Cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı günler kala "dünya lideri" operasyon düğmesine bastı. "Paralelciler" sahur operasyonuyla tutuklandılar. Kimisi arkadan kelepçelenmiş halde, kimisi önden. Bir zamanlar cemaat medyasının "dalga1", "dalga2" diye övüne övüne saydığı ve hatta "şunu da, şunu da?" diye tetikçilik yaptığı günler geldi aklıma."Etme bulma dünyası" diye düşündüm."Eden bulur" dedim. "Ağlatırsanız, ağlarsınız" diye iç geçirdim.Ne dersek diyelim. Aslında her hesabın üstünde bir hesap var. Bunlar güya cemaat memaat ama bir araya geldiklerinde Kur'an yerine "sözler" okuduklarından, Allah'ın ayetlerinden de haberleri yok sanırım. Enfal süresi ayet 30: Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır. Ali İmran süresi ayet 54: Allah tuzakları boşa çıkarandır, buyruluyor. Tüm bu ayetleri, ya hiç duymadılar veya duydular es geçtiler. Bu ülkenin koca koca subaylarına "kumpas" kurdular. "Gizli tanık"larla, hayatlarını kararttılar. Olmadık iftiralar attılar. Sızmayı kendilerine meslek edinip, devlet-millet, ne buldularsa sızdılar. İnsanların en mahremlerine kadar girdiler. Sızamadıklarının, çocuk sayısına taktılar. Şeytanın aklına gelmeyecek, yollara saptılar. Efendileri soysuz(soyu kesilmiş) olduğundan, başkalarının çocuk sayısını kıskandılar. "Bu kadar çocuk, nasıl senin olur?" diye, alçaldıkça alçaldılar. Öyle ki, ta dibe indiler. Çukurda gezip, yükseklere laf attılar. "Derin" olmakla suçladılar.Ama ne oldu? Attıkları iftiralarla, yapa yanlız kaldılar. Dün yaptıkları, bugün kendilerine yapılıyor. Oh olsun!Seksenlere merdiven dayamış insanlar sabahın dördünde evlerinde almışlardı. Kanser tedavisi gören ve sayılı günleri kalan bir kadına, atmadık iftiraları kalmamıştı. Ve çok gitmeden kadın ölmüştü. Bu kadının günahından nasıl kurtulacaklar?Olmayan örgütü, var ettiler. Bir garibanı bu örgütün kasası ilan ettiler. Adamcağız hapiste öldü. Hesabında bir lira para vardı. Ailesinin cenazesini kaldıracak parası bile yoktu. Ordunun, aslanlarını tutsak ettiler. Bazıları kahrından öldü. Bazılarının psikolojileri bozulup intihar ettiler. "Dinsiz" ilan ettikleri komutan, Kelime-i Şahadet getirerek ruhunu teslim etti. Sonra "spor yaparken öldü" diye, mühür bastılar.Dünyanın en güçlü ordularından birinin, gözbebeği subaylarını, "kumpas"larla avlandılar. O günlerde tüm bu olanlara karşı gelenleri koalisyon medyası olarak, "Ergenekoncu" olmakla suçladılar. Sonra koalisyonları bozuldu. Çünkü öküz ölmüş, ortaklık bozulmuştu.Kurulan tuzakların aynısı şimdi ortaklardan birinin başına geldi. Daha önce izlediğimiz filmin aynısı yeniden sahnede. Sadece figüranları farklı!Bir tadın bakalım! Tadı nasılmış?Sizlerinde çocukları korksun. Sizlerinde yakınları ürksün. Sizlerde örgüt suçuyla suçlanın ki, bir daha bu işlere kalkışmayasınız. Hukuk herkese lazımmış. İnsan hakları, her insanın hakkıymış. Sizden olsun veya olmasın? Tedavi, her canlının hakkıymış. Suçlu bile olsalar tedavi olma hakları varmış. Gittikleri hastanelere "Gatakulle" demek adilikmiş!Operasyon düğmesini elinde tutanlar!Sizlere sesleniyorum! "Ur" dediğiniz bu "yapı"yı bile bile devlet bünyesine yayanlar, sizlersiniz! "Kandırıldık" veya "kullanıldık" ya da "çok safmışız" itirafları sizleri kurtarmaz. Tüm bu acılar yaşanırken ve yaşatılırken, "asrın davası" dediğiniz bu davanın, savcısı kimdi?Siz kimi kandırıyorsunuz? Sizlerde hesap vereceksiniz! Zannetmeyin ki, sizlere sıra gelmez. İki kişi bir bankayı soysa ve o iki kişiden biri, "ben çok safım, beni kullandılar" dese, bu işten yırtar mı? Hayır. Tabi adamın kafada sakatlığı, raporlu değilse?"Ergenekon'un savcısıyım" diyen biri, nasıl ak olur? Şimdi eski iki ortak birbirlerini yerken, nerede durmak gerekir? İçimden "beter olsunlar!" demek geliyor. Bunlar BOP yolunda birlikte yürüdüler. Ama biri, ötekinin sırtındaydı. Sırtta taşıyan bence daha suçlu?Birlikte Irak işgalini övdüler. Birlikte "Arap Baharı"na inandılar. Esad'a birlikte "katil" dediler. Esad'ı devirmek isteyen terör gruplarına, birlikte "Özgürlük Savaşçıları" dediler. İslam ülkelerinin tarumar edilmesine birlikte "demokrasi" dediler. Haçlının Libya saldırısına, birlikte destek verdiler. Biri Obama'nın sesini özlediğini söylerken öbürü "cemaat abisi" olduğunu iddia etti. Her ikisi de "ABD'siz ve AB'siz olmaz" dediler.İki tarafta, Amerikan demokrasisine inandılar. İkisi de, Amerikan İslam'ına "diyalog" ve "hoşgörü" dediler. İkisi de "dinler bahçesi"ni savundular. Farkı ben bulamadım. Her ikisinden de, oldukça uzakta durmak gerekir. Bunlara uzak olan, Allah'a yakın olur!
Beter olsunlar!