YUSUF KARACA

Ete kemiğe bürünmüş, Ali Gedik diye görünmüştü!

Bu dünyadan gideli, tam beş yıl oldu. Gün yok ki ondan bahsetmeyelim veya onun bir sözü, nasihati, esprisi aklımıza, gelmemiş olsun. Arkadaşlarımızdan, herhangi biri ile bir diyalog yaşamamış olsun. Veya onda bir sevgi, bir iz, bir hatıra, bırakmamış olsun. Tanıştığı sıradan insanlar, onu sevmemiş olsun. Ali Gedik Hoca'dan bahsediyorum. Akşam yıldönümü dolayısıyla ruhuna Fatihalar gönderdik, […]

İş, Sarraf işi değil!

ABD, Sarraf'ı tutukladı. Veya Zerrab'ı? Her neyse? Doğru dürüst adını bile bilmiyoruz.  83 doğumlu bir genç. İranlı ve bu kadar zengin? Milyar dolarlara hükmediyor. Ortağı devleti zarara uğratmaktan, İran'da asıldı. Sarraf'sa bizim ülkede "hayırsever işadamı" oldu! Plaket dahi aldı. Türk bayraklı demeçler verdi.  "Cari açığınızı ben azalttım be!.." diye havalar attı!  Bakanın biri, önüne yattı! […]

Akıl hocaları "cübbeli" ve "fesli"!

Ülke olarak halimiz içler acısı? "Memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar gaflet dalalet ve hatta ihanet içinde" bulunabilmiş mi, bunu ben bilemem! Bilirim de, bilemem işte! Akıl hocanı söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim! İktidarın kimlerden akıl aldığı sorusu, çok defa hepimizin aklına gelmiştir.  Davutoğlu Ahmet'in Bayan Clinton'dan "akıl" aldığı, onunla "çak yaptığı", Dışişlerbakanı olduğu dönemde, fotoğraflı, […]

Bu düğümün çözümü Haydar Baş'ta

Ülkenin durumu içler acısı? Doğusunda insanlar evlerine giremezken, batısında evlerinden çıkamadılar. Peki, bu iş nasıl çözülecek? Huzur ne zaman, nasıl gelecek? Eminim herkes yediden yetmişe, bu işe kafa yoruyor. Vaktinde kafa yormadıktan sonra, şimdi yorsan ne olur? "Yeni Türkiye" diye güya yeni bir "Osmanlı" kuracaklardı ama ne kurdukları ortada? Cumhuriyet'e "90 yıllık reklam arası" diyen […]

Batı yeni bir Saddam arayışında

Bu Numan çok acayip biri? Kurtulmuş mu, bilmiyorum ama soyadı bu? İstanbul'un beyni sayılan İstiklal Caddesi patlatılmış, "üçüncü köprü yapılacak" diye açıklama yapıyor. Beyni patlayan sanki İstanbul değil de, Allah korusun bizim Kurtulmuş! Ne dediğini anlayana aşk olsun. "Harun diye geldiler, Karun oldular" dediği iktidar partisine, "has" diye girdi. Basamakları uçarak geçip başbakanlık yardımcılığına "hış" […]

Ölmeye devam!

Bu satırlar yazıldığında, sadece İstiklal Caddesi'nde patlama olmuştu. İnşallah daha olmamıştır diyelim. Dünya Türkiye'yi konuşuyor! Keşke ekonomisi, zenginliği ve huzuru ile konuşulsaydı ama nerde? Suriye'den farksız. Hatta daha kötüyüz. Devirmeye çalıştıkları Esad " gün gelir bu ateş sizi de yakar" demişti. İşte günü geldi o ateş şimdi hepimizi yakıyor. Ankara patlamasında ölen Ozancan'nın kardeşi "abi […]

Sen yeter ki git devleti düşünme!

Son birkaç gündür birer gün arayla yazı yazdım. Bel rahatsızlığım dolayısıyla ancak, sayfa editörlüğümü yerine getirebildim. O nedenle, söylenecek çok söz, konuşulacak çok şey var.  Allah'tan ki, böyle bir köşeden KİTABIN ORTASINDAN konuşma imkânım var. Yoksa patlarım herhalde! Çünkü nerde bir takipçi manyağı, şöhret budalası var ekranda şu günler. O zaman sinirler bende tavan yapıyor. […]

Survivor izleyerek patlıyoruz!

Ankara'da büyük patlamanın üçüncüsü oldu. 37 insan öldü. Yüzlerce yaralı var. Altı aydır, Ankara'nın emniyet müdürü yok.  Vekâleten yürütülüyormuş. 5 ayda üç patlamayla yüzlerce insan öldü, ancak akıl edebildiler. Muhtemelen, Saray'la Köşk arasında emniyet müdürü krizi yaşanmıştır. Bundan sonra neresi patlayacak sizce? İstanbul'un neresi? Hangi toplu taşıma durağı? Metrobüs mü? Metro mu? Ne kadar acı? […]

Ey Cübbeli! Lawrence'a özenme

İngiliz Misyoneri Lawrence, İslam dünyasını Şii- Sünni diye ayırmak için yaptığı çalışmaları anlatırken,  şöyle diyor: "Şiilere Sünnileri kötüledik, Sünnilere ise Şiileri?  Başarılı olamadık. Sünniler ektiğimiz fitneleri kendi âlimlerine, Şiilerde mollalarına anlattıklarında onlardan, 'Müslüman Müslüman'ın kardeşidir' cevabını alıyorduk. Şii ve Sünni birbirlerini kardeş görüyorlardı. Öyle ki aralarını açmak imkânsızdı. İngiliz sömürge bakanlığına bu durumu rapor ettiğimizde, […]

Koca ülkeyi eşek ölüsü yaptılar!

Çocukken, yetiştim İbrahim amcaya. Hesap bilmezdi rahmetli. Bir gün, eşeği satacak ama hesap bilmiyor. Dedem tembihlemiş, "eşek satılana kadar, sen ses çıkarma" diye. Neyse pazarlık kızışmış. Karşı taraf altmış veririm demiş.  İbrahim amca "yahu ne altmışı, bu eşeğe, kırk verdiler vermedim" demez mi? Her şeyi berbat etmiş tabi. Eşek sonunda ancak kırka satılmış. Ticaret dedin […]

Başa dön