Bir dostum anlattı. Arkadaşı Rus bir kaptanla tanışıyor. Rus kaptan, bozuk Türkçe ile bir şeyler anlatmaya çalışıyor ama bizimki anlamıyor. Rus kaptan önce "Atatürk" diyor. Sonra "Haydar Baş" diyor. Daha sonra da ekliyor: Atatürk ve Haydar Baş büyük adam?Bizimkisi kaptanın ne dediğini anlıyor ama çok şaşırıyor. "Ben Haydar Baş'ı desteklemedim şuana kadar. Ancak Rus bir kaptan, Atatürk'ten sonra Haydar Baş diye biliyor, onun ekonomik tezinden ötürü. Hem utandım hem gururlandım. Prof. Dr. Haydar Baş'a biz ülke olarak sahip çıkmadık ama onu dünya sahiplenmiş. Ülkemizde onca gazete ve televizyon varken, bir satır bahsedilmeyen bu insan, neden gizlenir? Veya kendisini 'dindar' sanan onca zevat, niçin onun ismini ağızlarına almaktan aciz? Haydar Baş'ın tezi yanlışsa, çıkıp yanlış desinler. Bu ülkede onca iktisatçı var. Milli Ekonomi Modeli'ne 'doğru' veya 'yanlış' diyecek kapasiteleri yok mu? Yoksa böyle bir hürriyetleri mi yok?" diyormuş.Bir başka örnek?İznini almadığım için, ismini burada yazamayacağım. Bir gazetecinin Şili Ekonomisi'nde gördüğü olumlu değişiklikler ilgisini çeker. Atlar Şili'ye gider. Yetkililerle görüşür. "Sizlere ilham kaynağı olan görüş ve düşünce nedir?" diye sorar. Aldığı cevap karşısında oldukça şaşırır. Şili yetkilileri " Ülkenizde Haydar Baş diye bir ilim adamı var. Ona ait olan bir ekonomik tez, şuan dünya iktisatçıları tarafından baş üstünde tutuluyor. Biz o modeli adım adım uygulamaya çalışıyoruz".Gazeteci Türkiye'ye dönüyor. İnternet üzerinden Milli Ekonomi Modeli'ni araştırıyor. Ve tam 8 tane uluslar arası Milli Ekonomi Modeli Kongresi düzenlendiğini öğreniyor. Çok şaşırıyor tabi? Bir gazeteci olarak Türkiye'de yaşıyor ama ne bu modelden ne de kongrelerden haberi var. Bu zatta utanıyor haliyle?Ancak utanmasına gerek yok!Çünkü en az Milli Ekonomi Modeli kadar önemli başka bir tez konusu da, ülkemizde Prof. Dr. Haydar Baş'a uygulanan gizleme becerisi? Bence, bunun nasıl becerildiği ileri de üniversitelerin tez konusu olacaktır. Başka ülkeler onu tanımakla ünlenirken, biz maalesef onu gizlemekle büyük bir üne kavuşmak üzereyiz!Dünyada bugüne kadar çok gizlenen üçüncü insan bence? Birincisi Sevgili Peygamberimiz. O kadar gizlenirdi ki, panayırlarda efendimiz konuşurken, Ebulehep ve eli kuruyasıca karısı teneke çalarlardı. Onun mübarek sesi duyulmasın diye? Sonra O nurlu ses, sınırları aşıp Necaşi'nin ülkesinde duyuldu. Mekke'de kovulurken, Medine'de devlet oldu.Hak ve hakikatin sesine, demek ki sınır çizilemiyormuş. Bir ülkede görmezden gelirsin, mesaj güçlü, tez sağlam ise dünya ona koşar. Gizleyen yaya kalır, hava alır. Diri diri kumlara gömülen kız çocuklarının, insan olarak erkeklerden farklı olmadığı hatta daha üstün olduğu tezi ne kadar gizlenebilirdi? Köle ile efendisi arasındaki farkın, sıfır olduğu anlayış nasıl önlenebilirdi?Şimdi; "Kaynaklar sınırsız, ihtiyaçlar sınırlı", "Tüketim en büyük kaynaktır", " Devletler Senyoraj hakkını kullanarak, para basmalı ve ticaretlerini kendi paralarıyla yapmalı", " devletlerin bağımsızlığı paralarının bağımsızlığıyla mümkün", "özelleştirme yerine devletleştirme", "vatandaşlık maaşı" "ev hanımı maaşı", "çocuk maaşı", "doğum ikramiyesi" gibi müjdelere sahip bir tez ve düşünce daha ne kadar önlenebilir?Bence on üç seneden fazla önlenemez. Bu arada gizlenen ikinci insanı zikretmeden geçemeyiz. O da Hz. Ali efendimiz. İslam'ın kılıcı üzerine bina edildiği mübarek insan? İlmin şehri, "bana açılan kapı Ali'dir" dediği halde, Muaviye dölleri ısrarla alternatif kapı peşinde koştular. Kapıları başlarına çalınaydı! Hiçbir şey Ali gerçeğini örtemedi.Ali'ye çıkan yollar hidayete, çıkmayan yollar delalete düşürdü. Üçüncü gizlenen insan da Haydar Baş? Gizleme, görmeme, görmezden gelme, yok sayma süreçleri bir bir sona eriyor artık. Prof. Dr. Haydar Baş'a konan boykot anlaşılsın, ülkeye kurulan "kumpas" çözülür. Türk'e kurulan tuzak net olarak ortaya çıkar.Türk'ün toprakları üzerindeki yüzlerce yıllık hesaplar, dini üzerindeki "diyalog" oyunları ve devleti üzerindeki rövanş planları Haydar Baş düşmanlığında gizlidir. Haydar Baş bir simgedir. Müslüman Türk'ün varlık simgesi? Onun iktidar olması sadece Türk milletinin iktidar olması anlamına da gelmez. Yedi milyar insanın rızkına oturan küresel çetelerin, kovulması anlamına gelir. Şilili bunu böyle anlıyor. Rusyalı, bunu böyle anlıyor. Küresel tefecilerden bıkan tün dünya böyle anlıyor. Dileriz ki, en son anlayan ülkemiz olmasın.
En çok gizlenmeye çalışılan üçüncü kişi