Öyle şiştiler ki!Onlara hiçbir şey söylemeye gelmiyor şu günlerde.Bir kurum veya kurum yetkilisi, haklarında bir yorumda bulunsun, anında lafı ağzına tıkıp hücuma geçerler. "Sende mi?" veya "sen haa!" diyerek, ellerindeki imkânlarla başlarlar saldırmaya?'Medya Havuzu'nda boğmaya götürürler. Dört Parmak'larına geçirdikleri dövizlerle, ölesiye döverler. Ne vicdan, ne merhamet, ne vefa kalır.Ara ki insanca bir yaklaşım bulasın?"Bizi kapatıyorlardı, bu adam askeri karşısına alarak bizi kurtardı" demezler. Yahut "bu düne kadar bizim has adamdı da, bugün niye kötü olsun?" yorumunu yapmazlar, Allah ne verdiyse?Devlet idare ettiklerini unutuverirler sanki. Devletin kurumları olduğunu, her kurumun görev ve sorumluluklarının, varlığını akıl etmezler. Devlet aklının varlığını görmezden gelirler. Her açıklamayı aleyhlerine bir eylem olarak algılarlar.Neden?Çünkü şiştiler!Şişkinlikten patlamak üzereler.Neden?Çünkü azdılar!Azgınlıkları sınırları aştı. Hem zahiri, hem bâtıni anlamda?İnşallah Gayretullah'a dokunur da, Allah'ından bulurlar!Yoksa halimiz perişan.Allah dedim de, aklıma geldi: Hadsizleşmede sınır tanımayanlar, mutlak Allah'ın gazabına uğruyorlar. Fitne ve anarşi çıkarmada üzerlerine yoklar ama hiç üstüne almıyorlar. "Onlara fitne çıkarmayın, dendiğinde biz ıslah edicileriz derler" ayeti sanki bunlar için özel inmiş!Ancak bazıları Allah'ı dahi takmıyorlar. Allah'ın ayetlerini bir yetkili okusun, bakın başına ne gelir. Denemesi bedava! Mesela Diyanet Reisi, bir toplantı yapsın ve bu toplantıya ünlü zevatı çağırsın. "Hakkın olmayanı 'eritme'n ve 'sıfırlama'n günahtır" desin. Veya "mallarınız ve Oğullarınız sizler için birer imtihandır" ayetini okusun. Bakın neler olur? Oğullarımızdan sana ne? Derler mi, demezler mi? Düşünmezler ki yahu bu adam Diyanet Reisi, görevi ayet okumak zaten, biz niye üstümüze alıyoruz?Bırakın Reisi, İçlerinde Allah'a bile suç atanlar çıkabilir. "Bu ne biçim ayet? Oğullarımızdan ne istiyor" diye (hâşâ sümme hâşâ) ayetleri dile dolayıp 'makara'ya alırlar.Hele Reisi, Allah kurtarsın!"Sende mi Reis!","başkan haddini aştı","cübbeni çıkar siyaset yap!", " başkan'ın kaseti var", "ben size demedim mi paralel yapı her yere girmiş?" sözleri, manşetlere taşınır. Ardından operasyonlar ve düzenlemeler başlar. Artık başkan gençlik yıllarında nerede bir resim çekmiş. Resimde yanlarında kim varmış, havuz medyasının boyalı sayfalarını süsler durur. Kendileri Amerikan Mücahitlerinin dizi dibinde resim çektirirler, bunda hikmet aranır!Müneccim mi olmak lazım? Nerden bilelim yirmili yaşlarda birlikte resim çektirdiklerimiz ileride terörist olacak. Şimdiye bakalım: Küresel teröristlere yardım ve yataklık etmekten kimlerin adı geçiyor? Kimler hakkında uluslar arası mahkemelerde suç duyurusunda bulunuluyor?Hz. Musa kavminin azgınlıkları karşısında pes ederek, onları Allah'a şikâyet etmiş "Allah'ım kavmim benim aleyhimde" buyurmuş. Allah "Ya Musa! Onlar benimde aleyhimde" diye cevap almış. Şuanda yaşadıklarımız inanın farklı değil. Musa gibi bunlar elinde pes ettik. Hata yaptıkça hesap vermek yerine sürekli ödül almış bir topluluğun, şişkinliği ve azgınlığı karşısında gerçekten çaresiz durumda kaldık.Karşısına çıkan herkesi alt etmeyi hüner zanneden, amaca giden yolda her kutsalı bozuk para gibi harcayan, 'şişkin ve pişkin bir vesayet'le karşı karşıyayız. Hiçbir vesayet bu kadar çizgisiz, ölçüsüz, kuralsız, ilkesiz, omurgasız, mantıksız ve de hadsiz olamaz.Şişkin ve pişkin vesayet karşısında toplumun hiçbir kesimi hatta devletin hiç bir kurumu ve kuruluşu güvende değildir. Buna geleceğimiz ve vatanımız da dâhil? Meşruluğu dışarıda aradıkları için kimi ve neyi tanıyarak başımıza daha ne büyük dertler açacakları hiç belli olmaz. Şuan bunu yaşıyor ve görüyoruz.
Şişkin ve pişkin vesayet!