İki gün sonra seçim?Sabahın erken saatlerinde, mesela saat yedi de; partilerin hepsi eşit güce sahip. Hepsi senin karşında, sıfır vaziyette?İktidar ve muhalefet yok. Sadece sen varsın. Sen yapıyorsun; kimini iktidar, kimini muhalefet? Kimini meclis dışı bırakıyorsun, kimini meclis içi?Diyeceksin ki bu yerel seçim. Tamam, yerel seçim? Adayın önem kazandığı bir seçim. Ama ben mantıktan bahsediyorum. Nasıl olsa bir yıl sonra, genel seçim. Tabi ülkenin bir yıllık ömrü var mı? Doğrusu bundan emin değilim.Çünkü senin, üst üste işbaşı yaptırdıkların sayesinde, öyle bir ümitsizlik ve korku içindeyiz ki, ülkenin değil yıllar, gün ve ay ömrü var mı, onu da bilmiyoruz. Güç uğruna maazallah ülkeyi savaşa bile sokarlar. İçerde gerginlik çıkaramadı, dışarıda çıkarırlar.Adamlar o kadar azdı ve şaşırdı ki, senin sayende herkesi malı gibi görüyorlar. Kaç çocuk sahibi olacağımızdan tutunda, ne yiyeceğimize, ne içeceğimize kadar hatta neyin haram neyin günah olduğuna varıncaya kadar hazret(!) belirliyor. Yürütme Erki'ne "eritme" ve "sıfırlama" alt birimleri eklendi. Güçler ayrılığı, "bölücülük" addedilip, güçler birliğine dönüştürüldü. Millet iradesi, aile iradesi aldı.Hırsızlık ve yolsuzluk "iş bitiricilik" ve "getirim" olarak algılanıyor artık. Hırsızlık günah olmaktan bile çıkarıldı neredeyse. Çocukken düşünür, sorardım kendi kendime: Yahu insanlar nasıl yaratıcıyı bırakıp ta, bir insanı tanrı edinir? Bu günleri görünce anladım! Adamın her yaptığına "doğru" gözüyle bakan bir topluluk olursa, insan kendini tanrı yerine koyar vallaha!"Bir insana kırk gün deli deyin deli olur" demişler. "O bizim için Peygamber gibidir" veya "Allah'ın bütün sıfatlarını kendinde toplamış bir zat" gibi sözler insanın başını döndürür. Tanrı olmaya özendirir. Bir daha, insan olmayı da kabul etmez maazallah! "Biz rahmet için geldik gazap için değil. Bizim rahmetimiz gazabımızı aşacaktır inşallah…" Sözünü kullar söyleyebilir mi?Nemrut, durup dururken "ben sizin tanrınızım" demedi ki. Aşamaları var tanrı olmanın!Etrafındaki dalkavuklar, sahtekârlar Nemrut'u normal adam olmaktan çıkardı. Yazık ettiler Nemrut'a!"Ben tanrıyım" deyip kafayı yedi zavallı!O kadar şişti şişti ki, bir daha laf da dinlemedi. "Oğlum! Sen bir halt değilsin kendine gel" diyen bir İbrahim vardı elbet ama Nemrut dinlemedi. Şimdi olsa, kim bilir ne yapardı? Kendi aleyhinde gördüğü her şeyi yasaklar, belki de mancınıkla ateşe atardı.İnterneti kapatacağı kesindi bi kere!İnternetle kurtulsak eyvallah… Elektriği bile keserdi. Ta ki, burnundan girip, kendini tape takla deviren topal bir sivrisinek gelinceye kadar. Nemrut'a, sivrisinekle inen ilahi tokat olmasaydı, insanlar kim bilir daha ne Nemrutluklar yaşayacaktı.İşte böyle kıymetli dostlar!Biz seçim filan derken konu nereye geldi. "Bu çağda böyle şeyler olur mu?" demeyelim sakın. Her şey olur! İnsanoğlu o günden bu güne, hiç değişmemiştir. Aslınsa, bütün İnsanlar Nemrut adayıdır. Bunun çağı mağı olmaz. Henüz seçme hakkı elde iken, haksıza hakkını, hadsize haddini bildir.
Her şey senin elinde!