Amerika’nın İslamcı, Cübbeli ve Nurcu Rambo’ları

Suriye’de silahlı isyancılardan otuza yakınının İslamcı örgütten oluştuğundan söz edilmektedir. Bunların hemen hepsinin ortak özelliği, şeriatçı örgütler olması ve değişik ülkelerden bir amaç uğruna toplanmış olmalarıdır. Suriye’de bulunma amaçları ise Esat yönetimini devirmek.

ABD ve İsrail’in hedefi ile örtüştüğünü görünce bunlar nasıl İslamcı ve Şeriatçı oluyorlar diye düşünmemek elde değil. Üstelik bu örgütlerden en güçlü olanın El-Kaide olduğu ve Amerika’nın bu örgütü bahane ederek Afganistan’ı işgal ettiği de düşünülürse, bu işte bir oyun olup olmadığı iyice kafa karıştırmaktadır.

Ayrıca; devirmek istedikleri Esat yönetiminin, ticaret hukuku, boşanma ve evlilik hukuku, miras hukuku başta olmak üzere hukuk sisteminin tamamına yakını İslam hukuku üzerine bina edilmiştir. Yani kısaca Suriye şeriatla yönetiliyor desek yanlış olmaz. İnanmayanlar araştırabilir…

Yani dünyanın dört bir yanından şeriatçı bilinen örgütler, şeriatla yönetilen ve hiç dış borcu olmayan bir ülkenin, yönetimini devirmek için binlerce insanı tekbir ve salâvatlar eşliğinde katletmekteler. Bu örgütler gerçekten İslam ile alakası olsa Müslüman öldürürler mi?

Ayrıca bu örgütlerin üyeleri gerçekten Müslüman olmuş olsalardı, Amerika bunların arkasında olabilir mi? Ya da madem El-Kaide ile Amerika düşman ise nasıl oluyor da birbirleriyle savaşmak yerine birlikte Esat yönetimine karşı savaşıyorlar?

Bütün bu soruların cevabı çok açık; Amerika kendi hedefleri ve projeleri için Müslüman dünyasında kendi askerlerini savaştırmak yerine, Müslüman ya da İslamcı bilinen insanları çarpıştırarak onlara destek vermektedir. ABD Dışişleri eski Bakanı Rice 2004 yılında “Amerika doğrudan işgal yerine, artık Müslüman ülkelerde ki muhalefeti destekleyecektir” demişti.

Bugün Suriye’de silahlı isyancılara verilen destek ile devam eden savaş, Amerika adına verilen bir savaştır. Bu savaşta kullanılan askerler, Amerika’nın İslamcı Rambo’larıdır. Yüzlerinde sakal, dillerinde tekbir olduğu halde ellerinde can verenler öz be öz Müslüman insanlar.

Hâlbuki Müslüman’ın uymak zorunda olduğu bir savaş hukuku vardır. Bu hukuka göre; esirler, kadınlar, çocuklar, siviller, yaşlılar ve din adamları asla öldürülemez. Mabetler hatta bitkiler dahi yok edilemez…

Oysa bu caniler; Suriye askerlerinin ayaklarından, bileklerinden kestikten sonra gözlerini çıkarıyorlar ve ardından hunharca katlediyorlar. Girdikleri postane binasında çalışanları binanın tepesine çıkarıyorlar ve oradan tek tek aşağı atıyorlar. Bunların Müslüman olması mümkün mü?

Örgütlerinin isimleri de çok ilginç, Hz. Ali’nin ismini dahi kullanıyor ve iğrenç örgütlerine veriyorlar. Hâlbuki Ali efendimiz kendi katiline dahi iyi davranmayı emretmiş, yediğinden yedirmiş, içtiğinden içirmiş şayet “ölürsem ona işkence etmeden kısas uygulayınız” diye emir buyurmuşlardır.

Ayrıca Ali efendimiz savaş anında rakibini yenmiş, tam boğazını kesecek iken rakibi onun mübarek yüzüne tükürmüştür. Bu sırada düşmanı öldürmekten vazgeçerek “biraz önce seni Allah için öldürecektim, ama araya nefsim girdi bundan dolayı seni öldürmekten vazgeçtim, serbestsin” demiştir. Bu iman karşısında müşrik Müslüman olmuştur.

Ellerine geçirdikleri silahlar ile Müslümanları katleden bu cinayet örgütlerinin tekbir getirmeleri sizleri aldatmasın. Ülkemizde de durum farklı değil maalesef, cübbeli insanların Şiileri öldürmekten söz etmelerini, çağdaş Ebusuud’ların fetvalarını, Nurcu Rektörün “Yahudi ve Hıristiyanlar cennete girebilir ama Şiiler giremez” sözlerini hep bu minvalde düşünmek gerekir.

Bunlar da Amerika’nın Cüppeli ve Nurcu Rambo’larıdır. Suriye’ye şimdilik silahsız atış yapmaktalar ve ülkemiz insanını itikaden ve zihnen Suriye sonrasına hazırlamaktalar. Yani Suriye’den sonra sıra Türkiye’ye geldiğinde, kimlerin, kimleri öldüreceğinin talimini yapmaktalar.

Bunların gerçek yüzünü görmek için, durdukları safa ve tükürdükleri yere bakmak yeterlidir.

Amerika’nın İslamcı, Cübbeli ve Nurcu Rambo’ları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön