AKP bu 'Gezi'de doğurur mu?

Bu ülkede o kadar çok oyunlar oynandı ki…İnsan bunları hatırlayınca “yahu bu millet ne kadar çok enayi yerine konulmuş” demekten kendini alamıyor. Çok eskilere gitmeye gerek yok, yakın geçmişi bir hatırlayalım. Üçlü koalisyon iktidar ve Ecevit Başbakan… Tabi Bahçeli ve Yılmaz da Başbakan yardımcıları…Köşk’te gerçekleşen Milli Güvenlik kurultayında Anayasa kitapçığı fırlatılmış, bu bahaneyle pamuk ipliğine bağlı ekonomimiz bir gecede çökmüş ve o gece herkes yüzde kırk fakirleşmişti. Sonra Atlantik’ten bir “Derviş” çıkagelmişti. “Ayarlı” basın Atlantik’in bu dervişinin göstereceği kerametleri(!) millete yutturuyorlardı. Derviş bile şaşırmıştı övgülere…Ancak bu Derviş Amerikan dervişiydi. Öyle, kitaplarda okuduğumuz dervişlere hiç benzemiyordu! “Bir hırka, bir lokma” edebiyatına gelemezdi. Bir an evvel işe koyuldu. ‘Şeyh’inin(!)  direktiflerini yerine getirmek için… Üçlü koalisyon ortakları da bağrına basmıştı onu. Hele Bahçeli onu “ülkenin âli menfaatleri” için adeta baş tacı etmişti! Tıpkı terörist başını bu sihirli cümle ile asmaktan kurtarıp bu gün başımıza bela ettiği gibi…Yeri gelmişken ifade etmek istiyorum. Bahçeli MHP’si gerçekten Milliyetçi ismini hak etmiyor. Dün Derviş yasalarını, sonra Öcalan’ın asılmamasını “ülkenin âli menfaatleri” için gerekli görmüştü, bugün AKP’ye sağ koltuk değneği olmayı…Neyse konumuza dönelim.Sonra AKP geldi malum.Adı: AdaletSoyadı: KalkınmaUyruğunu söylemeye gerek yok zaten…Tam da Başbakanlıkta fırlatılan yazar kasa ve dibe vuran borsa haberlerinin yoğun gösterime girdiği AKP’nin doğum öncesi, bu isim millete adeta kurtuluş simidi gibi servis edildi. Bugün, adalet ve kalkınma sadece levhalarda ve sözlerde kaldı. Dervişin on beş günde çıkardığı, on beş yasanın bir tanesi dahi on yıldır uygulamadan kaldırılmadı. Çünkü aynı dergâhın dervişleri…Oysa millete nasıl anlatılmıştı. Adalet ve Kalkınma partisi… Adaletine hiç girmeyelim çıkamayız! Kalkınması da, orta da zaten… Millet, tencere tava ile sokaklarda, evin yolunu bile unutmuş.Gezi parkı eylemleri ile patlak veren iktidar karşıtlığı birileri tarafından sadece Erdoğan’ın üzerine yıkılmak isteniyor. Yani “Erdoğan şöyle dedi, polis şöyle davrandı…” dedikodusu ile geçiştirilmek isteniyor.Hâlbuki olay böyle değil…İnsanlar, AKP’nin şahsında tüm Küresel dayatmalara isyan ediyor. Bu iktidarın arkasındaki gücü sokaklarda deviriyorlar. Hedefi bu milletin askeri veya polisi değil… Yürüyen yüz binlerin hedefi milli politikaları olmayan AKP iktidarınadır. Bunun başında Erdoğan, Gül veya Arınç olmuş fark etmez ve bu bir şeyi değiştirmez. Sayın Gül ve Arınç’ın “Gezi” açıklamaları aklımıza “yeni bir AKP tezgâhı ile karşı karşıya mıyız?” sorusunu getiriyor.Sayın Gül “verilen mesajı aldık” diyor. Ben şahsen bir mesaj aldıkları kanaatinde değilim. Çünkü eğer milletten mesaj almış olsalar, sadece işi ağaç ve park olayı ile basitleştirmez, atılmış tüm gayri milli politikalardan geri dönme işareti verirlerdi.Sanki olay “eşeği boyayıp, yeni diye satma” tezgâhına dönüştürülüyor. Bu zihniyet üzerine, batı tüm emellerini bina etmiş durumda. Ayrıca bu zihniyetin çok doğurgan bir özelliği de var. Korkum, “Yeni” bir AKP doğurmaları…Erdoğansız AKP…AKP bu ‘Gezi’de doğurur mu? Bunu zaman gösterecek. Ama ‘Amerikan derviş’inin icraatları ile AKP arasında bir farkın olmadığını millet on yılda görebildi. İnşallah Amerikan hocasının üfürüğü ile doğacak yeni ‘veled’ fışkırtılan tazyikli suyla boğulur. Yoksa insanımız bir daha üzerinde yürüyüş yapacak toprak bile bulamaz.

AKP bu 'Gezi'de doğurur mu?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön