Başbakan Erdoğan Amerikaya gitti ve döndü. Ülke gerçeklerini insanımızın gözünden kaçırmak isteyen ayarlı basın ise, işin magazin boyutu ile ilgilendi
Yok, Başbakan, Blair Houseda ağırlanmış, yok bugüne kadar bu konutta kimse kalmamış, yok buradaki yataklarda hiç kimse yatmamış, falan filan
Şu komikliğe bakar mısınız? Allah aşkına
Türk basını demekten utandığım şu basının, gündemine ve milletin dikkatini çektikleri olaylara…Amerikan ziyaretini allama-pullama yalanları birkaç saat geçmeden yerini gerçeklere bıraktı. Meğer kimse ağırlanmamış denilen mekânlarda, siyasilerimizin tamamı misafir edilmiş. Hem burada misafir olsa ne olur, olmasa ne olur?Bu bizim hangi sorunumuzu çözer?Hangi derdimize çare olur?Kaldı ki, Amerika için bu kadar açılıp saçılmaya, Beyazsarayı temelli bizimkilere hibe etseler bile az gelir.Satılmışlık böyle bir şey işte
Bir milyona yakın Suriyeli, milletin ekmeğe dahi muhtaç olduğu bir dönemde, tüm kardeşlik ve dini tüm duygular istismar edilerek, bu milletin hazinesine iktidar tarafından kakalandı. Bunların umurun da mı? Kaybettiklerimiz
Suriyede dayak yiyen askerlerimiz veya ölen polis ve vatandaşlarımız
Sırf Obamaya verdikleri söz uğruna, Esatı iktidardan indirmeyi kan davasına dönüştürenlerin ülkeyi nasıl tehlikelere soktukları, bunların gündemi olabilir mi?Gündemleri milletin menfaatleri olsa, zaten bu hallerde olmazdık. İktidara geldiği günden beri, milleti bir kez hatırlamayan bu iktidar, yüzde ellilerle tekrar seçilmezdi.Reyhanlıda ölen vatan evlatlarını bırakıp da, elin gâvurunun Blair Houseda keyif çatmazlardı. Millet patlayan bombalarla can çekişirken, onlar Beyazsaray yağmurunda, birlikte ıslanmazlardı.İktidarın bir diğer koalisyon ortağı olan Pensilvanya ayağı ise, ayrı bir aymazlık içerisinde. Sanki bu güne kadar iktidarın icraatlarında hiç sorumlulukları yokmuş gibi hareket ediyorlar. Oysa iktidarı kullanarak, devletin kılcal damarlarına kadar sızanlar kendileri değiller mi?İktidarın eşiğe süpürülme arifesinde ise batan gemiyi ilk terk edenler, yine bunlar oluyor.Bunlar dönmeye o kadar çok alışkınlar ki, çok sayıda dönüşleri kaldıran bir baş ve mideye sahiptirler. Ne başları döner, ne mideleri bulanır.Döne, döne yol aldıklarını sanıyorlar. Dönerek yol alınsaydı, dolap beygirleri yol alırlardı. Gözlerini bir kez açsalar, ABDnin ekseni etrafında döndüklerini anlayacaklar. Ama kalpleri kapalı olanların, gözleri de kapalıdır.On yıldır, yelkenleri sürekli Atlantikin rüzgârı ile şişirilen iktidar gemisi, nihayet batıyor. Ancak geride bağımlı, itibarsız, güçsüz ve parçalanmanın eşiğinde bir Türkiye bırakarak
Komşuları ile kavgalı, teröristlerle müzakere etmiş, komşu ülkenin içini karıştıran teröristlere ev sahipliği yapmış, güvensiz ve itibarsız bir Türkiye
Caydırıcılığını kaybetmiş, Ordusunu sıfırla çarpmış ve teröristlerle eşitlemiş, milli davalarını düşmanlarının insafına terk etmiş bir Türkiye
Irakın bölünmesi anlamına gelen, K.Irak yönetimi ile petrol antlaşmaları yapmış ve bu konuda uluslararası yasaları bile çiğnemiş bir Türkiye
Üstelik de PKKya üs olmuş bir yerel yönetimle
İran ile savaşı bile göze alarak, İsraile kalkan olmuş bir Türkiye
Ve şimdi
Rusyanın baskısına dayanamayarak, bu ülke ile Suriye konusunda yazılı bir anlaşma yapmak zorunda kalan, Amerika tarafından terk edilmiş bir Türkiye
Yapayalnız ülke Türkiye
Yapayalnız ülke Türkiye