İktidara ait olduğu iddia edilen yolsuzluk tapeleri, insanlarda büyük bir şaşkınlığa sebep oldu. Herkes şoke oldu!Kimi insanlar dönen dolaplardan şoke oldu, kimi insanlar konuşulan miktarlardan?Kimileri de, bunlara beslemiş oldukları güven duygularından dolayı şok nöbetleri geçirdiler. Bizler gibi bunların ciğerlerini bilenler ise "biz sizleri uyarmıştık" diyerek, için için yanmakta?Montajdı, değildi konularına girmeyeceğim. Olayın kahramanları "montaj" dedi ama adalet sistemini çalıştırarak, herkesi rahatlatıp hukuk önünde aklanmadılar. Bunun yerine "benim adım ak" diyerek, kendilerine inanmamızı emir buyurdular!"Babayla oğul arasındaki telefonlar dinlenir mi?" diyerek aslında sirkatin söyleyip, şeceat arz ettiler. Ne hikmetse bazı olayların tapelerine inanmayanlar uydurma ihbar mektuplarına çok inanmışlardı. Üstelik de bu ülkenin generalleri, kendilerine kurulan tuzağa ne "yapı" dediler, ne "örgüt"? İki ortaklı iktidarın birlikte kurdukları 'Kumpas'a "adalet" niyetine boyun eğdiler. Gidip Paşalar gibi yattılar.Ne oldu? Ömürlerinde birkaç yıl eksildi ama şimdi onlara " Ergenekon'dan çıkan Türkler" gözüyle bakılıyor. Aklanma böyle olur işte? Kanunla, polisle kendini koruma altına alarak, "benim adım ak" demekle olmaz. Madem aksın, bırak hukuk baksın. Ne korkun var?Aslında bu işlere "montaj" diyenler, "montaj" olmadığını gayet iyi biliyorlar. Daha doğrusu montaj iddiasını dillendirenler, montaj olmadığına en çok inananlardır.Kolay değil.Yıllardır din-iman edebiyatı yapanların, Fırat kenarında kurdun kapacağı kuzudan bile kendilerini sorumlu tutanların, kutulara kadar para doldurmaları kolay anlaşılır bir şey değil.Kurt kuzu hikâyesini boşuna anlatmamışlar. Milleti kendilerine bu yalanlarla kuzu kuzu dinletmişler. Sonra da yerel ve küresel kurtlara teslim etmişler.Yalanlara inananlar şokta oldukları için "kim gelse çalacak" diye sayıklıyorlar. Şokta oldukları için "çalmayan var mı?" diye mırıldanıyorlar. Ve yine şokta oldukları için "var mı bundan iyisi?" diye şaşkın şaşkın dolaşıyorlar.Bu sözlerin sahiplerinin şok geçirdikleri için böyle söylediklerine inanmak istiyoruz. Yoksa "inadına eritme", "inadına kutu iktidarı" diyenleri, hasta kabul etmemiz gerekir!"Hırsız Sevicileri" kabul etmemiz gerekir!Adam camide "hırsızlık günah" diye vaaz ediyor. Çıkıp dışarıda işi "hırsızlardan başka çaremiz yok" demeye getiriyor. Bu hasta değil de nedir?Adama "kutu" diyorsun o "komplo" diyor. Adama "eritme, sıfırlama" diyorsun, o "montaj" diyor. Sakalından da utanmıyor. Az bir menfaat uğruna imanını "eritiyor", dinini "sıfırlıyor" nasipsiz.Hele bazı tipler öyle değiştiler ve dönüştüler ki, anlatamam. "On beş yaşında bir çocuk öldürülür mü?" diyorsun, "Alevi" diyor. "Alevi olsa ne olur? O bir çocuk?" diyorsun, "elinde sapanı ve bilyesi var" diyor. Tam tımarhanelik!Bir gün sonra? "Burak Can vuruldu", "polis şehit edildi" diyor. Zannedersiniz ki, Burak Can'a ve Polis'e acıdı. Allah üç evladımızın babasından razı olsun. Bozdular oyunlarını?Bu tiplerin tüm derdi, bu işte? Bir mağduriyet çıkarıp 30 Mart'ı sağ salim atlatmak. Nerdeyse yaşlılıktan ve hastalıktan ölmüş annelerini bile seçime malzeme yapacak, Azrail'i suçlayacaklar. Azrail dedim de aklıma geldi.Cemaat dikkat etsin! Bir daha, Azrail'i dizi filminde oynatmasın. Alimallah hükümet, kendilerini bu işte de, sorumlu tutar! "Azrail'i partimize yönlendiriyor" diye. Bu tarz sapıklıklarınızı dışarıya sızdırmayın, eskide olduğu gibi içinizde kalsın!Peygamberi dizide oynattınız, yetmedi Azrail'i oynattınız. Şimdi sıra neye geldi?"Hükümetin hakkından Cemaat gelir" demişler! Yok yok? "Cemaatin hakkında Hükümet gelir"? Aman her neyse fark etmez! Birbirlerinin hakkından gelirler işte!Kıymetli okurlar!"Millete din iman edebiyatı yaparak kendilerine han hamam aşıranların, ilahi bir silleyle debelendiklerini görüyoruz. Türk'e birlikte "kumpas" kuranların "rant" anlaşmazlığı nedeniyle yıkılışlarını izliyoruz. Bu bir ilahi tokat? "Dinlerini az bir bedele" satanlara vurulmuş manevi bir tokat.
Millete din iman, kendilerine han hamam