Dili bozuk iktidar

 İktidarın icraatları gibi dili de bozuk…Dili bozuk derken yanlış anlaşılmasın sayın sözcülerinin dilini değil, izledikleri siyaset dilini kastediyorum. Siyaset dilleri çok farklı… “dilin kemiği yok” derler. Bunların dilinin bir ölçüsü yoktur. Ne zaman susacakları, ne zaman konuşacakları hiç belli olmuyor.Kimi zaman “dilleri bir karış” çıkıyor. Kimi zaman küçük dillerini bile yutmuş oluyorlar. Hatta kimi zaman da, dilsiz şey olup susuyorlar. Barzani, Öcalan veya bunların bir uşağı konuştuğunda, bunların sesi soluğu kesiliyor.İşçi, çiftçi, şehit yakını, gazi veya asker konuşsun hepsinin dilleri bir anda çözülüyor. Ne “ananı al git” kalıyor, ne “askerlik yan gelip yatma yeri değil” sataşmaları kalıyor, ne de “şehidin kanı üzerinde siyaset yapmayın” çıkışları kalıyor. Diller BOP’a ayarlı…İsrail düşmanlarına düşman, bir iktidarın dili…İsrail düşmanı devlet veya kurum, kuruluş varsa; bunların dillerinden kurtulamazlar. Artık bu konuda sınır bile tanımıyorlar. Daha düne kadar “Kudüs gecesi” düzenleyip İsrail’i telin eden bu kafalar, şimdi İsrail için tüm Müslüman ülkelerle kavgalılar.Geçenlerde bir yetkili, İsrail’in korkulu rüyası olan Lübnan’daki Hizbullah için, Hizbulşeytan ifadesini kullanmıştı. Yani bunlar Filistin davasının varlık sebebi olan ve İsrail ile 2006 da yaptığı bir savaşta İsrail’i yenen bu Müslüman aslanlar iktidar yetkililerine göre şeytan tarafı oluyormuş.“Esad’a Filistin davasından desteğini çek ve Hizbullah ile ilişkilerini askıya al” tavsiyelerinde bulunanlar, acaba kimin tarafı oluyor?Hizbul İsrail veya Hizbul Amerika olmuş olmuyorlar mı?Nasrallah, ABD ve İsrail ittifakının baş düşmanı bu sebeple bizimkilerin hedefi…Bakın Nasrallah ne diyor:  “…Dileyen dilediği cephede yer alabilir. Fakat Hizbullah'ın Amerika, İsrail ve kabirleri deşen, baş kesen, göğüs yaran tekfircilerle aynı cephede yer alması mümkün değil.” Müslüman dili bu olmalı. Obama’nın ağzının içine bakarak onu Türkçeye tercüme etmek düzgün bir dil olabilir mi? Bu dil istendiği kadar din, iman sosuyla süslensin, şeytanın avukatlığından öteye geçemez.Esad veya Nasrallah babamın oğlu değil… İktidar sözcüleri de dedemin katilleri değil… Ancak Esad ve Nasrallah, ABD ve İsrail koalisyonu ile boğulmak istenen imanın ve İslam’ın sesidir. Onlara şeytan tarafı diyenler ancak bulundukları safın adını zikretmiş olurlar.Konuşulan dile dikkat etmezsek, tarafımızı da belirleyemeyiz. Şeytan’ın tarafında mıyız yoksa Hak hakikatin tarafında mıyız, bunu anlayamayız. İsrail ve ABD tarafı, asla Hak tarafı olamaz. Bu gerçeği görüp, herkes safına bir daha baksın!İçişlerini AB’ye, dışişlerini ABD’ye teslim eden iktidarın dili yerli ve milli olmadığı için bozuk… Bu dil sabah, Hak Hak derken, akşam Haç Haç diyor. Haçlı yolunda mehter çalıp, ilahi okuyor. Bundan daha bozuk bir dil olamaz.Bu dili biz on yıldır tanıyoruz. Hem de acı tecrübelerle…Bu dil şehide kelle, terörist başına “sayın” demişti. Askere “sanık” teröriste “tanık” demişti.Tekbir getirerek Müslüman kesen katillere “kahraman” demişti. Irak’ta bir buçuk milyon Müslüman’ı katledenlere dua bile etmişti.Allah Türk milletini ve bütün Müslümanları böylesi bozuk bir dilden kurtarsın!