o taraftan, bizimkiler bu taraftan yaklaşıp 'Peygambersiz bir nokta'da buluştular. Boşuna demediler ya " İman için, Peygamberi kabul şart değil" diye. Hepsi bir mühendislik hesabı ile yapılmış, zamanı geldiğinde anlam ihtiva eden değerlendirmeler!Nede olsa her şey zamanla anlaşılıyor! Ricardone Nurcu mu? Dediğim için kimse bana kızmasın ama bu herifin Türkiye hakkında değerlendirmeleri beni hasta ediyor. Lütfen bir daha eski ortağınıza yüklenirken böle needüğü belirsiz herifleri gündem etmeyin, beni bile hükümete taraf yaparsınız!
Ricciardone Nurcu mu?