Davutoğlu Ahmetin dış siyasetine teslim edilen ülkemiz, dümeni tutmayan gemi gibi belirsizliklere doğru BOP sularında sürüklenip gidiyor.
Komşularla sıfır sorun iddiası ile Müslüman ülkelere karşı sırf sorun olan politikalar artık gizlenemiyor. İran, Irak ve Suriye ile kavgalı İsrail ile sevdalı bir iktidar.
Ermeni aşkına Azerbaycanla bile tüm dostluk köprülerini yıktılar. Bir maç sonrası çöp tenekelerine atılan Azerbaycan bayrakları, iki devlet bir millet felsefesinde onarılmaz yaralar açmıştı.
Bu gelişmelerin hepsi Bayan Clinton kontenjanında Bakan olduğu söylenen, Davutoğlu Ahmetin derin stratejilerinin ürünü
Reyhanlıdan bomba yüklü iki aracın patlatılmasıyla onlarca vatandaşımız hakkın rahmetine kavuştu. Şimdi ülkenin bir numaralı tartışma konusu
Bu olay kimler veya hangi devletler tarafından yapılmış olabilir? Bu çapta büyük bir olayın nasıl gerçekleştiği ve kimlere yaradığı düşünülürse fail veya faillere yaklaşılır.
Ama iktidarın görevi, sanki bunca ölen insanlarımıza rağmen olayı aydınlatmak değil de, İsyancı denilen teröristleri temize çıkarmak. Bir Başbakan nasıl bu kadar emin olabilir ve nasıl böylesine eli silahlı teröristlere güvenebilir.
Sadece Başbakan özgür Suriye ordusu denilen eşkıya sürüsünü temize çıkarmıyor. Hükümet yanlısı tüm basın yayın kuruluşları aynı ağza sahip
Henüz patlama yeni gerçekleşmişken Esad yönetimi işaret edildi. Hatırlanacak olursa PKK, Tokat gibi illerimizde terör eylemi gerçekleştirdiğinde bahsettiğim basın yayın kuruluşları PKKdan önce açıklama yapmış Ergenekon demeyi ima etmişlerdi. Ama PKK üstlenince sesleri kesilmişti.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde terörle gerçekleşen en kalabalık sivil halk ölümü olmasına rağmen yöneticiler sanki şaka yapıyor. Bir şey olmamış gibi rahat hareket ediyorlar ve ancak Amerika gezisi sonrasında burayı ziyaret edebileceklerini söylüyorlar.
Amerika ve Obama ziyareti bunca insanın hayatından daha önemliymiş iktidar için!
Şimdi bu olay hangi ülkeye veya gruplara yaramıştır?
Hükümet Amerikadan Suriyeye müdahale etmesini istiyor. Bu da Türk tarihinde bir ilk
Türkiye Başbakanı, Müslüman bir ülkeye müdahale edip resmi yönetimini devirmesi için ecnebi bir devlete ricada bulunuyor. Hakkını yemeyelim, ilk dedik ama ilk değil, Özaldan sonra ilk diyelim
Özalda Saddamı devirmeyi Baba Bushtan istemişti. Sonra kendi devrildi, tabi Azrail tarafından
Şimdi de Erdoğan Obamadan istiyor. Patlama öncesi Erdoğan Suriyenin kimyasal silah kullandığını öne sürmüştü. Ancak buna bir tek kendi inandı, dünyayı inandıramadı. Belki kendi de inanmamıştır!
Yani patlama Erdoğanın müdahale isteği için elini güçlendirdi. Bunca insanı ölen bir ülkenin yetkilileri üzüntülü görünmesi gerekirken, yetkililerimizin ağzı kulaklarında… Doğrusu bu çok düşündürücü Bir şey ima etmiyor durum tespiti yapıyorum.
Yetkililerimizin, nedense aklına İsrailin bu patlamada parmağı olacağı gerçeği hiç gelmiyor.
Batı basınında El- Nusra örgütünün bu olayı üstlendiği yazıyor. El-Nusra örgütü ile El-CIA, el ele kol kola
Suriye yönetimi iki yıldır kendi isteği ile Türkiye sınırından çekilmedi mi? Peki şimdi bu sınır Suriye yönetiminin kontrolünde değilse, kimin kontrolünde?
Özgür Suriye Ordusunun
Bunlar kimin kontrolünde?
AKP hükümetinin
AKP kimin kontrolünde?
Her şey ortada Artık ustanın mızrağı çuvala sığmıyor.
Davutoğlu Ahmetin derin stratejisi Reyhanlıda patlamıştır. Ölenlere başsağlığı yaralılara Allahtan şifa diliyoruz.