Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'la görüştü. Görüşme Meltem Medya Grubu binasında gerçekleşti. Bu görüşme Türk siyasi hayatında çok önemli bir dönüm noktasıdır.Bu bir milattır. Atatürk'ün kurmuş olduğu bir partinin Genel Başkanı, Türkiye'nin ana muhalefet partisi lideri, bu ülkenin ikinci adamı; tezini dünyanın konuştuğu, adına "Haydarizm" dediği, Rusya başta olmak üzere Dünyada yüz kırka yakın ülkenin kısmen uyguladığı, Rusya Duma'sında ağırladığı Sayın Baş ile görüşmeye geldi.Bu, çok önemli bir görüşme?Sayın Kılçdaroğlu son derece nazik ve kibar bir insan. Sorulara verdiği samimi ve içten cevaplarda bunu görmek mümkün?Sayın Baş; bugüne kadar yapmış olduğu çalışmalarla, iktidarların ve hatta devletlerin yapamayacağı büyük sonuçları elde etmiş bir insan. İlmi derinliği, ileriyi görme feraseti, siyasi duruşu ve ayrılıklardan kanayan gönlü ile adeta iğne ile kuyu kazarak bu noktaya gelmiş bir insandır.Sayın Baş, milletin birliği önüne konan tüm engelleri kaldırmış, suni duvarları yıkmış, çıkan molozları kaldırmış bir şahsiyettir. Alevi ile Sünni'yi, sivil ile askeri bir bilek bir yürek yaptı. Müslüman'la Atatürk ve Cumhuriyet arasına, Müslüman'la devleti arasına örülmüş İngiliz duvarlarını yıktı.Atatürk'ün gerçek kimliğini Türkiye'de ilk defa Sayın Baş doğru olarak ortaya koydu. "Atatürk İslam'ı ve Müslüman'ı korumuştur. O sekiz yaşında hafız olmuş bir Müslüman'dır" sözlerini Türk insanı ilk defa ondan duydu. Atatürk'ün soyunun Ehl-i Beyt'e dayandığını, O'nun Bektaşi Dedesi olduğunu herkes Başhoca'dan öğrendi.O ezberleri bozdu.Müslüman'dan Atatürkçü, Atatürkçüden dindar olunacağını yaşayışıyla gösterdi. "Ben Sünni-Alevi'yim" diyerek, olmaz bilinen yanlışları düzeltti. Sayın Kılıçdaroğlu'nun ifade ettiği gibi ağız çok önemliydi. Tüm bunları ancak Haydar Hoca gibi bir vatan ve millet aşığı başarabilirdi.BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, görüşmede yaptığı değerlendirmede, CHP'nin Atatürk'ün partisi olduğunu, Türkiye'de bazı kesimlerin iddia ettiği gibi 'dinden uzak' bir parti olmadığını söyledi.Sayın Kılıçdaroğlu'da çok önemli açıklamalarda bulundu. İşte altı çizilmesi gereken o sözler: "Biz herkesin inancına saygılıyız. Kız çocuklarının üniversiteye başörtüsüyle girmelerine yasak getirilmişti. Ben bunu doğru bulmadığımı söyledim. Biz istiyoruz ki, kız çocukları okusun. Yasaktan gerçekten bıktık artık. Meclis'te de kıyamet kopacak. Bizim kadın milletvekillerini davet ettim. Onları ikna ettim: Bakın burası devlet dairesi değil. Burası Meclis ve burada kadının kılık kıyafeti ile uğraşılmaz. 1934 yılı… CHP'nin 9. Kurultayı. 'Kadına çarşaf yasağı getirelim mi, getirmeyelim mi' konusunda iki ayrı görüş çıkıyor ortaya. Atatürk hayatta… Atatürk, 'kadının kılık kıyafetiyle uğraşılmaz, çarşaf yasağı getirilmez' diyor. Onun yerine şu karar alınıyor: Halkevleri manto yapsın, isteyen gelsin bedava alsın. CHP kendi tarihini de bu bağlamda iyi bilmek zorunda. Biz kadının kılık kıyafeti konusuna 20 yılımızı verdik. Başörtüsü yüzünden ne kıyametler koptu. Bakın, her şey bitti."Kıymetli okurlar!Milletimizi bekleyen çok önemli tehlikeler ve sorunlar var. Sayın Baş'ın tek başına yıktığı ayrılık duvarlarının yerlerine, birlik ve kardeşlik inşa etmenin tam zamanı? Kılıçdaroğlu-Baş buluşması, CHP'nin yanlış imajını düzeltecektir. "Dinsiz CHP" iddiaları fos çıkacaktır. Rusya gibi bir ülke bile İslam dünyasındaki kötü imajını Haydar Baş siyaseti ile silmeyi başardı. Geçen ay İslam ülkelerinde yapılan bir araştırmada, en çok güven duyulan ülke Rusya olduğu ortaya çıktı. En güvensiz ülke sıralamasında ise ABD ve İsrail'den sonra Türkiye var. Sonuç ortada?Bir genel seçimde CHP-BTP seçim iş birliği, CHP'yi en az yüzde elliye çıkarır. CHP'nin seçimlerde ilahiyatçı adaylar göstermesi önemli bir açılımdı ancak dindar-muhafazakâr kesimden kendilerine duyulan şüpheleri izole etmedi. Sayın Baş ile olan birliktelik hem şüpheleri toptan silip yok edecek, hem alevi kesimi memnun edecektir. En önemlisi de Haydar Baş'ı sevdiği ve inandığı halde zihinlere vurulan 'yüzde on seçim barajı' engelinden kurtulacak milyonların, CHP'ye akmasına sebep olacaktır. Bu sinerji CHP'yi tek başına iktidar yapacak ve yeniden Atatürk Türkiye'si, yeniden Bağımsız Türkiye kurulacaktır.Alevi'nin-Sünni'nin, sağcı'nın- solcu'nun, sivil'in- asker'in bir bilek bir yürek olduğu ve herkesin "Ne mutlu Türküm Diyene" dediği ve gerçekten mutlu olduğu bir ülke olacağız.Milli Ekonomi Modeli ile adil paylaşımın kanun olduğu, fakirliğin suç sayıldığı, laik, demokratik ve hukuk devletinin var olduğu Atatürk Cumhuriyeti'ne kavuşuruz.
Bu bir milattır