''Kutlu oyun'' haftası!

Ülkenin milli bütünlüğünü hedef alan Haçlı oyunları, dini bütünlüğümüze yönelik peygambersiz İslam'ı devreye sokmuş ve yerli ajanlarını görevlendirmişlerdi. Hem de onlarca yıl önce… 'Papa'ya mektup'la ortaya çıkan "Dinler arası diyalog" süreci İnsanımızı "imansız Müslüman" tipi yetiştirmeyi amaçlamıştır. Bugün, bu amaçlarına büyük ölçüde kavuşmuş görünüyorlar. Bunların tezgâhında geçen veya kucağına düşen insanlar "Allah'ı kabul iman, peygamberi kabul kemal" öğretisiyle imansız olmaya ilk adımı atmış oluyorlar. Ne acıdır ki bunun farkında bile olmadan… Farkında olanlar ise, bu işi kan davasına dönüştürerek, peygambersiz İslam'ı "nur yolu" diye yutturmakta ve her platformda İslam'dan intikam almaktalar. Yahudi ve Hıristiyanları alenen dost edinmekte ve Allah'ın bu konudaki ayetlerini hiçe saymaktalar. "Yahudiler hakkında Kuran'da kötüleyici beyanlar var. Bunlar o günkü Yahudiler hakkında geçerlidir. Şimdikileri bağlamaz…" diye kitaplar yazdılar. Abant konsilinde "Akıl ile vahiy çatışırsa akıl tercih edilmeli" diye kararlar aldılar. "Allah katında din İslam'dır" ayetini hutbelerde okunmasını, kucağında oturdukları efendilerin nüfusunu kullanarak yasaklattılar. Ellerindeki basın yayın kuruluşlarıyla "ilahi dinler, İbrahim'i dinler" veya "üç büyük din" isimleri ile yeni bir din icat ettiler. Üç dinin karışımı olan 'ılımlı İslam'ı… İnsanımız bunlar sayesinde İman ve İslam'ın kırmızıçizgisinden şüpheye düşmüş ve itikadı sarsılmıştır. 'Görevli' İslamcı yazarın rahibe kıyafetiyle kilisede mum yakıp dua etmesi, planın parçası olarak kiliseye "Allah'ın evi" tartışmalarını beraberinde getirmişti. Hıristiyanlarca kutsal olabilir ve ancak onları bağlar. Müslümanların ibadethanesi ancak ve ancak "takva temelli mescitler" ve camilerdir. Dini bütünlüğümüzü hedefleyen tüm faaliyetleri burada yazmamız mümkün değil. Ancak tüm bu ihanetlere "hizmet" diye sarılan nursuzların "Kutlu-doğum Haftası" etkinliklerine dikkat çekmek istiyorum. Peygamberi imanın ve İslam'ın şartından çıkaran "nasipsizler" bu özel hafta da boş durmayarak, sureti-haktan görünmeye çalışıyorlar. "Kutlu doğum" haftasını adeta "Kutlu oyun" haftasına çevirdiler. Kandiller düzenliyor, ilahi söyleyip, Kur'an okuyorlar. Sonra da peygamberimiz için övgüler… "O öyle büyük bir insan ve sonsuz nur ki… O gönül sarayımızın öyle eşsiz bir sultanı ki, o Kelime-i Tevhid'in birinci kısmını söyleyip, ikinci kısmını söylemeyenleri de affedecek, şefaat edecek ve cennete koyacak" diyorlar. Akıttıkları şu zehri, görebiliyor musunuz? Bütün sıkıntıları Kelime-i Tevhid'in ikinci kısmı, yani "Muhammet Allah'ın kulu ve Resulü" ibaresi… "Allah onları kahretsin, gerçeği bildikleri halde nasılda saklıyorlar…" Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinden bir de, tek kişilik bir şovdan bahsetmek istiyorum: Bu mübarekte tek başına oynuyor! Sürekli ellerini kullanarak adeta hipnoz ediyor dinleyenleri. Anlattıklarında İslam'ı ara ki, bulasın… Mümkün değil… Orada ne İslam var, ne de İslam'ın peygamberi… Medya gücüyle üşüşen kalabalıklar ellerinde mendil ağlıyorlar. Eski Türk filmi izleyicileri gibi. İyi bir insanoğlu ve hatipoğlu olduğunu biliyorum. Ama doğrusu merak ediyorum, anlattığı dinin içinde İslam ve O'nun peygamberi neden yok Varsa, ülkenin parçalanmasına diyecek bir şeyleri, neden olmuyor? Yoksa dinimiz de mi parçalanmamızı istiyor! "Ey Allah'ın kulları kardeş olun" ikazı, neden tek kişilik şovun hiç konusu değil? "Müslüman'ı, Müslüman'a kışkırtan bizden değildir" hadisini o yalancıktan ağlayan gözler neden görmez? "İslam'dan başka Hak din var" diyenlere söylenecek hiç mi bir sözü yok? İslam'ın ve imanın şartlarından çıkartılan peygamberi savunmak, müdafaa etmek, "Onsuz Müslüman olmak ve cennete girmek asla mümkün değil" demek, Kutlu Doğum Haftası'nda olmazsa ne zaman olacak? Birileri kurum ve kuruluşlarıyla peygamberi imanın ve İslam'ın dışına çıkarıyor. Bu şovmen de hayatın dışına itiyor. Etliye, sütlüye karışmayan, küresel oyunlara karşı gelmeyen "Dişe göre bir peygamber"… Susan, konuşmayan, gülmeyip hep ağlayan, ticaret yapmayan, evlenmeyen, yemeyen, içmeyen, savaşmayan, tavır almayan, haksızlık ve talanlara dur demeyen, bir peygamber… İslam'ın böyle bir peygamberi yoktur.

''Kutlu oyun'' haftası!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön