İktidar şu günlerde bir kanun teklifi Meclis'e getiriyor. Parti liderleriyle konuyu müzakere ederek "şu bizim lösemili çocuklar” der gibi, acındırarak, masum bir şekil vererek, kulağa hoş gelmesini sağlıyor; hazmı kolaylaştırarak arz etmesi ise tam AKP'ce bir yöntem; “şu taş atan çocuklar".Bu çocuklara verilecek cezalar çok ağırmış, bir an evvel cezaları azaltılmalıymış(!),elbette dağda bomba atanlar, kurşun atanlar, roket atanlara verilen ödül karşılığında bu küçük çocuklara sırf taş attılar diye yedi yıl hapis çok ağır bir ceza, fakat taş değil de dağda bomba ve top atsalardı ne ceza alırlardı bilen var mı? Bunlar henüz dağa çıkma yaşında değiller; şimdi taş atarak yetişecekler, eğitilecekler; daha sonra top atacak duruma gelince çıkarlar, askerlerimizi öldürürler, çocukları babasız, genç kadınları dul bırakırlar ve dönüşleri de muhteşem olur.Kendilerini sınır kapısında terör destekçisi vekiller, açılım sanatçıları, "ellerini açılımın altına koymuş" şem mamme türküleriyle kendilerini bekliyor olacaklar.Bu kanun değişikliğiyle inşallah hükümet teröristbaşını yeniden yargılamayı düşünmüyordur. Açılım adı altında atılan her adım maalesef terörün siyasalaşmasına yaramıştır. Ülkede terörü nasıl bitiririz diye bir çalışma yok, adeta nasıl diriltiriz diye bir gayret söz konusu; taş atmanın cezası bu kadar ağırken bu çocukların taş atmasına engel olamıyoruz, cezası azaltılarak nasıl engellenecek? Yani bu ceza devam etsin demiyorum sadece soruyorum. Bu çocuklar kurtarılmalı eline taş verenlerin elinden ama nasıl? Terör açılımıyla değil.Terör mağduru bir kişiyle Hacda tanıştım; birlikte odamızı paylaştık, ekmeğimizi bölüştük, sık sık bana kaç kardeş olduğumuzu sorardı, sonra" kardeşlerinin kıymetini bil" derdi; her seferinde cevap vermeme rağmen unutur tekrar sorardı, kafayı iyice sıyırdığını düşünmüştüm. Sordum akrabalarına niçin bu durumda diye bana anlattıkları insanın kanını donduruyor.Dediler ki “hocam, bu hacımız kardeşini teröre kurban verdi, onun için kardeş çok kıymetli "nasıl olduğunu sorunca anlattılar: yolda teröristler pusu kuruyor, subay kardeşi ve arkadaşı; eşiyle birlikte özel araçlarıyla yolculuk yapıyorlar, araçları durduruluyor, eşinin gözü önünde subayımız arkadaşıyla birlikte öldürülüyor, sonra da araçla birlikte yakılıyorlar. Şehitlerimizin naaşları memleketlerine gönderilip gömüldükten sonra cesetlerin karıştırıldığı anlaşılıyor, acılar yeniden yaşanıyor, işte hacı kardeşimiz bu acıdan sonra kafayı üşütüyor.Merak ediyorum bu kardeşimizin derdine derman olacak bir açılım var mı?İktidar iş başına geldiği günden bu yana, şehit aileleri için ne yaptı? Yapacakları kanun değişikliğiyle on sekiz yaşın altındaki suçluları çocuk diye suçsuz sayar ise doğuda düzeni nasıl sağlayacaklar?Kanunlarımızı yaparken taş atanlar, bomba atanlar, roket atanlar, top atanlar diye ayırırsak halimiz nice olur? Biz bu açılımlardan daha çok çekeceğiz anlaşılan.Allah milletimizin birliğini AKP'nin açılımlarından korusun.