Geçen gece; liderlerinin "zafer" gününü kutlamak için çılgınca eğlenenleri izlerken, doğrusu çok irkildim. Çaldıkları kornalara cevap vermeyen insanlara karşı takındıkları tavır ve azmışlık beni çok düşündürdü. Gecenin ikisine, üçüne kadar çalınan kornalar, bağrış ve çığırışlar, kimse de uyku bırakmadı.Şımarıklık ve haddi aşmada sınır tanımayan amaçsız yığınlara bakıp korktum ve Allah'a sığındım. "İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi de helak eder misin Allah'ım?" ayet meali geldi hatırıma.Sonra Kur'an'da sözü edilen bazı kavimleri hatırladım. Çoğunluğu, sapkın halde olan toplulukların azınlıkta kalan "Hak" çığırışlarını, nasıl küçümsediklerini düşündüm. O 'beyinsizler' akledemediler, hakkın azınlık örtüsüyle örtülmüş olabileceğini? Zaten akletselerdi, Allah onlara "beyinsiz" demezdi. Hiç kimse kusura bakmasın, Allah'ın beyinsiz dediklerini, ben "beyinli" yapamam.Allah'ın Peygamberi'nde hata arayarak hâşâ, kendilerini aklaştırma çabasına giren cehaletin alasının nasıl alkışlandığını seyrettik. Daha öncede aynı balkonda Allah'ın ayetini 'makara'ya alanlar bi güzel(!) alkışlanmıştı. Zinayı suç kapsamından çıkaranları, domuz etini serbest edenleri söylemiyorum bile?"Akleden" bir Müslüman, bu tiyatroya alkış tutar mı? Allah'ın Peygamberinin yoluna diken döşeyen Ebu Lehep ve Karısı'nın "elleri kurusun" diye buyuran Allah, O'nun Peygamberinde hata bulduğunu sanan cahillerin alasına, alkış tutan elleri ne yapar bilir misiniz?Bekleyin görün öyle ise?Ebulehep ve Karısı aynı eylemi "Allah" diyerek günümüzde yapmış olsa, eminim bazı cahiller, onları da alkışlardı. Hele bir balkona çıkarılmış olsalar, her şeyi unutuverirlerdi. Bir kavim veya topluluğun azgınlık ve sapkınlıkları Peygambere kadar dayandıysa, Allah'ı "makara"ya almaya kadar ulaştıysa, belalar yağacak demektir. Hem de sağanak sağanak?Çünkü bu, Gayretullah'a dokunacaktır. Denilebilir ki dünyada bu kadar zalim kavim ve toplumlar varken, hatta devletler varken, neden bizi bulsun? Onların işi öbür tarafta görülecek ama kendini Müslüman sanan toplulukların cezası dünyada başlar.O bela gelip çattığı zaman, herkes nerde ne hata yaptık diye kendini sorgular. Tarihin hiçbir döneminde Müslüman toplumlar bugünkü gibi bir fitneye maruz kalmamışlardır. Fitne günümüzde "İslam" kumaşına sarılmış vaziyette. Günümüz savaşı, "algı" savaşıdır. Haçlı, "İslam" cübbesi giymiş içimizde dolaşıyor. Müslüman "Allah" adıyla kesiliyor. Ülkeler "Allah" diyerek bölünüp, parçalanıyor.Ebulehep ve Karısı bugün ak bir elbise giysinler, akletmekten yoksun yığınlar, onu iktidar etmese bile koalisyon ortağı yaparlardı. Onların peygamber yoluna diken döşedikleri ayete rağmen "montaj" diyerek inkâr edilirdi. Hatta "onların diken döşediklerini kim görmüş?" veya "sen gözlerinle gördün mü?" şeklinde abuk sabuk yorumlar duyardık.Her fani gibi makam ve mevkilerde fanidir. Gelip geçicidir. Fani olanı baki olan tercih edene yazıklar olsun. Bugün neyi alkışladığını bilmeyen, bonzai çekmiş gibi akletme melekesinden mahrum kalanlar, büyük bir bedel ödeyeceklerdir. Dua edelimde, bu bedeli aynı gemide bulunma şansızlığımızdan ötürü hepimiz ödemeyelim.Allah, alkış tutan o elleri birbirlerinin suratına indirtecek. Göreceksiniz. Kazandık sananların nasıl kaybettiklerini anlamaları çok yakın. Tuzak kurduklarını sananların, nasıl bir tuzağa düştüklerinin farkına varmalarına az kaldı.Din istismarı ile kurdukları ak sarayların başlarına devrilmeleri inanın çok yakın. Bugüne kadar rantı, hukuksuzluğu, adaletsizliği, haramzadeliği, eritmeyi ve sıfırlamayı alkışlayan ellerin, birbirlerinin saçlarını yolmaları an meselesi?İçlerinde haramla büyüttükleri açgözlülük kurtları depreşmeye başladı. Birbirlerini yemeleri çok yakın!Artık bizi yiyemeyecekler!
Artık bizi yiyemeyecekler!