'Vermemiş ma'bud neylesin Mahmut'

Türkiye çok büyük krizlere gebedir. Hem sosyal hem siyasi hem de ekonomik krizlere? Bu ülkede sosyal ve siyasi krizlerin sonucunu ciddiye almayan, büyük bir kesim var. Devletin tepesinde oluşan küçücük bir tartışma, fırlatılan bir anayasa kitapçığı, pamuk ipliğine bağlı ekonomik dengeleri nasıl alt üst etmişti, bunu yaşayarak görmüştük. Bir gecede herkes, yüzde kırk fakirleşmişti. O vakit, küçücük ve üstelik bir kerecik yaşanan bir krizle, millet bu kadar ağır bir fatura ödemişti. Merhum Ecevit öksürmesin diye adeta Allah'a dua ederdik. Oysa şuan taraflar büyük bir meydan savaşına hazırlanıyorlar. Savaş baltaları çıkarılmış, iki taraf birbirine, "hamlet ya kâfir!" demek üzereler!Hele bir taraf kendilerini hükümetin başı, cumhurun başı, partinin başı ve hatta ümmetin başı(!) görüyorken, bu işler öyle kitapçık fırlatma ile de sonuçlanmaz. Hele hele padişahlık uğruna evladını kesmeyi, 'devlet için adam öldürmenin caiz olduğu' yalanına inanmayı, inanç haline dönüştürmüşlerin, işleri nerelere kadar götürecekleri hiç belli olmaz. MİT'in "M"sini kaldırmak anlamına gelen özel düzenlemelerin, bu kuruma ne tür operasyonların içine sokacağı da belli olmaz. Aile menfaatini, ulusal güvenlik kapsamına alan anlayışlar, çok tehlikeli anlayışlardır. Peki, ne olacak bu işlerin sonu? Üç tarafı terör örgütleriyle çevrilmiş, ekonomisi bitmiş, insanlarının birliği dirliği yok olmuş bir ülkenin sonu ne olur, varın siz düşünün. Onca uyarıya, kulaklarını ve gözlerini kapatan bir toplumun bedel ödemesi, kaçınılmaz. İmanına, dinine dokunulduğu gıkı çıkarmayanların, cebine dokunulduğunda ne sesler çıkaracaklarını göreceğiz.Türkiye Cumhuriyet'i tarihinde bunlar kadar hiçbir iktidar, dinle diyanetle oynamadı. Bu güne kadar liderlerini Allah ve Peygamberle kıyaslayan bir parti topluluğu yeryüzüne gelmedi. Allah'ın ayetlerini "makaraya" alan hiç kimse, meydanlarda on binlere alkışlatılmadı. Peygamberde hata bulanlar baş üstü yapılmadı.Tüm bunların bir bedeli var elbet. İşte o bedel, onlara anladığı dilden gelecek. Ekonomik krizle gelecek. Ranta alışmışlar için ekonomik kriz, ölümden beter bir durum. Görün bakın o zaman, bugün tanrı yerine koyduklarını yerin dibine sokanları? Bugün "Adam İzindeyiz" diyenlerin, o gün kimlerin adamı olduklarını hep beraber göreceğiz. Ama olan ülkemize olacak. Biz bu ülkede herkesin, iş ve aş sahibi olmasını istedik. Eşit bir paylaşımla bir kesimin değil, her kesimin zengin olmasını istedik. Fakirlik bu ülkede suç sayılsın istedik. Herkes vatandaşı olduğu devletten maaş alsın istedik. Devletimizin, Sosyal Devlet-Milli Devlet olmasını istedik. Devletin kaynakları devlet-millet ortaklığıyla işletilsin istedik.Doğuda cereyan eden fitneleri kökünden sökecek projeleri seslendirdik. Bu sebeple "Milli Ekonomi Modeli" ve bu sebeple "Prof. Dr. Hayda Baş" dedik. Önce bizi görmezden geldiler. Sonra alaya aldılar. Şimdi ise bizimle savaşanları görüyorum. Öyleyse bu iş tamam?Hindistan lideri Gandi şöyle der: Önce seni görmezden gelirler, sonra sana gülerler, sonra senle dövüşürler ve sonra sen kazanırsın.Gönül isterdi ki, insanımız bir bedel ödemeden "Haydar Baş" desin. Ama bu nasipte yokmuş. "Vermemiş ma'bud neylesin Mahmut" demişler. Türkiye'nin geldiği nokta da, Haydar Baş'ın modeli olmadan kurtulmak imkânsız. Onu, rantına gölge görenler istemeseler de hakikat bu? İsterse kapitalizm yüzde 99 oy alsın, bu hiç birşeyi değiştirmez!

'Vermemiş ma'bud neylesin Mahmut'

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön