Bağımsız Türkiye Partisi'nin Pazar günü Ankara'da aday tanıtım programı vardı. Programa yoğun bir ilgi ve katılım vardı. 81 il ve dokuz yüz küsur ilçede belediye başkan adayları tanıtıldı. Adaylar çok donanımlı ve eğitimliler. Salon o kadar canlı ve coşkuluydu ki, kelimelerle anlatmak mümkün değil? Nasıl olmasın? BTP alelade bir parti değil. Onun genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Bey sıradan bir lider ve sıradan bir insan değil. Maddi ve manevi ilimler başta olmak üzere ilim ve bilim adına ne varsa her şeyi adeta yutmuş bir insan. Nerden baksan otuz yıldır ülkemiz ve dünyada gelişen olaylarla ilgili yaptığı yorum ve tespitlerin hepsi doğru çıktı. Hem de on yıl, yirmi yıl önce yaptığı tespitler. Ona "hayal görüyor" imasında bulunanlar başlarını öne eğmek zorunda kaldılar. O, ABD'nin "Peygambersiz İslam" anlayışı devreye konulduğunda "İslam'a itirazlar ve Kuran-ı Kerim'den Cevaplar" konferanslar serisini yurdun dört bir yanında başlattıktan sonra bunun da kitabını yazdı. "Dini bütünlük, milli bütünlüktür" görüşünü tek başına bayraklaştırdı. Hükümetin rant kavgasından bugün karşısına aldığı cemaat; Vatikan'a demir attığında, ikaz edip uyaran ilk insan Sayın Baş oldu. Ancak her zamanki gibi yine yalnız kalmıştı. Bıkmadan usanmadan İslam'ın içine yapılan "SIZMALARI" bir bir ortaya çıkarmıştı. Sayın Baş, "Dinlerarası diyalog ile Türkiye Hıristiyanlaştırılmak isteniyor" dediğinde ona sırıtan "âlim müsveddeleri", peşinde vagon oldukları iktidar cemaat ile kavga edince; "Haydar Hoca haklıymış" dediler. Allah için, vatan için karşı bir 'Yapı'ya karşı olmak yerine, menfaat için karşı oldular. ABD, Türkiye'de 28 Şubat'ı gerçekleştirdiğinde en isabetli tespiti yine Prof. Dr. Haydar Baş yapmıştı: "Amerika bu operasyonla TSK'nın işini bitirmek istiyor" demişti. Bakın sonuç ortada? TSK bu oyuna gelerek milletin gözünden düştü. Sonra 'çuval'a ve 'bavul'a konarak 'balyoz'larla dövülüp atıldı. Ergenekon operasyonlarında ise Prof. Baş'ın, "oyun millete oynanıyor" sözü, halen geçerliliğini koruyor. Haydar Baş demek; her şeyi önceden görmek ve bilmek demektir. Geçenlerde bir kanalda Türkiye'nin en önemli fizikçileri "kara delik" hakkında yorumlar yapıyorlardı. Keyifle dinledim, kendilerine saygılarımı sunuyorum. Zaman ve kütle hakkında yorumlar yapıyorlardı. Fizikte gelebilecekleri en üst noktaya gelmiş bu insanlar bir noktaya gelip oradan öteye geçemiyorlar. Keşke Baş Hoca'nın konuyla ilgili yirmi yıl önce yazdığı makaleyi okumuş olsalardı. Makalede; "Tecelli anları, anlar zamanı, zamanın görünümü ise mekânı yani kütleyi oluşturur" görüşünü dile getirmişlerdi. Ayrıca, "Çekirdek etrafında dönen elektronlar her an kendini yeniler" tespitini yaparak "Allah her an bir oluştadır" ayetini buna delil göstermişlerdi. Sayın Baş'ı anlamak kesinlikle büyük bir seviye gerektirir. Konuşmadığı veya bilmediği bir ilim dalı neredeyse yok. Bu Allah'ın bir lütfüdür. Tarihte Müslümanlar olmasaydı Matematik, Fizik, Kimya dâhil olmak üzere neredeyse hiçbir ilim dalı bugünkü seviyesinde olmayacaktı. Ekonomik tezi ortada? Çağa damgasını vurdu. İktisadın tanımını değiştirdi. Paraya yeni vasıflar yükledi. Emeği ve üretimi tahrik eden İŞLEMCİ sıfatı olduğunu ortaya koydu. Ülke bağımsızlığının para bağımsızlığından geçtiğini anlattı. Dünya iktisatçıları bu teze HAYDARZİM adını verdiler. İşte bu insan parti kuracak ona oy verilmeyecek. Gizlenecek, saklanacak? ABD'nin "12 Eylül darbesi" ile iradelere koyduğu barajda herkes boğulmaya mahkûm olacak. Yazık çok yazık? İradesine bile hâkim olmayarak ABD prangasına mahkûm olan yığınlara gerçekten yazık. Amerika aklımıza bile girmiş. Oyları veren el bizim ama aklımızı kullanan Amerika. Teslis üçlemesi gibi iktidar ve iki muhalefetten olaşan "ayarlanmış" siyaset. Ne proje üretmek zorunda hissediyorlar kendilerini ne hesap verme? İnsanları adeta kaptıkları köşenin malları görüyorlar. Ne milliyetçi milliyetçi, ne cumhuriyetçi cumhuriyetçi, ne de dinci dediklerimiz gerçek Müslüman… Hepi çakma? Bunlara verilen oylar boşa gitmiştir. Türk milletine işsizlik ve aşsızlık olarak, geri dönmüştür. Türk milletini, milletin azmi ve kararı kurtaracaktır. Bu karar 'Bağımsız Türkiye' kararı olmalı. Oylarımızı boşa değil Baş'a atalım.
Oylarımızı boşa değil Baş'a atalım