Kaç gündür bir çatı tartışmasıdır, almış başını gidiyor. Çatı'dan ne çıkacak bunu konuşacağız ama çatıdan çok çekmiş biri olarak, önce yaşadığım tecrübeleri sizlerle paylaşayım!Çatı deyip geçmemek lazım!Bir evin çatısı damlarsa, o evde rahatlık olmaz. Çatının malzemeleri ve yalıtımı çok önemli. Bizim gibi yayla çocukları da, çatıya pek meraklıdır. Çatının terasında, yazları gökyüzüne bakmak çok güzel. Malum yerde bakacak bir şey kalmadı. Her kötülük yerde artık, havaya bakmak şuan en iyisi!Bende havaya bakıyım diye, çatıda oturuyorum! Yaz sıcaklarını ve kış soğukların ilk hisseden oluyoruz, bu sebepten.Birde kargaların getirdiği kemiklerle mücadele ediyoruz. Kargalar kaptıkları kemikleri yüksekten çatıya bırakırlar. Kemik kırıldıktan sonra kargalar içini yemek için, bunu yaparlar. Attıkları kemik maazallah kafamızda kırılabilir. Kargalar uzun yaşar; yüz, yüz elli yıl? Yani biz gideceğiz aynı kargayla, çocuklarımız ve hatta torunlarımız bile mücadele edecek!Atamız çocukken, boşuna karga kovalamamış. Çocukken bostanında karga kovalayan, demek ki büyüyünce ülkesinde düşman kovalarmış. Ha, ben bir şey kovalamıyorum. Sırtlanlara bile alıştık, kargadan mı rahatsız olacağız! Neyse çatı, karga derken sırtlana kadar geldik. Tekrar çatıya dönelim. Oranın havası başka!Çatı eğer sağlam bir bina üzerine, sağlam geometrik hesaplarla oturtulmazsa sıkıntı büyük demektir. İki üçgenden bir çatı çıkmaz. Hele sayılarla kafayı çok bozanlar, bu işin içinde asla çıkamazlar. Matematikçiyim, bilerek konuşuyorum.Bahçeli "Çatı" dedi. Bahçeli'nin ne dediğini ben çok anlayan biri değilim şahsen. Onun ne dediğinden çok, ne yaptığıyla ilgilenmek lazım. Bahçelinin üçlü koalisyon çatısında, Derviş çıkmıştı. Derviş önceden mi çatıya gizlenmiş veya sonradan çatıya çıkmış onu pek anlamamıştık. Neticede bir Derviş çıkagelmişti, Türkiye'ye?"Derviş'im yol nereye!" diye sormaya kalmadan, Derviş nerden geldiğini açıklayıvermişti. Atlantik'ten? Heybesinden çıkardıklarına, o gün bugün dokunan olmadı. Ama heybeden çıkanlar hepimize dokundu. Hem de öyle bir dokundu ki, adeta kuruttu.Çiftçiyi, tarımı bitirdi. İktidar, Derviş'in temeli üzerine devam etti. Allah var. Öyle Derviş'e filan, çok saygılı bir hükümet!Temelini Derviş'in attığı hiçbir şeye dokunulmadı. Herkes "neyimize lazım çarpılırız" filan diye düşünmüş olmalı. Derviş ya! Nede olsa Atlantik'ten gelmiş. Atlantik çarptı mı fena çarpıyor! Orada "mukim" olanlar veya oraya sıkça koşanlar bu işe böyle inanıyor olmalı. Türk milleti, Türk milleti olalı ilk defa toprağına istediğini ekemedi. Atlantik'ten gelen Derviş sayesinde? Bu, toprağın elinden alınmasından başka bir şey değil. Toprak senin ama istediğini ekemiyorsun. Bu nasıl iş?Şeker Yasası, Tütün Yasası bunlardan sadece bir kaçıydı.Ya Tahkim?Tahkim bağımsızlığımızın elimizden alınmasına eşdeğerdir. Türkiye'nin depreme kilitlendiği bir dönemde apar topar geçirilen korkunç bir yasa?Ülke toprakları içinde emperyalist firmaların rahatlıkla at koşturmasını sağlayan, kamu hukukunu etkisiz kılan, topraklar üzerinde bir antlaşmazlık olduğu zaman ne idare mahkemelerinin, ne Yargıtay'ın müdahale edememesini sağlayan ve emperyalist gücün belirleyeceği hakem heyetine karar verme yetkisini veren Türkiye'nin en utanç yasasıdır.Bu icraatlar Bahçeli'nin üçgen çatısından çıkmıştı. Üçlü koalisyondan yani?Bahçeli yine "Çatı" ve "Üçgen" deyince ne yalan söyleyeyim, eski korkularımız depreşti!Bahçeli bence hiçbir şey demeden, böyle iktidara dua etmeye devam etse, ülke daha iyi olur!Ne çatıyla uğraşsın, ne üçgen hesaplarına girsin. Ülkenin çatısı çoktan uçtuğunda Bahçeli neredeydi?Ne çatsından bahsediyorsun? Hayır, inansam ki yerli ve milli malzemelerden bir çatı düşünüyor, "tamam" derim. "Yok, babam yok!" biz senin çatını biliyoruz! Senin çatıdan yeni bir Derviş çıkar!
Senin çatıdan yeni bir Derviş çıkar!