Bir dostum aradı.Dostum derken, öyle çokta anlaştığımız söylenemez. Belli ki yine kafası karışmış. Daha doğrusu kafası düzelmiş. İyi bir Meltem Tv, izleyicisidir. Doğru bildiği bir yanlış mutlaka izlediği bir programla düzelmiştir. Duramayıp beni arar. Ama öncesinde mutlaka o konuyu tartışmışızdır.Pazartesi akşamı ekranda Prof. Dr. Haydar Baş beyi dinlemiş. Bu sefer söylediği şu: "Ya kardeşim! Bir kez de yanlış konuşun ya? O kadar doğru bildiğimiz yanlışları, arka arkaya düzeltiyorsunuz ki, bünyemiz bu hızlı değişikliği kaldıramıyor. Takipte zorluk çekiyor, içimizde büyük depremlere neden oluyrosunuz. Yıllarca Alevileri "dinsiz" görüyorduk. Haydar Baş Hoca sayesinde kardeş olduğumuzu anladık. Yavuz'la gündeme gelen taht için kardeş, baba veya evlat katlinin, İslam'a göre katillik olduğunu öğrendik.Bu ülke de, doğrular her seferinde ilk defa Prof. Dr. Haydar Baş tarafından gündeme getiriliyor. Fatih Kanunnameleri'ni bilmeden ayet ve hadisin üzerinde görüyormuşum ama bundan haberim bile yok. O akşam Haydar Hoca yine içimde büyük bir tabuyu yıktı. Onun ellerinden öperim. Artık kafamda sorular olmayacak Yusuf, bu son… Sana söz veriyorum."Kıymetli okurlar!Biz Türk milleti olarak çok temiz ve iyi niyetli bir toplumuz. Ama bir o kadar da toptancı bir algıya sahibiz. Padişahlar mı? Ovvv? Onlar Allah'ın en birinci kulları! Yahu yok öyle bir şey. Bu tarihimize saygısızlık filan değil. Hem hatAları hem de doğruları, birlikte görüp değerlendirmemiz gerekiyor.Denile bilir ki, şimdi bunca dert ve sorun varken Padişahların taht uğruna aile bireylerini katletmesini konuşmanın sırası mı? Evet, tam da şimdi sırası? Çünkü bugün IŞİD'in devlet kurmak amacıyla kopardığı başları eleştiremeyenler, bu eylemin sahiplerine terörist diyemeyenlerin beslendiği bir kaynak var. Ölçü aldığı bir öğreti var. Şimdi sormak istiyorum: Devlet kurmak amacıyla tekbirlerle Müslüman kesen IŞİD ile devleti korumak adına kundaktaki bebeleri bile boğduran anlayış arasında, ne fark var? İkisi de ölçüsünü Kur'an'a dayandırıyor. Ama ikisinin ölçüsünün de, Kur'an'la uzaktan yakından, hiçbir alakası yoktur. Aslında her ikisinin de ölçüsü de Kur'an'a değil ama Yezit'e dayanıyor. Çünkü Yezit anlayışına göre aslolan halifeye itaattir. Bunun için İslam Peygamberinin nesli dahi kılaçtan geçirilebilir!Peygamber evlatlarına kıymayı "İslam" gören anlayış, sana bana kıymaz mı?Kim ne derse desin, Osmanlı Emevi anlayışının devamıdır. Bizlere öğretilen, padişahların Allah dostlarının sözlerinin dışına çıkmadığı hikâyesi, tamamen yalan. Padişahlar devamlı surette Allah dostlarıyla ters düşmüşlerdir. Fatih'i, Akşemsettin'in fetihten sonra kabul etmemesinin nedenlerini iyi düşünmek gerekir. İstanbul'a değil de, Göynük'e yerleşmesinin sebepleri neydi? Kanuni'nin hocasıyla ters düşmesinin nedeni, evlat katili olması değil mi?Kanlı tahtın "İslam" olmadığı bu ülkede, ilk defa Sayın Baş tarafından dillendirilmiştir. Ancak olay birkaç yıl sonra bir dizi ile anlatıldıktan sonra kamuoyunun malumu oldu. "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" felsefesini sarayda görmek hiç mümkün olmamış. Kardeşi öldür ki saltanat yaşasın felsefesine "İslam" denmemiz isteniyor.Kardeş katline "İslam" diyenler, Yezit'e "Halife" demiyorlar mı?Yezit Halife ise döktüğü kan helal oluyor o vakit!Prof. Dr. Haydar Baş ölçü insanı? Onun "benim peygamberim 'bir Müslüman'ı öldüren ebediyen cehennemliktir' buyuruyor. Benim ölçüm bu? Sen daha ne hikâye anlatıyorsun. Kundakta ki bebeğin ileri de isyan edeceğini sen nerden biliyorsun?" ölçüsü, Kur'an ölçüsüdür.Yerin ve göğün padişahının kanunnamesi bu iken, Fatih'in kanunnamesini kim takar? Bu Fatih'i küçümsemek ve İstanbul'un fethini önemsememek anlamına gelmez. Tam tersi, Allah'tan başka herkesin yanılabileceğini düşünerek, yanılmayacak tek padişahın Allah olduğunu kabul etmektir. Onun kanunlarının her şeyin üzerinde olduğuna inanmaktır. Haydar Baş, sadece ezberleri bozmuyor. Aynı zamanda imanları kurtarıyor, ölçüleri hatırlatıyor.
Kardeş katline "İslam" diyenler Yezit'e "Halife" diyorlar