Atlantikten üç elma düştü!

Atlantik’ten üç elma düştü!Biri Erdoğan’ın, biri Apo’nun, biri de Hoca efendinin başına…Sayın Erdoğan BOP Eş Başkanı, diğer iki isim de Time dergisinin “en etkili yüz kişi” listesine girdi. Dikkat edilirse bu üç kişi “Yeni” Türkiye’yi inşa ediyorlar. Yeni Türkiye’nin mimarları diyebiliriz.Birisi elindeki basın ve yayın organları ile halkı dönüştürüyor. Diğeri icranın başı olarak devleti, değiştirip dönüştürüyor. Ötekisi ise, teröristleri devletin muhatap almasını başarmış ve hapisten çıkıp özerk bölgenin başkanı olmayı hayal ediyor.Bir televizyon kanalında söz konusu basın ve yayın grubunun bir elamanı şöyle diyor: “Öcalan’ın uzatmış olduğu eli tutmazsak bu vebal olurdu…”Başı kapalı bu hatun, Öcalan’ın uzattığı ele karşılık vermemenin günah olduğunu mu bize söylemek istiyor?Apo dün silah uzatıyordu, bu gün el. Bir kadın olarak bu ne güven böyle…Bir milyon “dağıtmakla” hava atan gazetenin sayın yazarı Öcalan’ın elini tutmayı sevap olarak mı görüyor? Bu millet okumadan evinin, dükkânının kapısına bırakılan bu gazeteyi iyi tanımalı…Şehit ailelerinin elinden tutmanın sevap olduğunu anlatacağına, onları görmemenin vebal olacağını söyleyeceğine, terörist başının elinin havada kalmasına gönlü razı değilmiş. “Hoca efendi basını” Yeni Türkiye’nin en etkili dönüşüm aracı görevini icra etmekte…İcranın başı Sayın Hükümetin bu konuda attığı adımlar ise, cümlenin malumu… Dolaştırdığı “akillerin” ihanet ötesi açıklamaları ibretlik vakalar olmaya devam ediyor. Hiç bir Şehit yakınının giremediği salonlarda, “Heyeti Nasiha” yı dahi aratacak bir üslup ve şımarıklık içerisinde “ukala”lıklar (akillikler) yapıyorlar.Time dergisinin “en etkili yüz kişi” listesine giren ikilinin ortak bir başka yönleri de, Papa’ya mektup sunmuş olmaları…Birisi sunduğu mektupta Müslümanları suçlamış. Diğeri ise Hıristiyanlığı övmüş ve karşılığında Papa’dan “özgürlük savaşçısı” unvanını almıştı.Time dergisine girmek öyle kolay değil. Birisi kırk bin insanın katili, diğeri peygamberi imanın ve İslam’ın dışına çıkaran anlayışın sahibi… Akıl ve Vahiy çatışmasında aklı tercih eden Abantçıların akıl hocası…Müslüman kadının, Hıristiyan erkekle evlendirildiği gazeteci ve yazarlar vakfının onursal başkanı. Papaz’ın elini öpen, akil Uşşak’ın hocası…Dedik ya, Atlantik’ten üç elma düştü diye…Düşmez olaydı…Onların başına elma, milletin başına yıldırımlar düştü. Sağanak, sağanak fitneler yağdı. Zifiri karanlıklarda…Hak batıl, batıl Hak oldu.Eşkıya şehre indi…Askerler sanık oldu.Teröristler tanık…Vatan demek suç oldu.Bayrak, suç aleti…Türk ve Türklük bölücülük sayıldı.Bölücülük ise çoğulculuk…Adalet, parti ismi oldu.Kalkınma, rant…Hukuk, siyaset oldu.Siyaset, BOPKilise ve Havralar ibadethane oldu.Cami ve Mescid kamuflaj…Haç, baş tacı oldu.Hilal ayakaltı…Yunus’un şiirleri sansür oldu.Apo mektupları anayasa…Obama, Hüseyin oldu.Esad, Yezit…Müslüman’a kılıç mızrak oldular.Yahudi’ye kalkan…Bütün bu yaşadıklarımız Atlantik’ten düşen üç elma ile başladı. Keşke her şey çocukluğumuzda dinlediğimiz, Keloğlan masallarında ki gibi “gökten düşen üç elma” kalsaydı…

Atlantikten üç elma düştü!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön