Rusya resmen Haydar Baş'çı oldu!

Rusya, eski Sovyet Rusyası değil.  Gözümüzü açalım. Soğuk savaş döneminin kafasıyla olaylara bakmanın zamanı çoktan geçti. Yüzünü batıya sırtını doğuya dünmüşler için veya hem yönünü hem kalbini batıya döneneler için, bu söylediklerimizin bir kıymeti yok. Biz bu Türkiye'nin varlığına, birliğine iman edenlere konuşuyoruz. Türkiye üzerinde hesabı olmayanlarla, birlik olmalı?Rusya, Türkiye'nin bölünmesini istemiyor. Rusya sadece Türkiye'nin değil, tüm Ortadoğu İslam coğrafyasının bölünüp parçalanmasını istemiyor. Bu sebeple Batı karşısında, Suriye'nin yanında yer aldı. Biz terörden başka IŞİD'mezken, Türkiye'de çok önemli bir olay gerçekleşti. Rus parlamenter ve Rus ilim adamlarından oluşan bir heyet, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ı İstanbul'da ziyaret ettiler. Rusya devleti ile BTP arasında, İstanbul'da tarihi bir anlaşma yapıldı.Mecliste olmayan bir partinin Rusya devletiyle anlaşma yapması. Dünya da benzeri olmayan bir uygulama. Prof. Dr. Haydar Baş'ın mecliste olmaması onun ayıbı değil. Tohumu bitirmeyen toprak utansın. Mecliste hemen hemen olmayan yok. Her türlü insan var orada. Ama tezleriyle dünyaya yöne veren, adını dünya iktisat tarihine altın harflerle yazdıran Sayın Baş, yok.Bu kimin ayıbı? Suçlamak için değil dertleşmek için konuşuyorum. O, bu milletin tamamına vatandaşlık maaşı vermeyi taahhüt etti. Bu maaşı, sırf Güneydoğulu kardeşlerimiz için planladı. Başka; doğum ikramiyesi, çocuk maşı, ev hanımı maaşı, asgari ücretin dört bin lira yapılması, geliri yüz bin liranın altında olanlardan vergi alınmaması, sıfır faizli ev kredileri, sıfır faizli evlendirme kredileri, daha neler neler?Aklınıza ne gelirse, proje de yok yok. Tüm vaatlerini noterden taahhüt etti. "Veremezsem beni dava edin" dedi. Porf. Baş "benim ülkemde fakirlik suç sayılacak" dedi. Sanki insanlara küfür etti. Başkalarının yalanına inanıldı ama onun yeminine inanılmadı. O tıpkı, çok sevdiği Peygamberinin kaderini yaşadı.Mekke'de inanılmadı, Medine'de devlet oldu.Sayın Baş'ta, Türkiye'de meclise sokulmadı. Ama ona dünya meclisleri açıldı.  Rusya meclisinde konuşturdu. Yetmedi İstanbul'a vekillerini göndererek, ülke meclis başkanlarına ve başkanlarına verilen devlet nişanı verdi. Dünya siyasetçileri onu konuşuyor. Tezini savunuyor. Görüşünü ve düşüncelerini ülkelerinde kanun yapıyorlar.  "Haydarizm" diyorlar,"Vatansever Ekonomi modeli" diyorlar, bizde olduğu gibi Milli Ekonomi Modeli" diyorlar. Velhasıl dünyanın merkezinde artık, O var. İlim adamı kimliğiyle var. Devletlerin yapamadığını, o ilim adamı sıfatıyla tek başına yaptı. Ya birde iktidar da olsaydı, kim neler yapardı.Bugünkü gibi adı, terör örgütlerine anılan, komşularının içişlerine dört parmağını birden sokan itibarsız bir Türkiye'mi olurdu? Asla? Bugün Türkiye kâinat devleti olmuştu. Vatandaşını terör örgütleriyle korkutan bir ülke olmazdı. Bayrağı direkten indirilen değil, rüzgârın olduğu her yere dikilen olurdu.Rusya daha da büyüyecek ve çok büyük bir çekim merkezi olacak. Çünkü Rusya Milli ve Sosyal devlet oldu. Bugün dünyanın en güvenli itibarlı ülkesi oldu. Dünya barışının teminatı oldu. Putin dünya Müslümanlarının Necaşi'si oldu. Sığındığı liman oldu. Onun şahsında Türk'ü ve Müslüman'ı sevdiler. Atatürk'ü sevdiler. Atatürk'ün "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" siyasetini benimsediler. Rus parlamenterin Türkçe olarak"Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" sözü, salonda büyük alkış topladı. Bu Türklüğün şahadeti gibiydi. Hele "Ne Mutlu Türküm Diyene" demeleri Türklüğün amentüsüne inanmaktı. Prof. Dr. Haydar Baş'ın, Atatürk'ün "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" sözünün, Peygamberin "Müslüman elinden ve dilinden emin olunan kişidir" hadisinin tercümesi olduğunu salonda söylemesi, tam anlamıyla bir davetti.Başhoca'nın şahsında Atatürk'ü, Türk'ü ve Müslüman'ı seven zevatı, Peygambere davet niteliğindeydi. İşte böyle? Prof. Baş gittiği yeri, kendi rengine boyuyor. Gittiği yerin rengine boyanmıyor. Kendi medeniyetini ve kültürünü götürüyor. Buna İstanbul'da, tüm dünya şahit oldu. Ülkemizde Türklük ayaklar altına alınırken, O Türklüğü Rusların virdi yaptı. "Ne mutlu Türküm diyene" demeden duramıyorlar.Haydar Baş modeli ülkemizde uygulansaydı, Güneydoğulu kardeşlerimiz bence uyurken bile "Ne Mutlu Türküm Diyene" diyeceklerdi. Çünkü onlar Müslüman. Biliyorlar ki "Ne Mutlu Türküm diyene" demek aynı zamanda "ne mutlu Müslüman'ım diyene" demektir.Baştürk'ü tanıyan Ruslar "Türküm" derken, bu iktidarı tanıyanlar "bunlar Müslüman'sa ben değilim" dediler. Fark açık ve her şey ortada, takdir Türk Milletinin?Sovyet Rusya, Kapitalist Rusya gitmiş, yerine dünya kaynaklarının sınırsızlığını kavramış, Emperyalist batıya karşı duran, ülkesinde Müslümanlara her türlü hakları doya doya yaşatan bir Rusya gelmiş. Ülkede Müslümanlar için camiler yapan, Kur'an kursları açan, "komünist Rusya", "dinsiz Rusya" profilini söküp atan bir Rusya var artık.Bu anlaşmayla Rusya, resmen  Haydar Başçı oldu!

Rusya resmen Haydar Baş'çı oldu!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön