AKP yetkilileri; Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’sini ağzına dolayıp durdu, yok efendim her gün okunur mu? Niye okuyacakmışız, hakkında ayet mi var? şeklinde ipe sapa gelmez açıklamalar oldu.
Merak ettim acaba gençliğe hitabenin nesinden rahatsızlar?
Yani neresi batıyor bunlara? Belki de her şeyi batıyor, “Türk” kelimesi en çok batan kelime, ama tamamı batıyor galiba.
Andımız hakkında da ileri geri konuştular, görünen o ki hem Gençliğe Hitabe’yi hem de andımızı artık çocuklarımıza okutmayacaklar. Yani her gün tertemiz beyinlere “Türküm, doğruyum, çalışkanım, şeklinde başlayan güzel sözler kazınmayacaktır. Bunun yerini; kimliksiz, ne olduğu belli olmayan, saygısız ve sevgisiz bir nesil alacaktır.
Acaba iktidar gençliğe hitap etse nasıl hitap ederdi? Konuşmalarına ve yaptıklarına bakarak her halde şöyle hitap ederlerdi diye düşünüyorum:
Ey halkımın gençliği!
“Birinci vazifen, rantını ve koltuğunu ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Bu koltukta sizi indirmek isteyenleri asla unutmayacak, kinini sonsuza dek muhafaza edeceksin.”
“Bu koltukta seni tutmak için, içerde ve dışarıda can siperane koruyacak yandaşların olacaktır. Gittiğin BOP yolunda; yoldaşların ve devamlı “çocuklarını” düşünen Obamaların olacaktır. Sana düşen bu yolda “durmak yok, yola devam” etmektir.”
Ey Halkımın gençliği!
“Sizler otuz altı etnik gruptan oluşmaktasınız; bulunduğunuz ortamda ve her yerde aslınızı unutmayacak, hakkınızı isteyecek, özerk bölgeler oluşturarak adaleti temin edecek ve kalkınmayı sağlayacaksınız.”
“Devletin bütün tersanelerini, fabrikalarını satarak özelleştireceksiniz, bütün kalelerini yıkıp, kozmik odalarına gireceksiniz. Ordularını küçültüp, komutanlarını tutuklayacaksınız, size karşı gelenleri ömür boyu hapse çarptıracak, hesap soracaksınız ve hiç kimseden korkmayacaksınız çünkü arkanızda Atlantik ötesi vardır.”
Ey halkımın gençliği!
“Sizlerin bu koltuklarda ilelebet kalmanızın yegâne şartı, sizi bu koltuğa oturtan halkınızdan ziyade, koltuğunuzu koruyan ABD’ye kulak vermeniz ve onların en mühim projelerinden rol kapmanızdır. Verilen her türlü ortaklığa can simidi gibi sarılacaksınız.”
“İnancınızda hür olmanız için kimliklerinizde din hanesini boş bıraktık istediğiniz dini seçin diye, yalnız seçim yaparken batı ile çelişmeyin, evrensel olmaya, batılı olmaya değer verin yoksa AB’ye giremezsiniz.
Ey halkımın gençliği!
“Sizlerin dindar olmasını istiyorum, ancak modern dindar olacaksınız. Modern dindar; diğer dinlerin de hak olduğunu kabul etmiş ve bunu içine sindirmişlere denir. Sadece benim inancım haktır gibi ırkçı bir anlayışı, biz yobazlık kabul ederiz!”
Ey halkımın gençliği!
“Artık ülkelerde sınırlar kalkıyor, dünya değişiyor lütfen sizler de değişin. Vatan kavramı eskilerde kaldı, vatan için asker olmaya da gerek yoktur, askerlik ise yan gelip yatma yeri değil, bedelini dolar olarak ödeme yeridir.”
“Vatan askeri vesayetin olmadığı yerdir, ya da dayak yemediğin yerdir, hatta karnının doyduğu yerdir. Bunun artık mukaddesliği de kalmadı, böyle fasa fisolara inanmayın!”
Ey halkımın gençliği!
“Sizlere Türk gençliği diye artık hitap etmiyorum, çünkü hepiniz Türk değilsiniz. Hepsi Türk olanlar beyaz atlara binip gittiler, bu topraklar Anadolu halklarına kaldı. Bunlar Kürtler, Ermeniler, Keldaniler, Süryaniler, azcıkta Türkler. Biz hep birlikte Türkiye’yiz…”
“Ne mutlu Türkiyeliyim diyenlere”