En dindar Cumhurbaşkanı Atatürk'tü

Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanlığına aday oldu. Bu sürpriz değildi zaten. Çünkü epey zamandır "paralel yapı" dediği, eski ortağıyla kavgalarının nedeni buydu. Ancak Başbakan, sanki cumhurbaşkanlığına değil de, halifeliğe aday oldu!Bir dualar bir dualar, sormayın gitsin!Hutbeye çıktı sandım!Avenesinin sıkça dillendirdiği "dindar cumhurbaşkanı" profiline uygun hareket etmek için mi böyle dualadı yoksa rakibinin profili mi kendisini korkutuyor onu anlamadım. Ancak hali, hal değildi. Yüzünde duadan çok, bir korku belirtisi vardı. Merhum Özal ile başlamıştı "dindar cumhurbaşkanı" tartışmaları. O gün bugün "dindar cumhurbaşkanı" söylemiyle yatıp kalkıyoruz. Dindar insandan kim rahatsız olur? Hiç kimse?Ancak dindarlık bir örtü ve kılıf olarak kullanılınca, insan ister istemez "kardeşim dindarlığın senin olsun, dürüst ol yeter" diyesi geliyor. Öyle ama herkesin dindarlığı kendine? Dindarmış değilmiş, bunların bize ne faydası var. Önemli olan insanın oturduğu, makamın gereklerini yerine getirmesidir. Bu, bütün kurum ve kuruluşlar için geçerlidir. Cumhurbaşkanlığı görevinden tutunda, çöpçülük vazifesine kadar. Adam dindar ama sokakları çöp götürüyor. Her taraf pislik içinde?Ne yapayım böyle dindarlığı?Dindar olduğu için değil, iyi çöp topladığı için o vazifeye getirilmeli?"Dindar cumhurbaşkanı" ama Irak'ın işgal edilmesi için baba Bush'a cesaret veriyor. Bu nasıl bir dindarlık? Bunları okumadık mı? O günü, o dindarın(!) ülkeye attığı kazığın acısını bugün yaşıyoruz. "Dindar Cumhurbaşkanı" diyoruz ama başbakanlığı döneminde "benim memurum işini bilir" diyerek, rüşvetin ana kapısını aralamamış mıydı?İslam dindarlığında "rüşvet alanda, verende me'lundur" kırmızıçizgisi nerede kaldı? Bir zamanlar bazıları, bu hadisi şerifi şimdi oturdukları koltuklara malzeme yaparak gelmişlerdi ama şimdi gece gündüz "eritme" ve "sıfırlama" işleri yaptıkları konusunda önemli iddialar var. İşleri Müslüman öldürmek olan terör gruplarına, "Suriye muhalefeti" diyerek destek verenler kendilerini nasıl dindar görürler? Bu ne pişkinlik!"Müslüman Müslüman'ı öldüremez" , "Müslüman'ın kanı, canı, namusu Müslüman'a haramdır" ilahi ölçüleri ortadayken, bu işlere örtülü-örtüsüz ödenek aktaranlar, acaba hangi dinin dindarları? Dindar Kilise açar mı? Dindar ülkesini bölen adımlar atar mı? Dindar, ülkesini İsrail'in 'Demir Kubbe Savunma Sistemi'ne radar üssü yapar mı? Dindar, toprağını satar mı? Dindar, ülke topraklarını NATO toprağı ilan eder mi? Hem de "vatan sevgisi imandandır" Peygamberi ölçüsü ortadayken? Peygambere ters düşen dindarlık, İslam dindarlığı olamaz. Kim ne derse desin, bu ülkenin gelmiş geçmiş tek dindar tek cumhurbaşkanı vardı. O da Atatürk?O hayatında hiç kilise açmadı. İşgal güçleriyle ittifak etmek yerine onlarla savaştı. O, Müslümanları korudu. O, Peygamberimizin kabrini yıkmak isteyen Vahhabiler'i, savaş tehdidiyle durdurdu. O hafızdı. O Kuran'ın tefsirini yaptırdı ve parasını cebinde ödedi. Sahih Buhari'yi tercüme ettirdi.O,ramazanda  hatimler indirtirdi. Hafızları toplayıp köşkte kuran okutur, onlara hediyeler verirdi. O yanında Ku'an taşırdı. Kısaca o çakma dindar değil gerçek bir Müslüman'dı. O "benim ibadet eksiğim olabilir ama ben ibadet Müslüman'ı değil, cihat Müslüman'ıyım "demiştir.Dindarlığın, BOP'a örtü ve kılıf olmasından gerçekten bıktık usandık. Dindar filan değil biz gerçek bir cumhurbaşkanı istiyoruz. Ülkesini ve devletini bölünüp parçalanmaktan kurtaracak, insanımızı birleştirip bütünleştirecek bir cumhurbaşkanı istiyoruz.Çok şey mi istiyoruz?

En dindar Cumhurbaşkanı Atatürk'tü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön