ABD, Türkiye-Rusya savaşı istiyor

Emekli amirallerin dikkat çektikleri veya dikkat çekmek için kendilerini feda ettikleri “Montrö” meselesi, her ne kadar “darbe” örtüsüyle örtülmeye çalışılsa da, ABD’nin boğazları kullanmak istediği gün gibi aşikar.

ABD savaş gemileri Karadeniz’e uçarak gelemezler ya, mecburen boğazları kullanacaklar. Boğazları kullanmak için, Montrö’nün askıya alınması gerekecek. Tonaj olarak büyük gemiler zaten geçemez, küçük gemiler de ancak üç hafta Karadeniz’de kalabilirler.

Bu da Karadeniz’i NATO’ya, ABD’ye kapalı hale getiriyor. ABD’nin olmadığı Karadeniz’de huzur ve güven var. Şimdi, ABD’yi Karadeniz’e taşımak mı ihanet, yoksa buna engel olmaya çalışmak mı?

Denizlerde ömürlerini geçirmiş emekli amiraller Boğaz’da ABD gemilerine kırmızı ışık yaktılar. Hatırladınız mı Boğaz’da geçen ABD  savaş gemisi bundan bir kaç ay önce “kırmızı ışıkta durmayız!” diye paylaşım yapmıştı.

ABD gemisine yeşil ışık yakan herkes Amerikancıdır. “Montrö’yü askıya alırız!” diyen ne kadar yazar çizer varsa hepsi, Amerikancıdırlar. Bir avuç vatanseverin görüşlerini açıklamasına “zevzeklik” diyenler de Amerikancıdırlar.

İktidar yanında “darbe” sazını eline alan herkes Amerikancıdır. Dikkat edilirse söz konusu ABD olunca, iktidarı muhalefeti nasıl da birleşiyorlar. Bu partilere milyonlarca oy verenler, oyları ABD’ye verdiğinizi görün artık.

Ayrıca biraz mantıklı olalım;

Rusya belli ki Ukrayna ile savaşa girmeden dönmeyecek. ABD, “Ukrayna’nın yanındayız!” diyor iyi de ABD, Rusya ile savaşır mı?

Hayır. Çünkü nükleer güce sahip iki ülke asla savaşmaz.

Öyle ise ABD ne yapmak istiyor.

ABD, Rusya-Türkiye savaşı istiyor!

Tıpkı yüz yıl önce olduğu gibi Boğaz’dan girip Rusya’yı bombalayan Alman gemileri rolü ne ise o rolü biçtiler bize. Rusya, “Montrö sözleşmesine uyun!” diye Türkiye’yi uyarıyor. Diyelim ki NATO, Rusya’ya karşı Ukrayna yanında yer aldı.

Bu durumda Türkiye, “öncü kuvvet” olarak Rusya’ya vurmak zorunda, ne yapacaksınız Rusya ile savaşacak mısınız?

Türkiye, bizim olmayan bir savaşın içinde yer alarak, içerdeki bölünmüşlük ile paramparça olur. Yarın birgün, herkesin acımadan tu kaka ettiği bu amirallerin, Türkiye’yi ne büyük bir beladan kurtardıklarını, bu millet öğrendiğinde, hepsinin heykelini dikecektir.

İşin bir başka tehlikesi daha var;

ABD savaş gemileri, Karadeniz’e gitme bahanesiyle gelip Dolmabahçe’ye demir attılar diyelim ve Rusya ile de savaşmadılar. Ama bu sırada Rusya ile de aramız bozulduğundan, İstanbul’a güya bizi “korumak” için çökseler, nasıl çıkaracaksınız!

Yoksa o gemileri, yine kıble mi yapacaksınız!

Oyun sana oynanıyor Türkiye’m!

Türkiye, ABD tarafından büyük şantajlara uğruyor. ABD’nin iki kanadından biri, mevcut iktidarı ne kadar BOP’tan iş varsa içine soktu, diğer kanadı ise bu “pis işleri” kayda aldı. “ABD çift dilli yılandır” Kızılderili atasözü ne kadar da doğru.

Bugün diğer kanat, tehditler savuruyor hükümete.

Hükümet, niye bu kadar panik sanıyorsunuz!

Montrö’yü fesh etse dert, etmese dert!

Türkiye’yi düşünecek durumda değil ki, kendi derdine düşmüş!

O yüzden, Türkiye’yi düşünenlerin başına çıkacak var!

İktidar, Montrö’yü askıya alsa, amirallerin haklılığı ortaya çıkacak. Askıya almasa, ABD bastırıyor. Öbür taraftan topyekûn Batı’nın korktuğu bir Rusya var.

Hulusi, Londra’da ne geziyor bu arada!

Borç para aramıyor ya!..

İngiltere, gelişmeleri en arkada izliyor.

Türkiye, sahibi olduğu Montrö silahı ile ABD baskısından kurtulabilir. Ama bu silahı iktidar, kullanamaz. ABD’ye kırımızı ışık yakan, emekli amirallere ceza vererek, ABD’yi ve Yunan’ı sevindirmeyelim.

İktidar da biliyor ki bu amiraller Türk halkını uyandırarak, kendi elini güçlendirdi. Türkiye, bu büyük küresel oyundan, mutlaka kurtulmak zorunda. İçerde birliği beraberliği sağlayıp, her türlü koltuk hesapları bir kenara bırakılıp, düşmana karşı mevzi alalım.

Yarın çok geç olabilir!