Haydar Başa oy ver ülke kurtulsun

Bağımsız Türkiye Partisi’nin bugün Ankara’da 5. Olağan Büyük Kongresi var. Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız yeniden Genel Başkan seçilecek. Mecliste olmadığı halde, Türkiye’nin, ana muhalefet partisi görevini yapmıştır.Küresel politikalara karşı çıkmayan ve çözümleri olmayan muhalefet partileri iktidarın sağ ve sol koltuk değnekleri olmaktan öteye geçemediler. İktidarın gittiği AB ve ABD yolunda iktidara bunların alternatif bir yol gösterdikleri ne duyulmuş ne de görülmüştür.ABD işgallerine ve isyan hareketlerine karşı seslerini çıkardıkları da görülmüş ve duyulmuş şeyler değil. İktidara muhalefetleri, ortaoyunundan öteye geçmemiştir.Ne işsizliğe, ne teröre, ne iç politikaya ne de dış politikaya yönelik bir projelerini bilen duyan varsa beri gelsin. Hepsi seçim zamanını bekler. O gün geldiğinde, Haydar Hoca’yı çalıp kendi görüşleriymiş gibi meydanlarda seslendirirler.Birisi “biz altı yüz lira vereceğiz” der, öbürü “sekiz yüz lira vereceğiz” der. Hele bir tanesi vardı ki, sonunda baktı bu iş sadece proje çalarak olmuyor. İktidar gemisine binip  “kurtulmuş” saydı kendini…Bunları da millet sandığa gömerek “kurtulmuş” olacak.Kendilerine ait olmayan görüş ve düşüncelerle fazla bile yaşadılar!Adam ip elinde atlayıp duruyor, ”Apo’yu asacağız” diye…Adama sorarlar:“Madem asacaktın da, bu ip neden şimdi terörist başının boynunda olmak yerine senin elinde? Apo’yu meclise soktuktan sonra, yoksa milleti mi asacaksınız?”Adı milliyetçi ama yolu milli değil. Diğerinin adı da, Cumhuriyetçi…Cumhuriyet mi kaldı? Allah aşkına…Bunlar da ayrı bir antika… Neye karşılar, neye taraflar kendileri bile bilmiyorlar.Cumhuriyet ismi tabelalarda bile siliniyor. Cumhuriyetin bayramı yasak, bu beyler “Cumhuriyetçilik” oyunu oynuyorlar. Güya Cumhuriyetçiler, ama bunların ana muhalefet olarak görev yaptıkları Mecliste Cumhuriyeti kaldırmaktan söz ediliyor.Bölünmeye “açık çek” veya “kredi babından destek” veriyorlar. Tıpkı Öcalan’ın ipten kurtarıldığı dönemde “asılmaması konusunda memleketin âli menfaatleri var” diyen “Hareketsiz Milliyetçiler” gibiler.Arınçgiller iktidarı da, zaten “Öcalan’dan istifade etmemek akılsızlık olur” demiyorlar mı?Farkınız nedir? Birisi “hareketsiz” öbürü kredi veriyor…Bakın! Görebiliyor muyuz “çakma” milliyetçi ve Cumhuriyetçilerin küresel projeler karşısında kurdukları koalisyon ortaklıklarını… “İktidarı Allah başımızdan eksik etmesin” diyen bir muhalefet liderini Türkiye dışında dünya da duyan ve gören var mı?Bağımsız Türkiye Partisi bir tarafta, diğer bütün anlayışlar ve görüşler aynı tarafta… Bu bir taassup veya önyargı değil, Ülkenin en büyük ve tek gerçeğidir. Türkiye’de bütün kale ve köşeler tutularak Küresel güç odaklarına hizmet edecek şekilde ayarlanmıştır. Kendilerine çizilen sınırların dışına çıkamazlar, o yüzden birbirlerinden farkları yoktur. Kasetle gider, kasetle gelirler!Yok, sayma, görmezden gelme ve dikkate almama rollerinin hepsini birden uygulayan ve emperyalizmin amentüsüne inanan basın ve yayın sözcülerinin kayıtsızlığından Haydar Hoca’nın bu ülkenin yıkılmayan tek kalesi olduğunu görmek ve anlamak mümkün…Teröristi sırtlamış Eşek ve Katır’lardan birisi yaralansın ona merhem olmak için kendini yırtan bu yaratıklar, dünyanın süper gücü olan Rusya “Ben Milli Ekonomiye geçtim” diye dünyada tellal çağırtıyor, bunlar duymuyor. Bu duymazlık ve görmezlik dahi Bağımsız Türkiye Partisi ve onun lideri Prof. Dr. Haydar Baş’ın yolunun ne kadar milli, ulusal ve de kardeşlik yolu olduğunu gösteriyor.Amerikan Başkan yardımcısı “biz neden asker gönderip paralarımızı dökelim, Alevi-Sünni diye ayrımı körükleyip Müslümanları birbirine düşürelim bizlerde Ortadoğu’da işimize bakalım” demişti. “Haydar Hoca Alevilerde ne buluyor?” diyen Amerikan provokatörlerin halk içinde ki cahil ağızlarını dinlemeyelim. “Şiileri öldürmek caizdir” diyen “çağdaş Ebusitler”e kulak vermeyelim.Yetmiş yaşına merdiven dayamış olduğu halde, Erzincan dağlarında Can’lar ile olmak Şeytan’ın tekerine taş koymaktır. O’na Oy vermek Hünkâr Hacı Bektaş’ın yoluna Baş koymaktır. Haydar Baş’a Oy ver, ülken kurtulur. Geçmişin, geleceğin ve hatta bütün dünya kurtulur.