Kapitalizm ve sosyalizm insanlığın en az yüzyılını yedi.İnsanlık bu iki ideoloji arasında gidip geldi. Milyonlar bu ideolojilere "çare" diye sarıldı. Devletler, milletler bunlara göre şekiller aldılar. Uğruna savaştılar, kan döktüler. Öldürdüler, öldürüldüler. Bloklar oluşturdular. Soğuk savaş dönemleri yaşandı.Doksanlarda Sosyalizm çöktü. Batı "yaşasın kapitalizm" dedi. Kapitalizm'i kutsayanlar bile oldu. Özellikle ülkemizde, Kapitalizm'e abdest aldıranı mı dersin, yeşile boyayanı mı dersin ne ararsan vardı.Adi Kapitalizm düzenini, yeşile boyadıktan sonra ona "adil düzen" damgası vuranlar bile oldu. Aslında bu, oluşan Kapitalizm deliklerini bir nevi yamamaktan başka bir şey değildi. Kapitalizm'i çarşafa sokup kapatmaktı. Tabi bu da uzun sürmedi. Kapitalizm'e "adil" deme cehaleti uzun süremezdi.2005 yılına geldik. Yeni bir tez doğdu. Milli Ekonomi Modeli veya HAYDARİZM?Kapitalizm ve Sosyalizm ekonomik tezlerinin tam tersini iddia eden, iddia etmekle kalmayıp iddiasını matematiksel olarak ispat eden model… Bu model, iktisadın tarifinden tutun da, paranın işlevine kadar hemen her şeyde, doğru bilinen tüm yanlışları çöpe attı. Daha doğrusu Sosyalizm'i ve Kapitalizm'i olduğu gibi çöpe attı. El sürmeye değmez buldu. Çünkü bu modellerin maalesef doğru hiçbir tarafı yoktu.Bu yüzden Kapitalizm'e ne yama yaptı, ne çarşafa soktu nede başka bir renge boyadı. Hele Sosyalizm'in lafını bile etmedi. İktisadın tarifinde bile Milli Ekonomi Modeli diğer görüş ve düşüncelerin tümünden farklıydı.Yani iktisadın tarifinde dahi Kapitalizm ve Sosyalizm'le ortak bir yanı bulunmamakta… Bu modeller iktisadı "sınırlı kaynaklardan, sınırsız ihtiyaçları karşılamak" olarak tarif ederken, Milli Ekonomi Modeli "sınırlı ihtiyaçları, sınırsız kaynaklardan karşılama olarak tarif ediyor.Yani diğerleri "ihtiyaçlar sınırsız" derken, Haydarizm "kaynaklar sınırsız" diyor. Bu suyu tersinden akıtmaktı. Daha doğrusu suyu, yatağından akıtmaktı.Bunları niye anlattım?Soma olayından sonra ülkemizde ve dünyanın çeşitli bölgelerinde protestolar oldu. Bu protestolar arasında en dikkatimi çeken, Amerika'da açılan bir döviz. "Kapitalizm çöktü, yeni bir şey bulun!" Ülkemizde ise "Kapitalizm Soma'da çöktü" dövizi bence dikkate değerdi.Sonuçları konuşmaktan faili unutmuştuk. Ancak bu iki döviz bize, gerçek faili bir kez daha hatırlattı. Soma'da ihmalleri olanlar hesabını verdikten sonra kazalarda azalma olabilir ama sorun temelinden çözülmüş olmaz.Çünkü sorun, banka kredilerine muhtaç hale getirilen insanların, ölüm tünellerine girmelerinde?Çünkü sorun, Kapitalizm'in para tekelcileri rolündeki, bankaların insanlara kurulmuş tuzaklarında?Çünkü sorun, insanların dokuz yüz lira maaş için ölümle hayat arasında tercih yapma mecburiyetinde bırakılmalarında?Şimdi soruyorum:Asgari ücret dört bin lira olsaydı, insanlar güvenli olmayan bu tünele girerler miydi? Çocuk maaşı, vatandaşlık maaşı, ev hanımı maaşı almış olsalardı, bankalara muhtaç hale gelirler miydi?Özelleştirme yerine devletleştirme olsaydı, Soma'da bu kaza olur muydu?Devlet 90 liralık Gaz Sensörü için vatandaşının ölümünü göze alır mıydı?Yüz kırk dolar maliyeti yirmi dört dolara düşürmek için işçileri, ölüm tünellerinde yarıştırır mıydı?Madenler devlet ve millet ortalığıyla işletilse idi bugün ölümlerden söz edecek miydik? Madende ateşler dumanlar çıkmasına rağmen işçileri dinlemeyen idareciler o madende olur muydu?Biz çözümden söz ediyoruz. Biz çareden söz ediyoruz.Biz 'Vahşi Kapitalizm'in dişleri arasında, insanlarımızın kurtarılmasından söz ediyoruz. Ölüme neden olan gerçekleri, "şehit oldular" gerçeği ile perdeleyenler, insanları "güzel ölüm"e gönderdiklerini ima ederek adeta teşekkür bekliyorlar. Biz kana doymayan Vahşi Kapitalizm'in Soma'da değil Duma'da çöktüğünü söylüyoruz. Milli Ekonomi Modeli tezinin sahibi Duma'da Baş tacı yapıldığı gün, Kapitalizm'in çöktüğünün dünyaya ilan günüydü. Sosyalizm'in anavatanı Haydarizm'i devlet politikası yaptı. Kapitalizm ölüm Haydarizm hayat demektir.
Kapitalizm ölüm Haydarizm hayat demektir